Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1737 E. 2022/326 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından 04/06/2020 tarihinde davalıya …… şubesi vasıtası ile gönderilmiş fakat alıcıya ulaşmamış kaybolan malların iadesi veyahut gönderilen malların faturalandırılmış bedelinin( 67.791,00 TL) taraflarına iadesinin ve işbu durumdan ötürü uğranılan ticari itibar kaybından ötürü 10.000,00 TL manevi tazminatın talep ve dava edildiği görülmüştür.
Cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi talep olunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddî ve manevî tazminat talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık, dava açılmadan önce arabulucuğa gidilmesinin zorunlu ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olup olmadığı, davacının maddî ve manevî zararının söz konusu olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının ticari amaçla gönderdiği ürünlerin dava dışı 3. kişiye teslimi için davalı ile taşıma sözleşmesi akdettiği, taşıma sözleşmesinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 850 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup mutlak ticari dava niteliğinde olduğu, TTK 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvuru şartının, ticari davalar için dava şartı olduğu, dava tarihinin 02/11/2020 olduğu, anılan tarih itibariyle arabuluculuk başvuru şartının zorunlu usul olduğu ve dava dilekçesi içeriğinden arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşıldığı, davacı vekilinin son celse beyanında da arabuluculuğa başvurulmadığının bildirildiği görülmüştür.
Arabuluculuk Kanunu’n 18/A maddesinin 2. fıkrasında yer alan açık düzenleme uyarınca davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. Burada dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği görülmektedir. Bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyecektir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye 1.077,01 TL harcın davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim