Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1538 E. 2022/401 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/07/2020 Günü saat 08.48 sıralarında sürücü…. idaresindeki …. plakalı aracıyla … …. ilçesi …. Mahallesi …. sokakta park halinden seyir haline geçtiği esnada aracının sol ön köşe kısımlarıyla; sokak üzerinde seyir halinde olan müvekkiline ait, sürücü …. idaresindeki …. plakalı aracın sağ yan kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı aracın sürücü …. %100 kusurlu bulunduğunu, müvekkillerine ait aracın henüz düşük kilometrede olup herhangi bir kusuru veya hasar kaydı bulunmadığını, kazadan önceki piyasa değeri eksper raporuna göre 400.000,00 TL civarında olduğunu, otomatik olan araç aynı zamanda 20.000 km’de olduğundan sıfır ayarında olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde oluşan hasar tramer kaydına işlendiğinden aracın değerinde azalma meydana gelmesine sebep olduğunu,ülkede araç piyasasında kazaya karışan araçlar ile kazaya karışmayan araçların fiyatları arasında ciddi farkların olduğunu, müvekkiline ait araç gibi sıfır ayarındaki araçlarda bu farkın daha yüksek olduğunu, Anayasa Mahkemesinin en son iptal kararıyla da değer kaybı hesabında bu faktörlerin göz önünde tutulması gerekliliği vurgulandığını, Anayasa Mahkemesi değer kaybı hesaplanırken yapılan matematiksel hesaplamaların hak ve hakkaniyete uygun olmadığını hesaplama yapılırken aracın piyasa değerinin göz önünde bulundurulması gerektiğinin altının çizildiğini, tüm bu sebepler ile müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının poliçe limitleri dahilinde davalıdan alınarak müvekkiline verilmesi gerektiğini, sigorta şirketince 23.11.2020 tarihinde başvuruları üzerine eksik ve hakkaniyete uygun olmasa da taraflarına 2.773,00 TL kısmi bir ödeme yapıldığını, ıslah dilekçesi sunulurken bu ödemenin düşümünün yapılacağını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve ilgili mevzuatlar aşağıdaki hükümleri havidir: Madde 97- “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A-3. maddesindeki, “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” hükmünü içerdiğini, 14.05.2015 tarihinde 29355 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Karayolları Araçları motor-lu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde teminat türlerinin sayıldığı söz konusu maddede, Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmalar Maddi Zararlar Teminatı kapsamında sayıldığını, Yargıtay’ın güncel ve istikrarlı içtihatlarına göre de zarar gören aracın değer kaybı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında görüldüğünün bilindiğini, kaza sonrası araçta oluşan değer kaybı doğrudan ve gerçek bir zarar olup teminat kapsamında olduğunu, bu sebeple müvekkiline ait araçta oluşan değer kaybının bilirkişi marifetiyle hesaplanması ve sair işlemler neticesinde davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, müvekkiline ait araçta kaza sonucu gerçekleşen değer kaybı sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL’nin, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkile verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkisizlik itirazlarının bulunduğunu, belirsiz alacak davası açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığını, değer kaybı zararının karşılandığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Arabuluculuk Anlaşamama Tutanağı,
2-Poliçe ve hasar dosyası,
3-…. plaka sayılı aracın tescil bilgileri,
4-…. plaka sayılı aracın tramer kayıtları,
5-İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin 22/06/2021 tarihli kusur ve değer kaybı raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı bedeline ilişkindir.
Dosya kapsamından; 13.07.2020 tarihinde sürücü …. idaresindeki …. plakalı aracıyla … ilçesi…. Mahallesi …. sokakta park halinden seyir haline geçtiği esnada aracının sol ön köşe kısımlarıyla; sokak üzerinde seyir halinde olan davacıya ait, sürücü …. idaresindeki …. plakalı aracın sağ yan kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, iş bu davanın …. plakalı araç maliki tarafından …. plakalı aracın ZMMS’si aleyhine açıldığı, araç değer kaybı bedelinin talep edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin 22/06/2021 tarihli kusur ve değer kaybı raporunda değerlendirildiği üzere;
Kaza sonrası maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiği görülmüştür. …. plakalı otomobil …. model, … marka,…. AMG tipi, kaza tarihinde 20.101 km’de ve üç yaşındadır.
… Sigorta Eksperlik tarafından düzenlenen eksper raporunda; dava konusu araçta meydana gelen hasar için değişen parça bulunmadığı, KDV hariç 2.350,00 TL değerinde işçilik tutarı oluştuğu belirtilmiştir.
… Sigorta Eksperlik tarafından düzenlenen 09/11/2020 tarihli değer kaybı hesaplama raporunda; toplam değer kaybının 2.773,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Aracın kaza tarihinde ikinci el piyasa değeri 380.000,00 TL olarak belirlenmiş; kaza tarihindeki aracın yaşı, kilometresi, hasarlı kısımları, onarılan parçaları ve hasar miktarı incelendiğinde aracın tamiri yapıldıktan sonra kaza tarihi itibari ile 370.000,00 TL üzerinden satışının yapılabileceği anlaşılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin formülüne göre “aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının hesaplanması ve de kazada oluşan hasar ile onarılan parçaların uyum gösterip göstermediği belirlendikten sonra işçilik ve parça bedelinin ayrıntılı olarak açıklanması” gerekmektedir.
Kusur bakımından yapılan değerlendirmede; sürücü …. sevk ve idaresindeki otomobil ile park halinden sola manevra ile hareket haline geçmeden önce, sol gerisine ilişkin gerekli ve yeterli kontrollerini yapması, seyirle gelen diğer sürücü idaresindeki aracın varlığını dikkate alması, ilk geçiş hakkını bu araca verdikten sonra kontrollü bir şekilde seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip, kontrolsüzce harekete geçip seyir etmesi neticesi bu araca önlemsizce çarptığı olayda asli kusurlu olduğu, sürücü …. sevk ve idaresindeki araç ile nizami olarak seyirle olay mahalline geldiğinde, diğer sürücünün idaresindeki araç ile sağ tarafından park halinden kontrolsüzce sola manevra ile harekete geçerek aracının sağ yan kısımlarına çarptığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa değeri 380.000,00 TL ve aracın kaza sonrası ikinci el piyasa değeri 370.000,00 TL ise aradaki fark olan 10.000,00 TL değer kaybı bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Davacının 03/08/2021 tarihli değer artırım dilekçesi içeriğine göre dosya kapsamında ATK’dan alınan rapora göre 10.000,00 TL değer kaybı olarak tespit edilmesine binaen sigorta şirketince dava açılmadan önce değer kaybı bedeli olarak taraflarına 2.773,00 TL ödeme yapıldığının ifade edildiği, neticesinde talep sonuçlarının 7.227,00 -TL olduğunun belirtildiği, talep sonuçlarının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Neticeten davalının sigortalısının kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu değerlendirilmekle, İstanbul ATK raporunun değer kaybına ilişkin tespitinin de içtihatlara ve hukuka uygun olduğu görülmekle davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Eldeki davada davalının dava tarihinden önce ödemede bulunduğu hususu davacının da kabulünde olmakla faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihi belirlenmiş ve davacının tacir olmadığı anlaşılmakla yasal faize hükmedilmiştir, davacının aksi yöndeki taleplerine itibar edilmemekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın KABULÜ ile, araç değer kaybı tazminatı olan 7.227,00 TL’nin davalı Sigorta Şirketinden dava tarihi olan 01/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 493,68 TL harçtan dava açılırken yatırılan peşin ve ıslah harcı toplamı 176,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 317,28 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 176,40 TL peşin harç ile ıslah harcı toplamı ve 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 238,60 TL harçlar toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yargılama nedeniyle yapılan posta gideri, davetiye gideri, ATK fatura ücreti olmak üzere toplam 913,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 13 hükmü gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider/delil avansının artan kısmın, karar kesinleştikten sonra HMK m. 333 ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 207 hükümleri uyarınca re’sen yatırana iadesine,
8-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kesin olarak karar verildi.

Katip Hakim