Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1839 E. 2022/2730 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı ile arasında bulunan ticari ilişki sonucunda müvekkil tarafından … numaralı makinanın enjektör değişimi yapılmış, davalıya birtakım mallar satıldığını, müvekkili tarafından üzerine düşen edim yerine getirilmiş, bunun karşılığında davalıya … tarihli … seri numaralı… TL bedelli fatura ve … tarihli … seri numaralı … TL bedelli fatura düzenlendiğini, taraflar arası sağlanan anlaşma gereği müvekkilinin edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen davalı tarafından düzenlenen faturaların bedellerinin ödenmediğini, gelinen bu aşamada müvekkil hem edimini yerine getirerek elindeki sermayesinden ve ürününden olmuş hemde satış bedelini alamadığından ötürü zarara uğradığını, tarafların yapmış oldukları ticari iş sonucu borçluya gönderilen faturalar ve cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacaklarının tahsili için davalıya müracaat edilmiş, ödeme yapılmaması üzerine müvekkil adına Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapılmak zorunda kalındığını, ancak takip davalı-borçlunun haksız itirazı neticesinde durduğunu, işbu dava ticari ilişkiden kaynaklı olmasından dolayı müvekkili adına arabulucuya başvurulmuş ancak görüşmelerde bir sonuç alınamadığını belirtmiş, bu nedenle davalının borca ve fer’ilerine itirazı ile duran Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası nezdindeki itirazın iptali ile başlatılan takibin devamına, müvekkilin alacağının semeresiz kalmaması adına davalı adına kayıtlı taşınmaz, araç, menkul ve 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine iyiniyetli üçüncü kişilere devrinin engellenmesi bakımından ihtiyati tedbir vaazına, 2004 sayılı iik’nun 257.maddesi gereğince şartları oluştuğundan müvekkilin alacağını karşılar nitelikte ihtiyati haciz vaazına, haksız itiraz nedeni ile alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini Mahkememizden talep etmiştir.
CEVAP : Davalı taraf, davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesine karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER : Dava dilekçesi, Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi rapor, vs…
GEREKÇE :
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamından davacı tarafından davalı hakkında Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap ve fatura alacağına dayalı genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya … tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından sunulan… tarihli itiraz dilekçesi ile borca, faize ve ferilerine itiraz edildiği, davalının icra dosyasına vaki itirazının iptaline karar verilmesi talebiyle 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava ve icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesine göre uyuşmazlık, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, ticari ilişki mevcut ise bu ticari ilişkiden dolayı davacının alacaklı olup olmadığı ve buna göre davalının icra takibine itirazının gerekip gerekmediği noktasındadır.
İcra dosyası incelendiğinde; alacaklısının davacı … Ticaret A.Ş., borçlunun … Tic. Ltd. Şti. olduğu, toplamda … TL asıl alacak ve işlemiş faiz üzerinden genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, borcun sebebinin ödenmeyen fatura bedellerinin ve cari hesap bakiyesi alacak olarak belirtildiği, borcun ve ferilerin tamamına itiraz edildiği ve takibin durduğu, davacının dava dilekçesinde itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Taraflar kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadır. İbrazı istenen belgenin ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı tarafta bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin varolduğu resmi bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olduğu taktirde mahkemece bu belgenin ibrazı için HMK 220/2 maddesi gereği kesin süre verilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf verilen süre içerisinde ibraz etmez ve aynı süre içerisinde gerekçesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse mahkemece belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanına itibar edilebilir. (HMK 220/3)
Yukarıdaki açıklamalara göre ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeyle ilgili olduğu davalara ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerden olmakla birlikte ancak HMK 222. maddesindeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi ticari defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Zira tarafın ticari defterleri kanunda açıklandığı üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu taktirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı taktirde kendi defterlerinin davacı defterleriyle uyumlu olup olmadığının incelenmesinin engel olacağından sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen defterlerini ibraz etmediği taktirde belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine de gerek olmaksızın HMK 220/3 madde gereğince sunmaktan kaçındığı ticari defterlerindeki kayıtların karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu kabul edilebilir. Aksinin kabulü durumunda karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkmaktadır ki, bu hususta HMK’daki açık düzenlemelere aykırı olacaktır.
Mahkememizce talimat yazılarak davalının borca itirazı nazara alınarak tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda icra takibine konu faturaların davacının kanuni defterlerinin elektronik defter olduğu, envanter defterinin noter onayı ve defter beratları yapıldığı için delil niteliği taşıdığı, davaya konu alacağın faturalandırıldığı, faturaya konu edilen alacağın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı …Tic. A.Ş.’den alınan çekin bankaya tahsile verildiği, ancak banka çek üzerindeki matbu hatadan dolayı çeki tahsil edemediği için çek davalının cari hesabına iade alındığı, davalının icra takibine konu olan iki faturanın toplamı kadar borçlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce HMK 220/3 ve 222 ve devamı maddeleri uyarınca, davalı tarafa, karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari kayıtlarına itibar edileceği, davacının iddia ettiği hakkın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu kabul edilerek hüküm kurulacağı hususunda ihtar yapılmış, usulüne uygun tebligata ve verilen süreye rağmen davalı taraf, ticari defterlerini bilirkişi incelemesine esas olmak üzere sunmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı arasında akdi ilişkiden kaynaklı fatura alacağına dayalı takip başlattığı, davacının delil niteliğine haiz defterlerine göre taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu ve davacının ticari ilişki kapsamında davalıdan takibe konu tutarda alacaklı olduğunun belirlendiği, davacının delilleri arasında tarafların ticari defterleri demek suretiyle davalının ticari defterlerine de dayanıldığı, ticari defterler ile akdi ilişkinin ve mal teslimi hususlarının ispatlanabileceği, davalı tarafın, verilen ihtarat içerir kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmadığı, davacının delil niteliğe haiz yasal defterlerine göre alacak miktarını ispat ettiğinden davacının talep ettiği alacak miktarı üzerinden davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına, alacağın likit olmadığı kabul edilerek icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının Diyarbakır İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin takip talebindeki aynı koşullar ile devamına,
2-Alacak likit olmamakla icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Başvuru harcı 59,30 TL, peşin harç 1.129,51 TL, tebligat, posta ve bilirkişi gideri 1.718,50 TL olmak üzere toplamda 2.907,31 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kabulü gereği alınması gereken toplamda 3.388,51 TL harcın davalından alınarak Hazineye irad kaydına,
5-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 10.582,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk gideri olarak sarf edilen 1.320,00 TL Arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim