Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1800 E. 2022/587 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 11/11/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil ….. yolu ….. Km …. Sk. No:.., …. adresinde bulunan ve daha önce eski kiracı tarafından (….) …. Tesisat numarası ile elektrik hizmeti alınan yeri 20.01.2021-20.01.2031 tarihleri arasında 10 yıllığına diğer bir müvekkil …. Akaryakıta kiralamış olduğunu, davalı yana elektrik aboneliğinin devri hususunda başvuruda bulunmuş olduğunu fakat davalı yan tarafından “yetersiz bilgi/belge nedeniyle muvazaa kanaatı hasıl olduğu” gerekçesi ile devir işlemi gerçekleştrilmemiş olduğunu, davalı yanın muvazaa iddiasının tamamen mesnetsiz olup herhangi bir bilgi ve belgeye dayanmadığını beyan ettiği, davalı yana 2021 haziran ayında yapmış oldukları başvuruya davalı yanın herhangi bir cevap vermediğini, taşınmazın 2015-2017 yılları arasında …. isimli şahsın kiralamış olduğunu, …. tarafindan kiraların zamanında ödenmemesi üzerine … isimli kiracı kiralanandan tahliye edilmiş olduğunu,….’ın kiralanandan tahliyesinden sonra mülk sahibi taşınmazının boş kalmaması amacıyla müvekkil şirket ile 10 yıl sureli kira sözleşmesi akdedilmiş olduğunu ve taşınmazın kiralandığını, kiralananın hazır bir şekilde kiracıya teslimi ve yeni abonelik oluşturmak amacı ile müvekkil tarafından davalı …. Perakende Satış A.Ş. ye yeni abonelik konusunda başvuruda bulunduğunu ancak belirtilen muvazaa iddiası ile devir işleminin yapılamayacağı hususu bildirilmiş olduğunu, daha sonra bir daha yapılan başvuruya, davalı yan EPDK BAYİLİK LİSANSI BELGESİNİN yeni olmaması nedeni ile reddedilmiş olduğunu, müvekkil şirket yeni belge için başvuruda bulunulmuş olduğunu ve ekte gönderilen yeni EPDK BAYİLİK LİSANSI çıkarılmış olmasına rağmen davalı yan yine gerekli sorumluluğunu yerine getirmediğini, Davalı yanın muvazaa iddiasının hiçbir bilgi belge ve veriye dayanamadığını, tamamen önceki kiracı döneminde ödenmeyen elektrik faturalarının müvekkil şirket ile hiç bir alakası olmadığını, müvekkilinin zor durumda bırakılmak suretiyle müvekkilden tahsili amacına yönelik olduğunu, zira müvekkilinde …. isimli şahsın mağduru olduğunu, …. isimli şahıs ödenmeyen kiralar nedeniyle abonelik tesisi ve devrine konu taşınmazdan tahliye edilmişken müvekkil ile …. arasında muvazaa olduğu iddiasının izaha muhtaç olduğunu, İddia edildiği gibi muvazaa mevcut olmayıp aksine husumetin söz konusu olduğunu, bu nedenle davalı yanın abonelik tesisi ve devri konusunda muvazaa gerekçesiyle abonelik verilmemesi ve anılan taşınmazın elektriksiz bırakılmasının hukuka uygun olmadığını, davalarının kabulü ile davalının abonelik tesisi ve devri sözleşmesi imzalanmaması sureti ile yarattığı Muarazanın Men’ine ve aboneliğin tesisine, müvekkil tarafından mülkiyet hakkının kullanılamaması ve elektriksiz kalınması nedeniyle tedbiren yargılama sonuna kadar elektrik talebinin karşılanmasını, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın abonelik tesisi ve muarazanın giderilmesi talebine ilişkin olduğu anlaşıldı.
7155 Sayılı Kanunun 20.maddesi ile getirilen değişiklik ile 6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A.maddesi uyarınca davacı tarafça zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmadığının anlaşıldığı, Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında yer alan açık düzenleme uyarınca davacının, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, dava dilekçesinde arabuluculuk başvurusuna dair hiç bir açıklama bulunmadığı, UYAP üzerinden yapılan sorgulamada da arabuluculuk dosyasının bulunamadığı, bu durumda Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, buradaki dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği, bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyeceği anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın usulden REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 59,30TL harçtan mahsubu ile kalan 21,40TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6- Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair tarafların yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim