Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1739 E. 2022/522 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2020
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket …. Bilgisayar Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkili şirketten iki ayrı tarihte araç satın aldığını, bahse konu araçların finansmanının müvekkili şirket açısından “Doğrudan Borçlandırma Sistemi” yöntemi ile gerçekleştirildiğini, davalı şirketin bahse konu bu satın alımlara ilişkin ödemelerini gerçekleştirdiğini, ancak bu ödemelerin zamanında yapılmadığını, zamanında yapılmayan ödemeler nedeniyle gecikmiş ödemelerden kaynaklanan; aleyhine başvuruda bulunulan şirketin cari hesabında toplamda 66.853,06 TL faiz alacağı tahakkuk ettiğini, aleyhine başvuruda bulunulan şirket asıl alacağa ilişkin borcu gecikmeli olarak tamamlamış olmasına rağmen gecikme nedeniyle oluşan faiz tahakkuklarını ödememiş olduğundan, müvekkili şirketin zararının karşılanması için öncelikle davalı şirkete 17.10.2019 tarihinde Diyarbakır 1. Noterliği aracılığıyla …. yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, davalı tarafın 28.10.2019 tarihli ihtarnameye cevap dilekçesi ile faize ilişkin ödenmeyeceği noktasında gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, faiz borcunun varlığını tevil yoluyla ikrar ettiğini, bu nedenle faize ilişkin taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari satışa konu araçların, davacı tarafın da kabulünde olduğu üzere doğrudan borçlandırma sistemi ile finanse edildiğini, diğer bir ifade ile kredilendirme yöntemi ile araçlar alındığından dolayı, satıma konu araçların bedeli kredi kuruluşu tarafından davacıya ödendiğini, doğrudan borçlandırma sistemi kredilendirmesi gereği olarak, araç satış bedelleri, kredi kurumu tarafından alacaklıya peşinen ödendiğinden dolayı, taraflar arasında herhangi bir vadeli satış ve buna ilişkin sözleşme de söz konusu olmadığını, doğrudan borçlandırma sistemi kredilendirmesi gereği olarak davacıya peşin ödeme yapıldığından ödemelerde herhangi bir gecikme veya aksama durumu söz konusu olmadığını, İşbu dosyada; taraflar arasında herhangi biz sözleşmenin olmadığını, müvekkili adına düzenlenen faturaların da faize ilişkin muhteviyat içermediğini, müvekkilinin araç satışından dolayı herhangi bir gecikmesinin olmadığı ve davacı tarafça yapılan faiz tahakkukuna müvafakiyetinin de olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında yapılmış olan araç satımlarından kaynaklı borçların, davalı şirket tarafından geç ödenmiş olması nedeniyle davalı şirket cari hesabında tahakkuk etmiş olan faiz alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalı şirketin müvekkili şirketten iki ayrı tarihte araç satın aldığını, bahse konu araçların finansmanının müvekkili şirket açısından “Doğrudan Borçlandırma Sistemi” yöntemi ile gerçekleştirildiğini, davalı şirketin bahse konu bu satın alımlara ilişkin ödemelerini gerçekleştirdiğini, ancak bu ödemelerin zamanında yapılmadığını, zamanında yapılmayan ödemeler nedeniyle gecikmiş ödemelerden kaynaklanan taleplerinin bulunduğunu iddia ettiği, davalı tarafça da gecikme olgusunun inkar edildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden taraflar arasında akdedilmiş bir cari hesap sözleşmesine rastlanamamıştır. Bu sözleşmenin sıhhat şartı yazılı şekilde yapılmış olmasıdır.
Taraf ticari defterleri bilirkişi vasıtasıyla incelenmiş, taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığı görülmüş ve bu kapsamda ödemelerin vadesi ve faiz oranına dair bir belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Bu kapsamda Mahkememizce yapılan değerlendirmede; 6102 s. TTK’nın 1530 maddesinde de mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları düzenlenmiştir.
Dava konusu faturalarda belirli vade tayin edilmemiş olmasına göre, 6102 sayılı TTK’nın 1530/2. maddesinde yazılı şekilde dosya kapsamında sözleşmede öngörülmüş olan bir tarih veya ödeme süresi tayin edilmemiş olmakla, ödemenin zamanında yapılmadığı ispatlanamadığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 1.267,39 TL harçtan peşin alınan kısmın mahsubu ile bakiye 950,50 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının karşıladığı harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan avansın davacıya iadesine,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/4 maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 1.000,00 TL masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim