Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1813 E. 2022/2423 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ….2020 tarihinde dava dışı …’ın yönetimindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken tek taraflı olarak trafik kazasına maruz kalmış olduğu, davalı şirketin sigorta ettiği … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, bu trafik kazasından dolayı geçici ve sürekli olarak sakatlık durumunun meydana geldiğini ve buna dayalı olarak tazminat istemi için davalı şirkete başvurduğunu, olumsuz olarak sonuçlandığını dolayısı ile de mahkemece tespit edilecek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsilinin talebinden ibaret olduğu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için 500 TL sürekli ve geçici sakatlık tazminatını olay tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiş olduğu anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ceza dosyasında şikayetten vazgeçmesi nedeniyle tazminat talep edemeyeceğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe teminat miktarı ile sınırlı olduğunu, davacının maluliyet oranın ispata muhtaç olduğunu,davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik, tedavi masrafı, bakıcı giderinden sorumluluğunun bulunmadığını, davacının emniyet kemerini takmadığını dolayısı ile müterafik kusurunun bulunduğunu, hatır taşıması nedeniyle hesaplanacak miktardan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiş olduğu anlaşıldı.

(II) TARAFLARIN ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR:
Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık konusunun: Davacının …2020 tarihinde yolcu olarak bulunduğu dava dışı … plakalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle davacıda meydana gelen maluliyet nedeniyle, aracın sigortalı bulunduğu davalı sigorta şirketinden geçici iş göremezlik tazminatı ve sürekli iş göremezlik tazminatı kalemlerine ilişkin talebini davalı şirketten tahsil edip edemeyeceği, edebilecek ise tazminat miktarının belirlenmesi ve meydana gelen maluliyeti etkileyen davacının bir kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
(III) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1) Dava konusu (…) plaka sayılı araca ait 94623588 sayılı ve …./2019-…./2020 tarihlerini kapsayan ZMSS poliçesi ve hasar dosyası,
(2) Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası,
(3) Dicle Üniversitesi Hastanesi tedavi evraklarını içeren CD,
(4) Dicle Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim dalı tarafından düzenlenen …./2022 tarihli maluliyet raporu,
(5) Kolluk tarafından yapılan …. tanzim tarihli araştırma tutanağı,
(6) Davacı asilin nüfus kaydı, SED araştırma tutanağı, SGK kayıt dökümü,
(7) Aktüerya Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 1…./2022 havale tarihli aktüerya raporu.
(IV) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Dava, trafik kazası nedeniyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) m. 49 (818 Sayılı BK m. 41) vd. hükümlerine göre ZMMS sigortacısı aleyhine açılmış haksız fiil hukuksal nedenine dayalı maddî tazminat davasıdır.
Haksız fiilden doğan borçlar TBK m. 49 (818 Sayılı BK m. 41) vd. hükümlerine düzenlenmiş olup; haksız fiilin unsurları (i) hukuka aykırı fiil, (ii) zarar, (iii) kusur ve (iv) illiyet bağı şeklindedir. Yine TBK m. 50 (BK m. 42) hükmünde zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispatlama yükümlülüğü altında olduğu hükme bağlanmıştır.
ZMSS, 2918 sayılı KTK’nun 91 vd. maddelerince düzenlenen moturlu bir aracın, karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür. Bu tanımdan da anlışalacağı üzere ZMSS, karayolunda motorlu araç işletenin, işlettiği araç nedeniyle üçüncü kişilere verilen bedensel (cismani) ve eşya zararlarından doluya onun mali ve hukuki sorumluluğunu üçüncü kişilere karşı güvenceye alması nedeniyle bir pasif ve aynı zamanda zarar sigortası niteliğini taşımaktadır.
Dosya kapsamına göre; dava konusu olay …./2020 tarihinde gerçekleşmiş olup; dava konusu trafik kazasının dava dışı …’ın sevk ve idaresinde iken tek taraflı olarak meydana gelmiş olduğu anlaşılmaktadır. Dosya arasında bulunan belgelere göre davalı …. Sigorta A.Ş., …) plaka sayılı araca ilişkin ZMMS poliçesi uyarınca sigortacı olup; bu aracın …. numaralı poliçe ile …./2019-…./2020 tarihleri arasındaki dönem için sigorta altında olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayla ilgili olarak savcılık soruşturması yapılmış olup; Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının … tarihli ve …. soruşturma ve … karar sayılı kararı ile suçun takibinin şikayete tabi olması, mağdurlar tarafından şikayetten vazgeçilmiş olması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargılama sürecinde ilgili yerlere müzekkereler yazılmış, savcılık soruşturma dosyası celp edilmiş, davacı hakkındaki hastane evrakları celp edilmiş, tarafların gösterdikleri deliller toplanmış ve yöntemine uygun olarak araştırma yapılmıştır. Davaya konu olayla ilgili tüm kayıt ve belgeler getirtildikten, deliller yöntemine uygun olarak toplandıktan sonra; maluliyet ve tazminat hesabı yönünden raporlar aldırılmıştır:
► Mahkememizce aldırılan Dicle Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim dalı tarafından düzenlenen …/2022 tarihli …. sayılı maluliyet raporunda; davacının “30692 sayılı Erişkinler için Erişkenlik Değerlendirmesi Hakkında yönetmelik”e göre %22 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş ve sürekli olduğuna, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
► Aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından tanzim edilen …./2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; TRH-2010 yöntemine göre yapılan hesaplamada ….2020 günü meydana gelen olay sonucunda yaralanarak %22 oranında beden gücü kaybına
uğrayan ….’nin maddi tazminatının, davalının %100 kusur oranına göre Sürekli İş Gücü Kayıp Tazminat Miktarının 644.888,49 TL olarak hesaplandığı, Geçici İş Gücü Kayıp Tazminat Miktarının 9.221,31 TL olmak üzere toplamda
654.109,80 TL olduğu belirtilmiştir.
Alınan maluliyet ve aktüerya raporu güncel mevzuta uygun olduğu, rapor içeriğinin denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaati ile mahkememizce hükme esas alınmıştır.
6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararının bu kapsamda olmasına, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararı 2918 Sayılı Kanunun 92. Maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını davalı sigorta şirketinden talep edebilir. Genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde, geçici iş göremezlik zararının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenlemenin de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik gideri ödemesinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmaması nedeniyle (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb) davalının bu hususa ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Dosya kapsamında yer alan emniyet ifadelerinde davacının olayın gerçekleşmesinde ve meydana gelen maluliyeti etkileyen davacının bir kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti noktasında davalı nezdinde bir savunma bulunmuş olsa da dosyaya bir delil kazandırılmamış olduğu ve mahkememizce de yapılan araştırmada ve dosyada bulunan bilgi ve belgelerden davacı atfı kabil bir kusur izafe edilemeyeceği anlaşılmış olup müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Mahkeme tarafından dosyada davacının ne iş yaptığına ilişkin davacı tarafın beyanında garson olarak çalıştığını beyan ettiği, kollukça yapılan araştırma tutanağında da davacının garson olarak çalıştığının belirtilmiş olduğu, SGK kayıtları incelendiğinde ise kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının içtihatlar nazara alındığında da asgari ücret üzerinden hesap yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/19530 Esas -2019/9799 Karar sayılı kararında” hatır taşıma ilişkisinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir.Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Somut olayda; davacı yolcu konumundadır. Soruşturma dosyasındaki ifade tutanaklarına ve kolluk araştırma tutanağına göre davacı ile davalı tarafından sigortalı bulunan araç sürücüsünün davacının patronunun oğlu olduğu ve işe götürürken kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; olayda hatır taşıması olduğunu belirtmiştir. Olayın oluşu dikkate alındığında da dava dışı Şahan Çolak’ın babasına ait işyerine davacıyı taşıması konusunda menfaati ve çıkarı olduğundan bahsedilebilinecektir. Dolayısı ile de mahkememizce hatır taşıması indirimi işbu dosya nazarında uygulanmamıştır.
Bütün dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporu ve miktar arttırım dilekçesine göre; ….2020 tarihinde dava dışı sürücüsü …’ı sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın tek taraflı trafik kazası yaptığı, meydana gelen kazada araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacının yaralandığı, yaralanmaya bağlı olarak sürekli iş gücü kayıp tazminat miktarının 644.888,49TL olarak hesaplandığı, geçici iş gücü kayıp tazminat miktarının 9.221,31TL olmak üzere toplamda
654.109,80 TL olduğu sabit olmakla, yukarıda açıklanan gerekçelerle müterafik kusur indirimi ve hatır taşıması şartları yerinde görülmediğinden indirim uygulanmamış olup belirtilen bu zararın tazmininden 2918 sayılı yasanın 91.md göre davalı sigorta şirketinin teminatta yazılı miktar doğrultusunda sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ayrıca 2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddeleri ile ZMSS poliçesi Genel Şartlarının B.2. maddesi uyarınca rizikonun belge ve bilgileri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, davacıdaki maluliyete tekabül eden tazmninatın belirlenmesi bir incelemeyi gerektirmektedir. Bu nedenle, gerçek zararın tespitinden sonra sigorta şirketinin temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. O halde, sigorta şirketinin ihbar tarihinden itibaren 8 gün sonrasında veya en erken ekspertiz raporu düzenleme tarihinde gerçek zararı öğrenerek tazmin yükümlülüğü doğduğu ve bu tarih itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü ile faiz başlangıç tarihi yönünden buna göre hüküm kurulması gereklidir.Davacı tarafça, dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurulmuş olduğu ve tebliğ evrakları da dosyada bulunduğu ve …2021 tarihinde tebliğ edildiği sigorta şirketi usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğünden tebliğden itibaren 8 iş günü sonundan itibaren yasal faiz uygulanmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 380.778,69 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ile 9.221,31 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 08/04/2021 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 26.640,90TL harçtan dava açılırken yatırılan peşin harç 59,30TL ve ıslah harcı 1.332,00TL ‘nin mahsubu ile bakiye 24.788,47 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30TL peşin harç, 20,00 TL vekalet harcı, 54,20 TL posta yazışma gideri, 650,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 842,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 13 hükmü gereğince hesap edilen 57.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan 11,50TL vekalet harcı masrafının üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider/delil avansının artan kısmın, karar kesinleştikten sonra HMK m. 333 ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 207 hükümleri uyarınca re’sen yatırana iadesine,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,:

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim