Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1550 E. 2022/399 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/03/2018
KARAR TARİHİ : 21/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine önce Muş İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu takibe borçlu vekili tarafından yetki itirazı yapıldığı ve taraflarınca dosyanın Diyarbakır 2. İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, gönderme sonrası borçlu vekilinin 30.01.2018 tarihinde UYAP sistemi üzerinden itirazı sonucu Diyarbakır 2. İcra Müdürlüğü’nün 31.01.2018 tarihli kararı ile “takibin durdurulmasına” karar verildiğini, işbu kararı 14.02.2018 tarihinde UYAP sistemi üzerinden öğrenmeleri üzerine bu davayı açma zaruretlerinin doğduğunu, müvekkilinin ….’den olan alacağına karşılık olarak lehdar olarak ….’in gösterildiği dava konusu alacağın temelini oluşturan çek yaprağını ….’den almış ve işbu çek yaprağı üzerine işbu dava konusu takibin başlatıldığını, müvekkilinin çeki aldığında çek üzerinde itiraz dilekçesine konu olan imzalar ve paraflar atıldığı, miktarın yazıldığı, lehdarın isminin yazıldığı keşide yeri tarihi yazıldığı, ayrıca keşide tarihi değişikliği yapıldığı ve paraflanmış bir şekilde çek yaprağının müvekkiline teslim edildiğini, kısacası müvekkilinin çek yaprağının arka sayfasında bulunan ve icra takibi başlatabilmeleri için gerekli olanı kendi isim soy isim T.C. Kimlik numarasını yazdığı çek yaprağının ön sayfası veya arka sayfasında bunun dışında hiçbir şey yazmadığı gibi çek yaprağında hiçbir tahrifat da yapılmadığını, kambiyo senetleri üzerindeki imzanın aksi ispat edilinceye kadar sahibine ait sayıldığından, bu kural gereğince taraflarınca da çek yaprağındaki paraf ve imzaların borçlu davalıya ait olduğunu düşünüldüğünü, bu nedenle borçlu tarafından imza veya parafın kabul edilmemesi halinde gerekli imza incelemelerinin yaptırılmasını, imzaların borçluya ait çıkması durumunda gerekli cezai işlemlerin yapılmasını talep ettiklerini, ayrıca çekin müvekkiline verildiğinde imzaların da davalı ….’e ait olduğu ve tarihte yapılan değişikliğin de davalı tarafından paraf/imza atılarak onaylandığının belirtildiğini, bu nedenle imzalar/parafların davalıya ait olduğunu, ayrıca müvekkilinin alacağına karşılık bu çeki aldığını, bu nedenle müvekkilin taleplerinin hukuka uygun olduğunu, takip öncesi müvekkili tarafından çekin ödenmesi amacıyla çekin verildiği ….Bankası’nın …. şubesine başvuru yapılmış olmasına rağmen, alacaklı tarafından bankaya çekin ödenmemesine yönelik talimat verildiğini, tüm girişimlere rağmen banka tarafından çekin tahsil edilememiş yada karşılıksızdır kaşesinin vurulamadığını, çek ile ilgili “kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu değil” “ilamsız takiplerde genel haciz yoluna” başvurularak takibin başlatıldığını, çekin müvekkiline verildiğinde imzaların da davalı ….’e ait olduğu ve tarihte yapılan değişikliğin de davalı tarafından paraf/ imza atılarak onaylandığının belirtildiğini, bu nedenle imzalar/parafların davalıya ait olduğunu, buna rağmen davalının haksız ve kötüniyetli olarak hem bankaya talimat verdiği hem de itiraz ettiğini, borçlunun itirazının iptali ile takibin devamını,% 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle; İleri sürülen alacakların zaman aşımına uğradığını, dava konusu edilen belge çek vasfını yitirdiğinden temlik cirosuyla davacı tarafa devredilmemiş olup, davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, icra dosyasında çek aslı görülemediğinden buna dair itirazlarının da yerinde olduğunu, çek aslının görmeden müvekkilinin imzayı kabul etmesinin mümkün olmadığını, çek üzerindeki ilk hamil olan ….’e ait olup olmadığının tespitinin gerektiğini, geçerli ciro silsilesi bulunmadan dava konusu çeki haksız olarak ele geçiren davacının icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …. sayılı icra dosyası,
2-Dava konusu çek aslı.
GEREKÇE:
Dava, davacının ciro yolu ile hamili, davalının keşidecisi olduğu 1 adet çeke dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir.
Takibe konu çekin yasal unsurları taşıdığı, davacının ciro silsilesiyle hamil, davalının ise keşideci olduğu sabittir.
Dosyada mübrez icra takip dosyasında, çeke dayalı davacının ilamsız icra takibi başlattığı, davalının ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresinde takibe itiraz ettiği, davalı itirazının davacı tarafa tebliğe çıkartılmadığı, henüz süre başlamadan işbu itirazın iptali davasının süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda çekte davacının hamil, davalının ise keşideci olmasına göre davacı tarafça temel ilişkiye dayanılması mümkün bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacının böyle bir iddiası da yoktur. Davacı taraf, icra takibine dayandığı çekin mücerret olduğunu, müvekkilinin kötüniyet ya da kusurunun bulunmadığını savunmuştur.
6102 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra çekin tanzim edildiği sabittir. Hamil davacı, kambiyo hukukundan kaynaklı haklarını 3 yıllık zamanaşımı süresince kullanmak hakkına haizdir. Genel haciz yoluyla veya kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla çeki takibe koyma imkanı mevcuttur.
Davalı tarafça imza inkarında bulunulmasına binaen davalı vekiline 4 defa olmak üzere müvekkilinin imza asıllarının bulunduğu kurumları bildirmek üzere süre verilmiş, buna ilişkin ihtarat yapılmış, iki defa olmak üzere davalı asile isticvap davetiyesi çıkarılmış, bu hususta talimat mahkemesine istinabe yapılmış, ihtaratlı davetiye tebliğlerine rağmen yasal sonuçları bilinerek davalı tarafça Mahkeme çağrısına uyulmadığı görülmüş, neticeten davalı tarafça ispatlanamayan imza inkarına itibar edilmemekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Davanın KABULÜ ile
Diyarbakır 2. İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile, takibin takip talebinde belirtilen alacak üzerinden kaldığı yerden devamına,
Dava konusu asıl alacak olan 33.000,00 TL nin %20 si oranında olmak üzere 6.600,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 2.254,23 TL harçtan dava açılırken yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.218,33 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç ve 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 77,00 TL harçlar toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yargılama nedeniyle yapılan posta gideri, davetiye gideri, ilan masrafı olmak üzere toplam 1.518,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 13 hükmü gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider/delil avansının artan kısmın, karar kesinleştikten sonra HMK m. 333 ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 207 hükümleri uyarınca re’sen yatırana iadesine,
Dair; davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim