Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1968 E. 2023/663 K. 06.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, …. tarihinde saat …. sıralarında sürücü …’in sevk ve idaresindeki …plakalı aracı ile Konya ilinden Ankara iline seyri sırasında …. yol ayrımına geldiğinde kavşağın ilerisinde durmuş, geri gelerek cebe girdikten sonra Konya ili istikametine doğru sola dönüş aldığı esnada, …. ilinden … ili istikametine seyir eden sürücü . …. sevk ve idaresindeki …. plakalı araca sol yan kısmından çarpması ve aracın savrularak takla atması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde ağır yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’in asli kusurlu olduğunu, mağduriyetinin giderilmesi için davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığını ileri sürerek fazlası saklı … TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, maddi tazminata ilişkin alacak kalemlerinin açıklanması üzerine, talep edilen …. TL maddi tazminatın … TL’lik kızmının sürekli iş göremezlik tazminatına, .. TL’lik kısmının ise geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunu beyan etmiş, … tarihli dilekçe ile geçici iş göremezlik tazminatı yönünden talep sonucunu … TL’na yükselterek bu bedelin tamamının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, dava açılmadan önce davacı tarafından müvekkili sigorta şirketine yapılan başvurunun usulüne uygun olmadığını, zamanaşımının dolduğunu, kusur ve maluliyet durumunun uzman bilirkişilerce tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin sağlık giderleri teminatı kapsamında olduğunu ve SGK tarafından karşılandığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, temerrüdün gerçekleşmediğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacıya ait tedavi evrakları ve Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, davaya konu kaza nedeniyle davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş, davacının maluliyet durumunun tespiti için Dicle Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından, tazminat hesabı yönünden aktüer bilirkişiden rapor alınmıştır.
Dava, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen aracın sürücüsünün kusuruna dayalı meydana gelen çift taraflı trafik kazası nedeniyle davacının yaralanmasına bağlı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
… plaka sayılı aracın … tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede sakatlanma ve ölüm halinde kişi başı maddi tazminat üst limitinin …. TL olarak belirlendiği, … tarihinde davaya konu kazanın meydana geldiği, dava açılmadan önce davacı tarafından davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya istinaden davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, yine dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk sürecinin görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı, kaza nedeniyle davacının yaralanmasına bağlı olarak SGK tarafından peşin sermaye değerli rücuya tabi her hangi bir ödeme yapılmadığı, kaza nedeniyle her iki araç sürücüsü hakkında taksirle yaralama ve taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan yapılan yargılama sonucu Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin …. tarihli ve … E.-…. K. Sayılı ilamı ile her iki araç sürücüsü de kusurlu bulunarak, sürücü … yönünden, yaralananların şikayetçi olmaması ve ölenin ise annesi olması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, sürücü … yönünden ise, 4 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedildiği, karara karşı katılanlar vekili ile sanık müdafiinin başvrurusu üzerine yargılama gideri yönünden hükmün düzeltilerek istinaf başvurularının temyiz yasa yolu kapalı olarak esastan reddine karar verildiği dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, zamanaşımının dolup dolmadığı, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, kaza nedeniyle davacının yaralanmasına bağlı geçici ve sürekli iş göremezlik durumunun oluşup oluşmadığı, bulunuyor ise oranı ve süresi, buradan varılacak sonuca göre davacının tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecekse tazminatın miktarı ile faiz başlangıç tarihine ilişkindir.
Davaya konu yaralanmalı ve ölümlü kazanın …. tarihinde gerçekleştiği ve davanın 2918 sayılı KTK’nın 109/2 maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerdin, …. tarihinde saat …:… civarlarında sürücü …’in sevk ve idaresinde … plaka sayılı araç ile Konya yönünden Ankara istikametine seyri sırasında …. yol ayrımına geldiğinde önündeki kavşağın ilerisinde durduğu, geri gelerek yol ayrım cebine girdiği ve sonrasında Konya istikametine doğru aracının ön kısmı ile şerit ihlali yaparak sola dönmeye çalıştığı sırada …. istikametinden Konya istikametine seyir halinde bulunan sürücü .. …. sevk ve idaresindeki ….plaka sayılı araca çarpması sonucu ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Ceza yargılamasında her iki araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu kabul edilmiş ve bu yöne ilişkin verilen karar istinaf aşamasında kesinleşmiştir. 6100 sayılı TBK.’nun 74.maddesi gereğince her iki araç sürücüsüne kusur atfeden ceza mahkemesi kararı mahkememiz yönünden bağlayıcıdır.
Müteselsil borçluluk; alacaklının, borcun tamamının ifasını birden çok borçludan ve dilediğinden isteyebildiği, borcun tamamı ifa edilinceye kadar borçluların hepsinin sorumlu olduğu bir borç ilişkisidir. Kanundan kaynaklanan teselsül, müteselsil borçluluğun doğrudan doğruya bir kanundan kaynaklanması halidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) “Müteselsil sorumluluk” ana başlığını, “Dış ilişkide” alt başlığını taşıyan 61. maddesinde yer almaktadır. Madde; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” düzenlemesini içermektedir.
Böylece kanun koyucu birden fazla kimsenin müşterek kusurlarıyla bir zarara sebebiyet vermesi halinde, bu kimselerin zarara uğrayana karşı müteselsilen sorumlu olmalarını öngörmüştür. Aynı haksız eylemden değişik hukuki nedenlerle sorumlu olanlardan her biri 6098 sayılı TBK’nın 61. maddesi uyarınca, zarar nedeniyle davacıya karşı müteselsil (zincirleme, dayanışmalı) olarak sorumlu durumundadırlar. Aynı Kanun’un 163. maddesine göre alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir.
Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri borcun tamamından sorumludur. Nitekim, 2918 sayılı KTK.nun 88/1 maddesinde trafik kazası nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür.
Yapılan bu açıklamalar karşısında, kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün de kusurlu kabul edilmesi karşısında müteselsil sorumluluk gereği meydana gelen zararın tamamını karşılamakla yükümlüdür.
Kaza nedeniyle davacının geçici ve sürekli iş göremezliğinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla Dicle Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından …. tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre değerlendirilme yapılarak düzenlenen bilirkişi raporunda; kaza nedeniyle davacıda sürekli maluliyet oluşmadığı, iyileşme süresinin/geçici iş göremezliğinin 1,5 aya kadar uzayabileceği ve bu sürede %100 özürlü sayılması gerektiği mütalaa edilmiştir.
Tazminat hesabı yönünden aktüer bilirkişiden alınan raporda, davacının geçici iş göremezlik tazminatı …. TL olarak hesaplanmıştır.
Maluliyet ve tazminat hesabı yönünden alınan bilirkişi raporlarında belirtilen süre ve miktarların yöntemince tespit edilmiş ve hesaplanmış olması karşısında denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilmiş mahkememizce de benimsenmiştir. Bu kapsamda davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatı …. TL kabul edilerek geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulüne, davacının kaza nedeniyle sürekli maluliyeti oluşmadığından sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, davanın belirsiz alacak davası olması karşısında kabul edilen geçici iş göremezlik tazminatının tamamına davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan …. tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, davacının sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin talebinin reddine, davacının geçici iş göremezlik tazminatın ilişkin talebinin kabulü ile …. TL’nın ….tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken …. TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan … TL peşin harç ile … TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye .. TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan … TL başvuru harcı ve … TL peşin harç ile ıslah harcı olarak yatırılan .. TL olmak üzere toplamda … TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından … TL tebligat ve posta gideri ile … TL bilirkişi ücreti ile olarak sarf edilen toplamda … TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak …. TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan … TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan … TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,

7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen … TL arabulucu ücretinin kabul ve red miktarına göre … TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, bakiye .. ‬TL’lik kısmın ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim