Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1588 E. 2023/384 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :

VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 29/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. tarihinde müvekkillerinin müşterek çocuğu…’nin, … plakalı araç içerisinde bulunduğu sırada aracın … ili … ilçesi … mevkiinde tek taraflı trafik kazasına karışması sonucu vefat ettiğini, meydana gelen kaza sonrası Hilvan Cumhuriyet Savcılığının … E. Sayılı dosyasıyla soruşturma başlatıldığını, … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının …. Poliçe Numarasıyla … Sigorta A.Ş tarafından yapıldığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında ilgili sigorta şirketinin, … plaka sayılı aracın karıştığı kaza sebebiyle davacı müvekkillerinin uğramış olduğu zararlardan sorumlu olduğunu, murisin desteğinden yoksun kalan 3. Kişi sıfatıyla davacı müvekkillerinin uğramış olduğu zararın hesaplanarak karşılanması talebi ile gerekli tüm belgelerle birlikte … SİGORTA A.Ş’ye … tarihli dilekçesi ile başvuru yapıldığını, davalı sigorta şirketinin başvuruya istinaden taraflarına … tarihinde … TL tutarında ödeme yaptığını, yapılan ödemenin meydana gelen kaza nedeni ile müvekkillerinin murislerinin ölümü sonrası mahrum kaldıkları maddi kaybı gidermeye yeterli olmadığını, müteveffanın kazanın meydana geldiği tarihte 20 yaşında olup, müvekkillerinin yoksun kaldıkları desteğin sigorta şirketinin yaptığı ödemenin oldukça üzerinde olduğunu, müteveffanın genç yaşına rağmen çalışarak ailesinin geçimini üstlendiğini, Müvekkillerin müteveffanın bakımına muhtaç bir şekilde yaşadığını ve halen herhangi bir gelirlerinin bulunmadığını, gerçek zararın tespit edilmesi mümkün olmadığından ve yargılama esnasında yapılacak bilirkişi incelemesinde daha yüksek tutarların çıkması ihtimaline binaen fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilleri için 100,00’er TL toplamda 200.00 TL maddi tazminatı talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın müvekkili şirkete resmi bir başvuru yapmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, …. tarihli trafik kazası sonucu müteveffanın annesi Fatma için ..-TL baba için …-TL olmak üzere toplam …-TL ödendiğini, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, dava konusu kazanın müteveffanın %100 kendi kusuru ile meydana geldiğini, Sigorta genel şartları uyarınca davacının tazminat hakkının bulunmadığını, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde ve kendi vefatındaki müterafik kusurunun muhtemel tazminat hesaplamasında dikkate alınması gerektiğini, Müteveffanın kaza sırasında araçtan fırladığını, bu durumdan da emniyet kemerinin takılı olmadığı hususlarının dikkate alınması gerektiğini, neticeten davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Hilvan Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası,
2-Arabuluculuk tutanağı,
3-Davacıların ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanakları,
4-Poliçe ve hasar dosyası,
5-SGK kayıtları, murisin nüfus kayıt örneği,
6-Aktüerya bilirkişisinin …. tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle davacıların ölenin desteğinden yoksun kalma tazminatı taleplerine ilişkindir.
…. tarihinde Hilvan ilçesi …. karayolu üzerinde bulunan Aşağıgaroz Köyü mevkiinde … plakalı aracın şarampole yuvarlandığı, olay yerinde yapılan incelemede, yaklaşık 10-15 metre yükseklikteki şarampolden yuvarlanan aracın şarampolün yaklaşık 50 metre uzağında tekerleklerinin üzerinde durduğunun, aracın sağ kapısının açık sol kapısının ise kapalı olduğunun, ön camda yoğun çatlaklar bulunduğunun ve aracın sürücü koltuğunda cep telefonu bulunduğunun belirlendiği, aracın yaklaşık 100 metre uzağında yerde yüzüstü vaziyette ölü olarak bulunan…’nin “kafatası ve kafa taban kırığına bağlı solunum ve dolaşım yetmezliği” neticesinde ölüm olayının gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Kaza tespit tutanağından, sürücünün KTK 47/1.d maddesinde belirtilen “trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymamak” kuralını ihlal etmesi nedeniyle kazanın gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez ceza kovuşturma dosyasının incelenmesinden, kaza anında aracın kim tarafından kullanıldığı hususunun netleştirilemediği, aracın sürücüsü olduğundan bahisle hakkında kamu davası açılan … … hakkında, davacıların desteğinin taksirle ölümüne sebep olma suçundan delil yetersizliği nedeniyle beraatine karar verildiği ve anılan kararın kesinleştiği görülmüştür.
Bu durumda, kaza tarihi güncel Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihi olan …. tarihinden önce olmakla Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun …. Esas sayılı kararı ışığında önceki Genel Şartlar uyarınca kaza anında sürücünün müteveffa olması ihtimalinde dahi davacıların tazminat talep etme hakkı doğacağı değerlendirilmekle dava reddedilmeksizin yargılamaya devam olunmuştur.
… plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde …. numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile … tarihleri arasında kaza tarihi olan …. tarihi kapsar şekilde sigortalı olduğu, poliçeden dolayı ölüm halinde kişi başına azami sorumluluk limitinin kaza tarihinde … TL olduğu görülmüştür.
Dosya hakkında aktüerya hesabı yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, tanzim olunan raporun güncel yargı içtihatlarında kabul edilen yönteme ” TRH 2010 Tablosu’nun kullanılması ve Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih- 2019/40 E.- 2020/40 K. sayılı kararı gereği, destek tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, uygulanmasının mümkün olmadığından davacıların ve desteğin bakiye ömür süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılmasıyla hesaplamanın yapılması” uygun olarak tanzim edildiği görülmüş, raporun açık, anlaşılır, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmekle davacı vekilinin talebine binaen talep sonucunu ıslah etmesi için tarafına kesin süre verilmiştir.
Neticeten davacı vekilinin talep sonucunun ıslahına ilişkin yatırması gereken harcı yatırmadığı, oysa davacı vekiline bizzat “Davacı vekiline talebi üzerine talep sonucunu ıslah etmek üzere 1 haftalık kesin süre verilmesine aksi takdirde ıslah talebinden vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtarına (bizzat ihtar edildi.) akabinde ıslah dilekçesini karşı tarafa ilgili meşruhatıyla tebliğine” şeklinde 5. nolu celsede ihtarat verildiği, harcın da yatırılması hususunda taraflarına ıslah için verilen kesin süre dışında ayrıca bir süre verilemeyeceğinin değerlendirildiği, ıslah için verilen kesin süre içerinde harcın da yatırılması gerektiğinin açık olduğu, bu durumda Mahkememizin harcı yatırılmış olan talep sonucu ile bağlı olduğu ve ıslah hiç yapılmamış kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla dava dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden davanın kabulüne, faiz başlangıç tarihi olarak davacının sigorta şirketine başvurusunu takip eden 8. iş günü sonunda sigorta şirketi davalının temerrüte düştüğü tespit edilerek bu tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
Müterafik kusur hakkında yapılan değerlendirmede ise; davacıların desteğinin araçtan fırlamak suretiyle öldüğü hususunun dosya kapsamında açık olduğu, bu durumda emniyet kemerinin takılı olmadığının anlaşıldığı, ölüm sebebinin de “kafatası ve kafa taban kırığına bağlı solunum ve dolaşım yetmezliği” olduğunun dosyada saptandığı görülmekle, dosyada mübrez bilirkişi raporunda, sigorta şirketi tarafından eldeki davadan önce yapılan ödemeler güncellendikten ve poliçe teminat limitiyle tarafların talep edebileceği tutarlar oranlandıktan sonra bulunan tazminat üzerinden müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği değerlendirilmiş ancak yukarıda açıklandığı üzere harcı yatırılan talep üzerinden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, harcı süresinde yatırılan taleple bağlı kalınarak;
a-100,00 TL’nın sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı Fatma Süre’ye verilmesine,
b-100,00 TL’nın sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı Mehmet Halit Süre’ye verilmesine,
2-Alınması gereken 269,80 TL harçtan peşin alınan kısmın mahsubu ile bakiye 210,50 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafın ödediği 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, bilirkişi ücreti, posta ve tebligat gideri toplamı olan 892,20 TL olmak üzere toplam .. TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan …-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6- HMK.’nın 333. maddesi ve HMKY’nin 47. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının yazı işleri müdürü tarafından ilgilisi hesap numarası bildirilmiş ise hesabına aktarılmasına, aksi halde masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilerek iadesinin sağlanmasına,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .

Katip Hakim