Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1908 E. 2022/1951 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 18/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete …. no’lu …. Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış olan …. plakalı …. Limited Şirketine ait araç, …. sevk ve idaresinde iken …/2018 tarihinde …. ili …. ilçesi …. Kavşak istikametinden .. caddesine doğru seyir halinde olduğu esnada, Kaya perde isimli işyeri önüne geldiğinde yapımı devam eden yolda çıkıntı halde bulunan davalı …ye ait rögar kapağına aracın ön ve alt kısımları ile çarptığını, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen bu trafik kazası nedeniyle müvekkili …. Sigorta Şirketi, tutulan kaza tutanağı, yapılan incelemeler ve alınan eksper raporu doğrultusunda Kasko Sigortalısına 42.000,00 TL pert hasar bedeli ödendiğini, pert hasar bedelinden sovtajın satılması sonucu elde edilen 26.040,00 TL düşülerek kalan 15.960,00 TL üzerinden kazada 975 kusurlu tespit edilen davalının kusuruna göre 11.970,00 TL müvekkilin zararı bulunduğunu beyanla, 11.970,00 TL zararın ödeme tarihi olan …./2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafın üzerine bırakılmasını müvekkili şirket adına talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumet itirazlarının olduğunu, Müvekkili …. Genel Müdürlüğü tarafından, dava konusu yerde herhangi bir çalışma bulunmamaktadır asfalt dökülmeksizin yol çalışması yapılmadan yolun trafiğe açılmasındaki sorumluluk, yolların bakım ve onarım iş ve işlemleri belediyelerin görev alanına ait olduğunu, bu nedenle gerçek hasmın tespiti ile tespit edilecek gerçek hasıma, davanın yöneltilmesinin gerektiğini, müvekkili idare …. Genel Müdürlüğü, 2560 sayılı …. Kanunu uyarınca kurulduğunu, müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliği olan bir kamu kurum olduğunu, 2560 Sayılı … Kanunu ile su ve kanalizasyon idarelerinin, görev, yetki ve sorumlulukları, açık bir şekilde belirtilmiştir. Müvekkili idare’nin yol yapım ve bakımı gibi bir görev ve sorumluluğu bulunmadığını, yolların bakım, onarım ve yapımından 5393 sayılı Belediyeler Kanunu ile Karayolları Trafik Kanunu uyarınca ilgili belediyeler sorumlu olduğunu, dava konusu olayın geçtiği yer, …. İlçesi sınırları içinde kaldığını, yolun yapım, bakım ve onarımı işleri, .. Belediyesi’nin sorumluluk alanında olduğunu, … Belediyesinin işbu davaya dahil edilmesi gerektiğini beyanla, davanın husumet zamanaşımı ve esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafın üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Diyarbakır 1. İdare Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, ödeme dekontları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, ATK raporu, kaza tespit tutanağı, vs….
GEREKÇE :
Diyarbakır 5.Asliye Hukuk Mahkemesi …. Esas …. Karar sayılı ilamı ile davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 136. ve 142’nci maddelerinde mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi kıyas veya yorum ile genişletilemez ya da değiştirilemez. Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görev genel mahkemelere aittir ( 5.12.1977 tarihli, 1977/4 E., 1977/4 K. sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı).
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanunî hâkim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür.
Yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır. (Yargıtay 5. HD 21/02/2022 tarih 2022/1760 Esas 2022/2689 Karar – İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 01/03/2022 tarih 2022/332 Esas 2022/343 Karar)
Yapılan açıklamalar uyarınca Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararıyla 01/09/2021 tarihi itibariyle Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği iş bu davanın 01/09/2021 tarihinden önce açıldığı, yukarıda da ifade edildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Diyarbakır 5.Asliye Hukuk Mahkemesi olup, derdest dosyaların devrine yönelik bir düzenleme de bulunmadığından dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis kılınmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Daha önceden görevsizlik kararı veren DİYARBAKIR 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-Dosyanın Diyarbakır 5.Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmiş olması nazara alınarak mahkememiz kararının istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi hususunda merci tayini için dosyanın DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMESİNE.
3-HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim

İşbu evrak DYS ortamında E-İMZA ile imzalanmıştır