Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1523 E. 2022/2717 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’un içinde yolcu olarak bulunduğu, davalı şirketin sigortalısı dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … tarihinde geçirdiği tek taraflı ölümlü-yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası sonucunda bakıcıya muhtaç kaldığını, geçici iş göremezlik, tam iş göremezlik ve daimi sakatlık geçirdiğini, Davacı-müvekkilinin, anılı trafik kazası sonucu ağır yaralandığını, çok sayıda ameliyat geçirdiğini, psikolojik tedavi gördüğünü ve görmekte olduğunu, fizik tedavi hizmeti aldığını, uzun süre bakıcıya muhtaç olduğunu, geçici ve tam iş göremezlik durumu yaşadığını ve kalıcı sakatlık geçirdiğini, davacının yolcu olarak içinde bulunduğu … plaka sayılı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin davalı şirkete ait olduğunu, davalının meydana gelen zarardan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte sorumlu olduğunu, meydana gelen ölümlü-yaralamalı-maddi hasarlı trafik kazası ile ilgili Diyarbakır … Ağır Ceza Mah. … Esas sayılı dosyasında açılan davanın derdest olduğunu, ceza yargılamasının devam ettiğini, davacının uğradığı tüm maddi zarar kalemlerinin, Türk Borçlar Kanununa uygun olarak ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununu gereği gerçek zararı tespitiyle tazminini, bu minvalde geçici iş göremezlik, tam iş göremezlik, daimi sakatlık ve bakıcı gideri ve tedavi masraflarını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete başvuru şartının gerçekleşmediğini, medikal inceleme sonucunda eksik evrak istenildiğini ancak davacı tarafından sunulmadığını, başvuru aşamasında sunulması gereken zorunlu evrakların taraflarına sunulmadığını, davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, müvekkili şirketin kaza tarihi itibariyle yalnızca sürekli iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik, bakıcı ve tedavi giderleri, yol masrafının sorumluluk kapsamında bulunmadığını, müvekkili şirketin Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile teminat verdiği hususların sürekli iş gücü kaybı ve bu bağlamdaki tazminat talepleri olduğunu, “geçici” zararlar ve buna bağlı taleplerin teminat kapsamı dışında olduğunu, maluliyet oranının tespitinin gerektiğini, neticeten davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davacıya ait tedavi evrakları ve … Hastanesi Adli Tıp … tarafından davacı hakkında tanzim olunan … tarihli maluliyet raporu,
2-Arabuluculuk Tutanağı, SGK ve Noter kayıtları, Poliçe ve hasar dosyası,
3-Ankara ATK tarafından kusur durumuna ilişkin olarak tanzim edilen … tarihli rapor,
4-Kolluk tutanakları, (ekonomik ve sosyal durum ile davacı asil …’un dava dışı … ile aralarında akrabalık veya iş arkadaşlığı gibi bir bağın olup olmadığının araştırılması hakkında)
5-Diyarbakır … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası,
6-Anayasa Mahkemesi’nin 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesinde yer alan “Genel Şartlar” ifadesinin iptaline karar vermesi sonrası Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin … tarih ve … esas … Karar sayılı güncel içtihadında belirttiği üzere TRH 2010 tablosu uygulanarak progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi suretiyle talep olunan tazminatın hesaplanması suretiyle tanzim olunan … havale tarihli aktüerya bilirkişisi raporu,
7-Davacı vekilinin duruşmaya iştirakle alınan, bakıcı ve tedavi gideri taleplerinden feragatine ilişkin imzalı beyanı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik tazminatı bakıcı ve tedavi giderleri talebine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
… günü saat … sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … İli istikametinden … İli istikametine seyir halinde iken olay mahalli yol bölümüne geldiğinde orta refüje girdiği, ardından direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve yolun sağından yol dışı kalması sonucu davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, davacının anılan araçta yolcu konumunda olduğu anlaşılmıştır.
Kaza tespit tutanağında olay mahallinde yolun; düz, zeminin asfalt, kuru, havanın açık, kaza yerindeki azami hız limitinin 110 km/s, vaktin gündüz , mahallin meskun olduğu belirtilmiştir. Kazaya etken bir yol sorunun olmadığı belirtilmiştir.
Dava dışı sürücü … ifadesinde özetle; “… Araç yolda bulunan mıcıra hafif kaydı, ve yol kenarındaki tabela aracın aynasına çarptı, daha sonra toparlamak istedim, direksiyon hakimiyetini kaybettim ve yolun sağında bulunan araziye düştüm …” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Ankara ATK tarafından kusur durumuna ilişkin olarak tanzim edilen … tarihli rapor içeriğinde de açıklandığı üzere, kazanın oluşumunda, dava dışı sürücü …’ın, idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde sevk ve idare hatası ile orta refüje yönelmesinin ardından direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağından yol dışı kaldığı anlaşılmakla meydana gelen kazada asli ve tek kusurlu olduğu vicdani kanaatine varılmıştır.
Davacının kazaya uğrayan araçta yolcu konumunda olduğunun, dosyada mübrez ceza kovuşturma dosyası içerisinde bulunan ve olayın hemen akabinde tutulan tutanak ve tüm dosya kapsamından net olarak anlaşıldığı, davacının yaralanması hakkında şikayetten vazgeçme nedeniyle takipsizlik kararı verildiği, Mahkememizce davacının maluliyet durumunun tespiti amacıyla davacının tüm tedavi evraklarının toplanıldığı, akabinde dosyanın kül halinde … ATK’ya tevdi edildiği, … Hastanesi …Anabilim Dalı tarafından davacı hakkında tanzim olunan … tarihli maluliyet raporunun incelenmesinde; kaza ile yaralanma arasında illiyet bağının kurulduğu, anılan raporun denetime elverişli, açık olduğu ve somut olaya uygun düştüğü değerlendirilmekle taraf vekillerinin anılan rapora karşı itirazları reddolunmuş ve rapor hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce her ne kadar 2. celse kurulan ara karar gereği, dosyanın, davalı vekili tarafından masrafının yatırılması halinde İstanbul ATK’ya maluliyet raporu tanzimi için gönderilmesine karar verilmişse de anılan ara kararın bakıcı ve tedavi giderlerinin hesaplanması için kurulduğu, akabinde davacı vekilinin anılan taleplerinden feragat ettiği, davalı vekilinin feragat edilmeyen kısma yönelik itirazlarının içeriği itibariyle tekrar maluliyet raporu alınmasına yer olmadığına dair Mahkememizce 3. celse ara karar kurulmakla dosya tekrar maluliyet raporuna gönderilmemiştir.
Maluliyet ve kusur durumunun tespitinin akabinde dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş ve anılan bilirkişinin … havale tarihli raporunun incelenmesinde; Anayasa Mahkemesi’nin 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesinde yer alan “Genel Şartlar” ifadesinin iptaline karar vermesi sonrası Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14/01/2021 tarih ve 2020/2598 esas 2021/34 Karar sayılı güncel içtihadında belirttiği üzere TRH 2010 tablosu uygulanarak progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi suretiyle talep olunan tazminatın hesaplanması suretiyle tanzim olunduğu, davacının asgari ücret üzerinde gelir elde ettiği hususu davacı tarafından iddia ve ispat edilmediğinden hesaplama asgari ücret üzerinden yaptırılmış, kusur ve maluliyet tespitleri ışığında yapılan hesaplamanın somut olaya uygun düştüğü değerlendirilmekle, taraf vekillerinin anılan rapora karşı itirazları reddolunmuş ve rapor hükme esas alınmıştır.
Davacı vekilinin duruşmaya iştirakle alınan imzalı feragat beyanı doğrultusunda … TL bakıcı gideri ve …TL tedavi masrafı taleplerine yönelik davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Müterafik kusur ve hatır taşıması iddialarının değerlendirilmesinde;
Türk Borçlar Kanununun “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır. Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Kanununun 52. maddesinde öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. “Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekmektedir.
Somut olayda, dosya kapsamındaki kolluk beyanlarına göre davacının yolcusu olduğu araç sürücüsü …’ın davacının akrabası olduğu (davacının babası ile sürücünün babasının amca çocukları olduğu) ve kazanın taziye dönüşü meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu hususlar göz önüne alındığında, ahlaki görevin ifası niteliğinde olan söz konusu taşımanın hatır taşıması olarak değerlendirilemeyeceği açıktır. (Aynı yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 20/01/2022 tarih, 2021/7851 Esas, 2022/819 Karar sayılı kararı)
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde müterafık kusur indirimi yapılması gerektiği TBK’nın 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise hâkim tazminat miktarını hafifletebilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir defi olmadığından bu yönde bir savunma olmasa dahi resen araştırılması ve tartışılması gerekmektedir.
Somut olayda kolluk fezlekesinin incelenmesinden, kaza günü yolcu olan davacının seyahat halindeyken meydana gelen trafik kazası sonucu yaralandığı sabittir. Trafik kazası tespit tutanağında emniyet kemerinin takılı olup olmadığının belirsiz olduğu, davacının araçtaki konumuna ilişkin bir belirleme yapılmadığı, davacının yaralanmasının niteliğinin baş ve sırt yaralanması şeklinde oluştuğu, davacının araçtan fırladığına dair dosyada delil görülemediği, bu durumda davacının müterafik kusuru ispat ve tespit edilememiş ve ıslah dilekçesi doğrultusunda kalıcı iş göremezlik tazminatı ile geçici iş göremezlik tazminatına yönelik davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ve KISMEN REDDİ ile;
a)Davacı vekilinin feragat beyanı doğrultusunda … TL bakıcı gideri ve … TL tedavi masrafı taleplerine yönelik davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
b)Dava dilekçesinde talep edilen … TL tam iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
c)… TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ile … TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan …tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 3.368,42 TL harçtan, peşin alınan kısmın mahsubu ile bakiye 3.144,11 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafın ödediği 59,30 TL başvurma harcı, 224,31 TL peşin harç ve ıslah harcı toplamı ve 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 292,11 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.880,67 TL posta, tebligat gideri ve bilirkişi ücreti toplamı ile 1.400 TL … ATK fatura ücreti olmak üzere toplam 3.280,67 TL’nin kabul red oranına göre belirlenen 3.279,36 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından karşılanan bir gider bulunmadığından anılan hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Reddedilen miktar gözetilerek davalı vekili yararına ücret takdirine yer olmadığına,
8- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre belirlenen 1.320,00 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9- HMK.’nın 333. maddesi ve HMKY’nin 47. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının yazı işleri müdürü tarafından ilgilisi hesap numarası bildirilmiş ise hesabına aktarılmasına, aksi halde masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilerek iadesinin sağlanmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim