Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1809 E. 2022/2108 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı Vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde; ……2021 tarihinde saat 12:00 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki ….plaka sayılı aracıyla seyir halindeyken yolda yaya halinde bulunan müvekkillerinin destekçisi ….’a çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonucunda ….’ın vefat ettiğini, müvekkillerinin mağduriyetini kısmen de olsa gidermek için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, yapılan başvuru sonucu müvekkilleri için bir ödeme yapılmadığını, daba ….. ve anne …..’ın oğulları …..’ın ölümüyle onun maddi desteğinden yoksun kaldıklarını, trafik kazasında oğullarını kaybeden davacıların destekten yoksun kalma tazminat tutarları belirlenerek, davalı şirket tarafından davacılara ödenmesi gerektiğini belirtmiş, bu nedenle müvekkillerinin destekçisi olan …..’ın vefatından dolayı, Müvekkili ….. için, fazlaya ilişkin hakları saklı kalması şartı ile 50 TL maddi tazminat, müvekkili …. için fazlaya ilişkin hakları saklı kalması şartı ile 50 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 100 TL maddi tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak, müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazanın meydana geliş biçimi yönünden davacı yanın soyut ve dayanaksız iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, kazanın müteveffa küçüğün kontrolsüz ve dengesiz bir şekilde yola fırlaması sonucunda meydana geldiğini, sigortalı araç sürücüsünün hız sınırının kurallara uygun bir şekilde hareket ettiğini, ancak bütün çabasına rağmen kazanın oluşumunu engelleyemediğini, kazanın meydana gelmesi nazara alınarak sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığının tespit edilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, hasar dosyası, ZMMS poliçesi, kaza tespit tutanağı, vs…
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi vekilinin…..2022 tarihli sulh dilekçesinde; tarafların sulh olduklarını, ekte sundukları sulh sözleşmesi gereğince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini; tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirdiği görüldü. Beyan dilekçesi ekinde ibraname, feragat beyanı ve sulh anlaşmasının sunulduğu anlaşıldı.
Davacı vekilinin beyan dilekçesiyle sunulan sulh dilekçesini kabul ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirdiği anlaşıldı.
6100 sayılı HMK’nun 313. maddesi uyarınca,
(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2)Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
Yine 315/1. maddesinde ise; (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemesi mevcutur.
Somut uyuşmazlıkta; davacı vekilinin ve davalı sigorta şirketi vekilinin davaya son veren taraf işlemlerinden sulhe yetkili olduğu, taraf vekillerinin bu konuda beyanda bulundukları anlaşıldığından taraflar arasındaki ibraname, feragat beyanı ve sulh anlaşması uyarınca davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflar arasındaki ibraname, feragat beyanı ve sulh anlaşması uyarınca, DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacının dava açarken toplamda 118,60 TL harç yatırdığı anlaşıldığından başvuru harcının mahsubu ile bakiye kalan 37,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların yargılama gideri talepleri bulunmayıp, Mahkememiz taleple bağlı olduğundan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların vekalet ücreti talepleri bulunmayıp, Mahkememiz taleple bağlı olduğundan davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim