Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1746 E. 2021/154 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil…… ın ….. ili ……. ilçesi ……. köyü …… Ada ……. nolu Parsel sayılı taşınmazın üzerinde badem ağaçları bulunmaktadır. Müvekkil söz konusu badem ağaçlarını ve ürünü Bitkisel Ürün Sigortası ile sigortalatmıştır. Söz konusu sözleşme TARSİM kapsamında ve devlet destekli olarak yapılmaktadır. Müvekkil ile aracı …… sigorta arasında ……. Poliçe nolu …… başlangıç tarihli Bitkisel Ürün Sigortası Poliçesi tanzim edilmiştir. Yine aynı poliçe kapsamında imzalanan Bitkisel Ürün Sigortası Poliçesi Don Teminatı Zeyilnamesi ile 09.02.2018 tarihinden itibaren “Don Olayı Sonucunda Oluşacak Hasarlar” teminat altına alınmıştır. Müvekkil poliçe gereği ödemesi gereken bedeli ödemiştir. Müvekkilin sigortalattığı …. ili ….. ilçesi …. köyü …… Ada, ……. parsel üzerinde dikili badem ağaçları ve ürünlerinde, hava muhalefeti sebebiyle hasar oluşmuş ve hiç verim alamamıştır. Bu durum sigorta şirketine bildirilmiştir. Sigorta şirketi tarafından eksper gönderilmiş ve gelen eksperler tarafından 4 rapor düzenlenmiştir. Eksperler düzenledikleri her raporda ağaç sayısı, ağaç yaşı ve ağaç verimi konusunda farklı rakamlar belirtmiş ve oluşan hasarın da teminat dışı olduğu belirtilmiştir. Müvekkilin hava muhalefetinden dolayı madem ağaçlarından verim ve hasat elde edemediği açık bir şekilde ortada olmasına rağmen, gelen eksperler gerekli araştırma ve incelemeyi yapmadan ciddiyetsiz bir şekilde oluşan hasarın teminat dışı olduğunu belirtmişlerdir. Gelen eksperlerin görevlerini layıkıyla yerine getirmedikleri, ciddiyetsiz bir şekilde davrandıkları düzenledikleri her raporda ağaç yaşı, verimi ve sayısında verdikleri farklı rakamlardan da anlaşılmaktadır. Akabinde tarafımızca Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin …… D.iş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti talebinde bulunulmuş. Zira ürün henüz hasat edilmemiş ve dona maruz kalması nedeniyle ürün gelişmemiştir. Bu hususun yerinde tespit edilmesinin zaruri olduğu zira hasat mevsiminin yaklaştığı belirtilmiştir. 4-Yapılan keşif sonuccunda verilen rapor ile müvekkilin tarlasında 4100 oranında zararın bulunduğu tespit edilmiştir. Yine sonuç kısmında ” 09.04.2018 tarihinde meydana gelen hava muhalefeti (Fırtına, Don Olayı) nedeniyle söz konusu taşınmaz üzerinde dikili badem ağaçlarında meydana gelen net zarar olay tarihi itibariyle, karşılık yapılan sigorta sözleşmesi ve dosya içerisindeki mevcut sigorta poliçelerindeki verilere göre davalı sigorta şirketinden talep edebileceği, muafiyet sonrası net zarar miktarı …. TL olarak takdir edilmiştir.” şeklinde bu husus net şekilde belirtilmiştir. Bu kapsamda zararın poliçe kapsamında kaldığı açık şekilde anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda zararın … TL olduğu tespit edilmesine rağmen, şuana kadar müvekkile zararına karşılık 31.10.2018 tarihinde 24.343.00TL ödeme yapılmıştır. Söz konusu rapor sigorta şirketine tebliğ edilmiş ancak olumlu olumsuz herhangi bir cevap verilmemiştir. Yukarıda açıklanan ve re’sen göz önüne alınacak nedenlerle; müvekkilimizin uğramış olduğu zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 10.000,00 TL. nin(fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydı ile) 09.02.2018 tarihinden itibaren işletilecek ticari temerüt faizi ile birlikte tahsiline, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini” talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Bismil 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ….. Esas ….. Karar sayılı ilamı ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 K. sayılı kararına ve bu karar ile Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Diyarbakır ili mülki sınırları olarak değiştiği gerekçesiyle dosyanın Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devredilmesine karar verilmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 K. sayılı kararı ile, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı çevresi yeniden düzenlenmiş, Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi yönünden de yargı çevresi Diyarbakır ilinin mülki sınırları olarak belirlenmiştir. Kararın, 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağı açıkça belirtilmiştir.
Öncelikle ifade edilmelidir ki; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. Buna göre, yeni bir mahkeme kurulurken veya mahkemenin yargı çevresi yeniden belirlenirken, o mahkemenin kuruluş yasasında ya da yargı çevresini yeniden belirleyen idari kararda zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla, her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Yukarıda işaret edildiği üzere, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 K. sayılı kararı ile, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı çevreleri yeniden düzenlenmiş ve Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi yönünden yargı çevresi Diyarbakır ilinin mülki sınırları olarak belirlenmiştir. Ancak kararda, derdest davaların yeni yargı çevresinde yetkili hale gelen Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. O hâlde, mahkememiz yargı çevresini yeniden belirleyen kararın yürürlük tarihi olan 01/09/2021 tarihinden önce açılmış davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile mahkememize gönderilmesine olanak yoktur.
Nitekim, özel kanunlarına göre kurulmuş olan ihtisas mahkemelerinin yargı alanlarının yeniden belirlenmesi ile ilgili bir uyuşmazlığı konu edinen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarih ve 11-10/401 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir.
Bu sebeplerle, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların mahkememizin görev alanı dışında kaldığı ve bu davalara davanın açıldığı tarihteki görevli mahkemenin bakmaya devam etmesi gerektiği değerlendirilmekle mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm tesis kılınmıştır.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114. ve 115. mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli BİSMİL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.09/12/2021

Katip Hakim
☪e-imzalıdır ☪e-imzalıdır