Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1683 E. 2022/564 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05.06.2015 günü 13:30’da sürücü …………..’in kullandığı ………….. plakalı hususi oto ile sürücü ………….’ın kullandığı …………. plakalı hususi tescilli minibüsün çarpışması sonucu……….. plakalı araçta bulunan yolcu …………’ın yaralandığını, yoğun bakımda uzun bir süre kaldıktan sonra yaşamını yitirdiğini, müvekkillerinin murisin mirasçıları olduğunu, murisin ölümü sonucunda desteğinden yoksun kaldıklarını, murisin geride kalan eşi ev hanımı olup hiçbir gelir kaynağına sahip olmadığını, aile söz konusu kaza neticesinde mağdur olduğunu, taraflarınca Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde …………. esas sayısı ile dava konusu zararların karşılanması amacıyla müteveffanın bulunduğu araca ilişkin sigorta şirketine karşı dava açıldığını, oluşan kaza neticesinde müteveffa …………… giysileri yoğun bakımda kaldığını ve yaşamını yitirdiğini, yoğun bakımda kaldığı süre zarfında yapılan masraf ve sonradan ölüm olayının gerçekleşmesi ile yapılan cenaze ve defin giderleri ile ailenin zor duruma düştüğünü, ölümlü trafik kazası neticesinde aile murisin desteğinden yoksun kaldığını, bu sebeplerle destekten yoksun kalan müvekkil eş için 144.277,69 TL, müvekkil çocuk ……….. için 40.521,10 TL müvekkil çocuk ………….. için 20.208,36 TL olmak üzere toplam 205.007,15 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden alınarak taraflarına ödetilmesi amacıyla davayı açma zorunluluğu doğduğunu, tedavi giderleri 500 TL olmak üzere toplam 206.007,15 TL’nin kaza tarihinden itibaren işletilerek en yüksek reskont faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline , mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
Davalı vekili 22/08/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kaza, başvuru ve dava tarihleri birlikte değerlendirildiğinde sözkonusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, bu bakımdan öngörülen zamanaşımı süresi içerisinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, kazaya karışan …………. plakalı araç müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu, sigortanın bir zorunlu trafik sigortası (sorumluluk sigortası) olduğunu, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanması amaçlandığını, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğumuz poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, Mahkeme tarafından alınacak bilirkişi raporunda da kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu tespit olunacağını, gelen araçların uzaklık ve hızını göz önüne almadan yolun karşısına geçmeye çalışan yaya kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunu, karşıdan karşıya geçiş kuralını ihlal ettiğini, zira yolu kontrol etmeksizin, kendi can güvenliğini sağlamadan, aniden taşıt yoluna çıkmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiğini, bu bakımdan kazaya karışan araç sürücüsünün kusur oranının, kaza anında yaya konumunda bulunan mütevaffanın kendi can güvenliği için gerekli güvenlik tedbirlerini uygulayıp uygulamadığının ve kusurunun tespiti bakımından Yargıtay denetimine elverişli olacak tarzda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep ettiğini, davacıların müteveffanın kusurundan yararlanmaması gerekmekte olduğunu, müvekkili şirketin hiçbir mesuliyeti olmamakla birlikte, tazminat hesabı yapılması halinde davacıların ve müteveffanın gelirinin somut belgelerle ispatlanmasını, maddi tazminat tutarının hesaplanmasında asıl dikkat edilmesi ve esas alınması gereken husus, zarar gördüğünü iddia edenin fiilen çalışıp çalışmadığının tespiti ve bunun somut belgelerle ispatı olduğunu, müteveffanın herhangi bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olup olmadığı araştırılmasını, müvekkili şirketin hiçbir mesuliyeti olmamakla birlikte, mahkemeniz takdiri ile destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmasını, davacı vekilinin kaza tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi talebinin reddi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi aleyhine açılan tamamen haksız ve mesnetsiz davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir.
05/06/2015 tarihinde …………… sevk idaresindeki………….. plakalı minibüs ile Hani istikametinden Diyarbakır istikametine seyir halinde iken kaza mahalline geldiğinde karşı istikametten seyirle gelen sürücü…………… sevk ve idaresindeki …………. plaka sayılı otomobil ile çarpışmaları sonucu kazanın meydana geldiği, kaza mahallinin iki yönlü il yolu üzeri tepe üstü olduğu, zeminin kuru ve asfalt kaplama, vaktin gündüz, havanın açık ve kazanın meydana geldiği yerin meskun mahal dışı olduğu, kazaya karışan araçların çarpışma noktasının otomobilin seyir şeridi içerisinde olduğu, minibüsün devamlı yol çizgisi bulunan yerden karşı şeride geçtiği, minibüsün seyir şeridi kenarında 50 km hız tahdit ve kasis levhasının bulunduğu, …………. plakalı minibüs sürücüsü………..’ın sevk ve idaresindeki araç ile şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmediği, şeride tecavüz ettiği, dikkatsizlik ve tedbirsizlik ile meydana gelen kazanın oluşumunda %100 kusurlu, …………. plakalı otomobil sürücüsü………….’in meydana gelen kazada kusurlu bir davranışı bulunmadığından kusursuzdur.
…………. plakalı minibüs 09/04/2015-09/04/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere…………… poliçe numarası ve kişi başına 290.000,00 TL, kaza başına 2.900.000,00 TL limit ile davalı ………… A.Ş nezdinde sigortalıdır.
Dava dosyasının HSK’nın 08/07/2021 tarihli kararı ile faaliyete geçen karar doğrultusunda devir ile mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın Mahkememize devrinden önce Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/12/2020 tarih, …………. Esas, ……….. Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne dair verilen hükmün istinaf incelemesi neticesinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin ………….. Esas sayılı kararıyla ilk derece Mahkemesi kararının kaldırıldığı görülmüştür.
Davalı vekilinin 04/01/2022 tarihli dilekçesiyle; taraflar arasında sulh gerçekleştiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı vekilinin duruşmaya iştirakle alınan beyanında davalı tarafla sulh olunduğu beyan edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 313. Maddesinde; ” (1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2)Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
Yine 315/1. maddesinde ise; ” (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemesi mevcutur.
Somut uyuşmazlıkta; davacı vekilinin ve davalı sigorta şirketi vekilinin davaya son veren taraf işlemlerinden sulhe yetkili olduğu, taraf vekillerinin bu konuda beyanda bulundukları anlaşıldığından maddi tazminat isteminin sulh sözleşmesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın sulh nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 17.504,17 TL harçtan peşin yatırılan harcın mahsubu ile 16.570,77 TL harcın davacı taraftan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının karşıladığı harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan avansın davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
21/03/2022

Katip Hakim