Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1599 E. 2022/477 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2014
KARAR TARİHİ : 07/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır 5. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasında müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmediğini, takibi tesadüfen öğrendiğini, icra takibine konu olan sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bununla ilgili olarak suç duyurusunda bulunduklarını, başlatılan bu takip nedeni ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının imza inkarının reddi gerektiğini, bütün sözleşmelerin köy ihtiyar heyeti, il müdürlüğü yetkilisi ve vakıf yetkilisi huzurunda imzalandığını, bu nedenle bankanın kötü niyetli olmadığından neticeten davanın reddi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının hakkında başlatılan Diyarbakır 5. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası nedeni ile davalıya borçlu bulunmadığının tespiti talebidir.
Diyarbakır 5. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklısının …. bankası, borçlularının …., …., …., …., takibin ilamsız takip olduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyasının HSK’nın 08/07/2021 tarihli kararı ile faaliyete geçen karar doğrultusunda devir ile mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Takip dosyası, davacının imzaladığı öne sürülen Ortaklar sözleşmesi nedeni ile başlatılan takibe dayanmaktadır. Davacı ise iddia konusu sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını, dolayısı ile bu sözleşme nedeni ile borçlu olamayacağını ileri sürmüştür. Diyarbakır 5. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasında takibe esas olan 21.08.2006 tarih ve 4.255,30TL bedelli Ortaklar Sözleşmesi altındaki imzanın davacı … eli ürünü olmadığı alınan Kriminal bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Buna göre bu sözleşme esas alınarak davacı hakkında yapılan takipte davacının borçlu olamayacağı kanaati ile davanın kabulüne yönelik Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin …..Esas sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 10/09/2018 tarih, … Esas sayılı kararıyla,
“Davalı banka tarafından davacı aleyhine yapılan takip dayanağı sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. Mahkemece bu sözleşme ile ilgili yapılan bir hazırlık soruşturmasında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan rapor dayanak alınarak hüküm kurulmuş ise de bu şekilde tahkikatın bitirilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş dava konusu sözleşme aslı getirtilip davacı huzurda isticvap edilip imza örnekleri alınıp daha sonra davacı tarafından gösterilecek imza örnekleri getirilerek grafolojik yönden bilirkişi incelemesi yaptırmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.” gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmakla, Mahkemesince usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmakla, yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamı ışığında sözleşme aslı getirtilip, davacı huzurda isticvap edilip, imza örnekleri alınmış, daha sonra davacı tarafından gösterilecek imza örnekleri getirilmiş ve grafolojik yönden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 150/01/2021 tarihli rapor içeriğine göre de davacıya atfen atılı imzaların kuvvetle muhtemel davacı eli ürünü olmadığı tespit edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacı ….’ın Diyarbakır 5. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyası nedeni ile davalıya borçlu bulunmadığının TESPİTİNE, davalının kötü niyeti sabit olmadığından buna ilişkin tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 734,56 TL harçtan dava açılırken peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 550,91 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan 25,20 TL başvurma harcı, 183,65 TL peşin harç ile 3,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 212,65 TL harçlar toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yargılama nedeniyle yapılan posta gideri, tebligat gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam toplam 526,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 13 hükmü gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider/delil avansının artan kısmın, karar kesinleştikten sonra HMK m. 333 ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 207 hükümleri uyarınca re’sen yatırana iadesine,
Dair, hazır bulunan tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip Hakim