Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1526 E. 2022/350 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 31/12/2020
KARAR TARİHİ : 14/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan banka ile 02/09/2009 tarihinde akdedilen kredi sözleşmelerine istinaden adı geçene kredi kullandırıldığını, diğer akit tarafın borçlarını zamanında ödemediğinden borçlu davalının ise müşterek müteselsil kefil olduğundan hakkında takip açıldığını, Noter ihtarnamesine Davalılar tarafından itiraz edilmediği gibi her hangi bir ödeme de yapılmayınca müvekkili banka tarafından davalılar aleyhine Diyarbakır 9. İcra Müdürlüğü ‘nün ….. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını , davalı icra takip dosyasındaki borca ve faize itiraz ettiğini ve itiraz üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini beyan ederek borçlunun itirazının iptali ile icranın devamına ve lehlerine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, genel ticari kredi sözleşmesine dayanan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık, dava açılmadan önce arabulucuğa gidilmesinin zorunlu ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının banka olduğu, davalıdan genel ticari kredi sözleşmesine dayanan alacağını davalının müteselsil kefil sıfatına dayanmak suretiyle talep ettiği, eldeki davanın ticari dava olduğu, TTK 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvuru şartının, ticari davalar için dava şartı olduğu, dava tarihinin 31/12/2020 olduğu, anılan tarih itibariyle arabuluculuk başvuru şartının zorunlu usul olduğu ve dava dilekçesi içeriğinden arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşıldığı, davacı vekilinin son celse beyanında da arabuluculuğa başvurulmadığının bildirildiği görülmüştür.
Arabuluculuk Kanunu’n 18/A maddesinin 2. fıkrasında yer alan açık düzenleme uyarınca davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. Burada dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği görülmektedir. Bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyecektir. Bu nedenle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan kısmın mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim