Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1863 E. 2022/1938 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
-USULDEN RED VE GÖREVSİZLİK-

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 19/11/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …. Sigorta şirketi nezdinde … numaralı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesiyle kayıtlı bulunan davalılardan …Büyükşehir Belediyesinin maliki ve işleteni olduğu …. plakalı araç, diğer davalı ….’ın sevk ve idaresinde ….2019 günü saat 11.10 sıralarında yolcu durağına yanaşmaya çalışırken önünde bulunan başka bir araca çarpmış olduğunu, çarpma sırasında otobüste bulunan müvekkil B….’in otobüs içerisinde savrulmuş olduğunu ve ayağında ağrı hissettiğini, sağ ayağında kırık olduğunun tespit edildiği, bu sebeple müvekkilinin ameliyat edildiğini, uzun süre tedavi görmesi nedeniyle okuluna devam edemediğini, psikolojik olarak yıprandığını, kaza sonrasında düzenlenen …2019 tarihli kaza tespit tutanağında, sigortalı davalının işleteni bulunduğu aracın sürücüsünün açık kural ihlali nedeniyle tam kusurlu bulunmuş olduğunu, kazandan etkilenen müvekkili …. için 15.000 TL Manevi ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL Maddi, annesi…. için 10.000 TL manevi, babası… için 10.000 TL manevi olmak üzere toplam 35.000 TL manevi ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminat istemli olduğu, açıklanan nedenlerle (Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) 1.000 TL maddi ve 35.000 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili …./2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, hiçbir suretle müvekkil şirkete yönelik bir başvuruda bulunmadığını, başvuru bulunmadığından ötürü, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, davacı tarafın, dava dilekçesinin netice ve talep kısmında; muğlak ve anlaşılmaz bir şekilde maddi tazminat talebinde bulunmuş olduğunu, talebin açıkça haksız ve hukuka aykırı olduğunu ve reddi gerektiğini, davacı tarafından açılan davanın belirtilen nedenlerden ötürü öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiş olduğu anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı tedavi gideri ve bakıcı gideri kalemlerinden oluşan maddi tazminat ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Davaya konu uyuşmazlık incelendiğinde davalı şirket tarafından sigortalanan … plakalı araç ile …/2019 tarihinde davacının içerisinde yolcu olarak seyir halinde iken trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen kaza nedeniyle davacının yaralandığı ve bu nedenle uğranılan tedavi ve bakıcı giderinden oluşan maddi ve maneci zararların tazmininin talep edildiği görülmüştür…. plakalı aracın, davalı …. Sigorta AŞ tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalandığı bildirilmiş, davalı vekili tarafından verilen …./2022 tarihli beyan dilekçesi ile de bu husus doğrulanmıştır.
Zorunlu mali mesuliyet sigortası şirketlerinin hukuki sorumluluğu ve kapsamı 2918 s. KTK madde 85 ve devamında düzenlenmiştir. Kanunun 97. maddesinde: “(Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi mevcuttur. Buna göre zorunlu mali mesuliyet sigortası çerçevesinde sigorta şirketinden tazminat talep edilmesi ve bunun için tahkime veya yargıya başvurulabilmesi bakımından özel bir dava şartı olarak sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmış olması koşulu getirilmiştir. Kanunun 99. maddesinde: “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre sigorta şirketine yapılacak başvuruda birtakım belgeler aranacak olup bu belgeler Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda gösterilmiştir.
Tazminat ve giderlerin ödenmesini düzenleyen Karayolları Trafik Kanunu’nun 99’uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu” ibaresi “zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri” şeklinde değiştirilmiştir. 6704 sayılı Kanun ile değiştirilen ve 26.04.2016 tarihinde yürürlüğü giren mevcut yeni hâline göre,zarar gören sigortacıya dava açmadan/tahkime başvurmadan önce mutlaka ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekmekte ve bu başvuruya zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri de eklemek zorundadır. (Mahkemeye – Tahkime Başvurmadan Önce Sigorta Şirketine Başvuru Zorunluluğu, Doç. Dr. SEVEN Vural, İzmir Barosu Dergisi, Mayıs 2018, s. 105-108)
Yukarıdaki açıklamalar dışında sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadan doğrudan dava açılması halinde Yargıtay uygulamasında bu durum tamamlanabilir dava şartı olarak kabul edilmekte ve davacıya eksikliği gidermesi için 6100 s. HMK 115/2 gereği süre verilmektedir. Nitekim, davanın zorunlu mali mesuliyet sigortası sözleşmesine dayanılarak sigorta şirketine açılması karşısında, davacının dava dilekçesi ekinde sigorta şirketine başvuru yaptığına ilişkin bir belge sunmadığı görülmüş, bu bakımdan 2918 s. KTK 97. Maddesi gereği dava şartı eksikliği tespit edilmiş, davacı tarafa bu eksikliği tamamlaması için …/2022 tarihli duruşma zaptı 1 nolu ara karar ile …./2022 tarihli duruşma tutanağı 2 nolu ara karar ile süre verilmiştir. Davacı vekili tarafından verilen süre içerisinde başvuruya dair evrak sunulmamış olup, …./2022 havale tarihli dileçesinde mail çıktısının sunulmuş olduğu, mailin başlık olarak davacı … adına tazminat istemi olduğu anlaşılmıştır. Davalı sigorta şirketinden hasar dosyası celbi istenilmiş ise de başvuru olmadığından hasar dosyasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Sunulan belgenin Kanun ve Genel Şartlar’daki koşulları taşımadığı anlaşılmış, dava şartının tamamlanmadığı kabul edilerek davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı sigorta şirketi haricinde davalı belediye ile davalı asil sürücü Ferat Başaran yönünden ise;
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Somut olayda davacı, trafik kazasından kaynaklı olarak doğan maddi ve manevi zararlarına ilişkin tazminat talep etmektedir. Bir başka deyişle dava haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Yine dava mutlak ticari davalardan olmayıp her iki tarafın da ticari işletmesi ile alakalı da değildir. Bu durumda uyuşmazlığın davalı belediye ile asil yönünden ticari dava niteliğinde olmadığından asliye hukuk mahkemesinde davanın görülüp sonuçlandırılması gerektiği, mahkememizin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklanacağı üzere:
A)1-Davalı … Sigorta A.Ş yönünden davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken toplam 80,70 TL’den peşin alınmış olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
3- Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 1/2 ücreti vekalet olan 2.550 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
B)1-Davalı …. Büyükşehir Belediyesi ve …. yönünden mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın görev yönünden usulden reddine, görevli mahkemenin Diyarbakır Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
2-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, talep edilmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
4- Bu karar yönünden yargılama giderinin ve vekalet ücretinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı asilin, davalı …. BB ve Sigorta Şirketi vekilinin yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim