Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1516 E. 2022/2646 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait … plakalı aracın … nolu kasko poliçesi ile … Sigortaya sigortalandığını, …Sigorta ve başkaca sigorta şirketleri ile … A.Ş adı altında birleştiği için bu davada hasım olarak … A.Ş.’nin gösterildiğini, müvekkili şirketin … Anonim Şirketi’nin alt işvereni olduğu Diyarbakır, Batman; Şanlıurfa, Siirt ,Şırnak ve Mardin illeri ve tüm ilçelerinde arıza onarım ve bakım faaliyetinde bulunduğunu, bu faaliyet kapsamında müvekkili şirkete ait yüzlerce araç personellerinin kullanımına özgülendiğini, şirketin niteliği itibariyle kamu hizmeti ifa ettiğini, müvekkili şirkete ait …nolu kasko poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın … tarihinde sürücüsü … tarafından … tesisat nolu abonenin …-… koordinatına gittiğini, köyün içinde veya diğer noktalarda ekin ekili olması ve alternatif başka bir yol bulunmadığından ambar çayından geçtiği esnada kazanın meydana geldiğini, … tarafından defalarca söz konusu çayın aynı noktasında geçildiğini, ancak olay tarihindeki hava durumundan çayın suyunun yükseldiğini ve müvekkili şirkete ait araçta zarar meydana geldiğini, temel görevi arıza onarım ve bakım şirketinde çalışan personelerinin ve mühendislerinin 24 saat olacak şekilde vardiyalı olarak çalıştığını ve yaşanan her arızaya anında müdahale edildiğini, söz konusu direklere gidildiğinde ise çoğu zaman toprak yolların kullanıldığını, direğe ulaşmanın başkaca imkanı bulunmadığını, Çalışanların gitmeye çalıştığı trafonun etrafının ekinlerle kaplı olduğunu bu nedenle tek ulaşım yolunun olayın gerçekleştiği yoldan gerçekleşebildiğini, aynı noktanın köylüler tarafından da sıklıkla kullanıldığını, olayın gerçekleştiği tarihte … köyünde bulunan abone trafosuna köyden direk yol bulunmadığını ve hasarın gerçekleştiği noktanın kullanıldığını, sigorta şirketinin taleplerini reddetmesine sebep olarak gösterilen alternatif yolun(köprü) aracı hedef direğe götürmediğini, bunun üzerine kasko şirketine hasarın giderilmesi için başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketince olay yerine gidilmeksizin söz konusu yolda alternatif yol olduğu beyan edilerek taleplerinin red edildiğini, sigorta şirketince belirtilen alternatif yol olay mahalline yaklaşık …km uzaklıkta bulunan bir köprü olduğunu, hasarın uğradığı noktanın köyün yanında bulunan ve sürekli yol olarak kullanılan, ambar çayının çok seyrek olarak aktığı bir nokta olduğunu, yapılacak keşifte bu hususun açıkça görüleceğini, neticeten zarar tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu maddi hasarın oluştuğu iddia edilen … plakalı aracın, müvekkili şirket tarafından …-… vadeli … poliçe nıumaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun teminat limitleriyle sınırlı olduğunu, zamanaşımı itirazının bulunduğunu, dava konusu somut uyuşmazlığa konu maddi zararın, davacı şirket çalışanının … tarihinde mevcut ve kullanılabilir halde karayolu bulunmasına rağmen davacının kusuru ile dere yatağından geçmeye çalışması üzerine gerçekleştiğini, kazanın olduğu yer kırsal bir arazi ve dere yatağı olduğunu, kara yolu veya bağlantı yolları olmadığını, gitmek istediği yere ulaşmak için kullanıma elverişli alternatif bir karayolunun da bulunduğunu, davacı şirket çalışanının kusurlu hareketi ile dere yatağından geçmeye çalıştığını, ortaya çıkan zararın, kasko sigortası teminat kapsamında olmadığını, davacı tarafın alternatif yol olmadığı iddiaları kabul etmediklerini, söz konusu kazada aracın hasarının beyanlarla uyumlu olup olmadığı uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmesi gerektiğini, dere yatağına batan bir araçta oluşabilecek hasar ile işbu bahse konu araçta meydana gelen hasarı karşılaştırabilecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli bir rapor düzenlenmesini, neticeten davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Arabuluculuk Tutanağı,
2-Kasko poliçesi ve hasar dosyası,
3-Keşif, tanık beyanları, keşif sırasında Mahkeme gözleminde; “taraf vekili refakatinde dava konusu kazanın olduğu yere bilirkişi göstermesi ile gelindi kordinatları aldığı görüldü akabinde dosyada belirtilen trafoya gidildi yine kordinatlarının alındığı görüldü kazanın gerçekleştiği yere normal bir binek aracının giremeyeceği değerlendirilmekle yürüyerek gidildi kaza yerinde trafonun olduğu yere de tarlaların içinden geçmek suretiyle yürüyerek gidildi bilirkişiden alternatif yol saptaması istendi bunun için civar gezildi.” denilmiştir.
4-Makine mühendisi bilirkişinin bila tarihli kök raporu ve bila tarihli ek raporu
5-Dava konusu taşınmazın tapu ve kadastro bilgileri,
6-Fen bilirkişisinin … tarihli raporu,
7-Hasarlanan aracın tramer kayıtları.
Tanık … beyanında; “ben dava konusu kazayı yapan aracın sürücüsüydüm, … yılı …. ayında size gösterdiğim trafoyu işimiz icabı kontrol edecektik bunun için trafoya giden tek yol olan kaza yaptığım mahalde bulunuyordum, çaydan geçerken arabanın ön tarafı çukura battı araba stop etti bende köylülerden yardım istedim biz önceki tespitlerimizde de bu yolu kullanıyorduk yine şaşırmadım ancak öncesinde kepçe oradan kum çıkarmış o yüzden saplandım ben bunu tabii ki bilmiyordum.” demiştir.
Tanık … beyanında; “ben doğduğumdan beri … ilçesi …köyünde yaşarım buraları çok iyi bilirim burda çiftçilik yaparım tarihini hatırlayamadığım ancak… ayı olduğunu tahmin ettiğim bir günde ben tarlamın içinde çalışıyordum tanımadığım birisi beni yardıma çağırdı arabasının çayda kaldığını kendilerini çekmemizi istedi arabanın çaya battığı yolu biz devamlı kullanırdık başka yol dinamolarımızın zarara uğradığı yere çıkmıyor. Arabanın kaza yaptığı yeri de size gösterdim aracın tahminimce bu sefer çakılmasının sebebi bir hafta önce kadar köylüler oradan toprak almış bende bunu bilmiyordum sonra öğrendim. ” demiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, araç hasarı nedeni ile kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı şirkete ait… plakalı aracın … numaralı kasko poliçesi ile … Sigorta nezdinde sigortalı olduğu, anılan sigorta şirketinin …Sigorta A.Ş adı altında birleştiği, … kasko poliçesi ile sigortalanan davacı şirkete ait … plakalı aracın … tarihinde sürücüsü … tarafından … tesisat numaralı abonenin …-… koordinatına gitmek isterken … çayından geçtiği esnada çayın suyunun yükseldiği ve dava konusu zararın meydana geldiği anlaşılmıştır.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen KSGŞ A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ve fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütünü sigortanın teminatı kapsamındadır.
Diğer taraftan, poliçe tanzim tarihi ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 1409/1. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın A.5. maddesi ve TTK’nın 1446/2. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer.
Uyuşmazlık, rizikonun teminat dışı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının “A.5. Teminat Dışında Kalan Zararlar” başlıklı maddesinde; “…Aşağıdaki hallerde araçta meydana gelen zararlar sigorta teminatının dışındadır: …5.6.Araca, sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararlar ile sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından sigortalı aracın kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararlar,…” düzenlemesinin yer aldığı, davalı tarafın dava konusu hasarın meydana geldiği yere alternatif yol bulunmasından bahisle zararın teminat dışında kaldığı savunmasına binaen olay yerinde keşif yapılmış, bizzat Mahkememizce olay yeri ve civari fen bilirkişisi eşliğinde gezilmiş ancak olay yerine varacak hiç bir alternatif yol görülememiş, neticeten Fen bilirkişisinin …tarihli raporu da ışığında davalı tarafın alternatif yol bulunduğuna yönelik savunmasına itibar edilememiş, keşif sırasında dinlenen tanık beyanından dava konusu hasarın meydana geldiği yerin civar sakinlerince de sürekli kullanıldığı ve sürücünün kasti hareket etmediği anlaşılmış, neticeten zararın teminat dışında kaldığı hususunun davalı tarafça ispat edilemediği sonucuna varılmıştır.
Dava konusu aracın; …plakalı, … renkli, … yakıtlı, … tipinde, … model, … marka … şase numaralı … motor numaralı hususi otomobil olduğu, makine mühendisi bilirkişinin bila tarihli ek raporunda da saptandığı üzere araçta oluşan hasar ile dosyaya celp edilen olay tutanağının uyumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Makine mühendisi bilirkişinin bila tarihli kök raporuna dava konusu araca ait tramer kayıtları dosyaya celp edilmeden düzenlenmiş olması nedeniyle itibar edilmemiş, tramer kayıtlarının getirtilmesinden sonra bilirkişiye tanzim ettirilen bila tarihli ek raporuna itibar edilmek suretiyle Mahkememizce değerlendirme yapılmıştır. Buna göre dosyada mübrez eksper raporu incelendiğinde; dava konusu araç üzerinde … Ltd. Şti. tarafından ve … Otomotiv Servisi gözetiminde … (kesin rapor) dosya numarası ile ekspertiz incelemesi yapıldığı, hazırlanan rapor ve araca ait resimler detaylı olarak incelendiğinde; hava fitresi kemer tokası, enjeksiyon beyni, motor bloğu, biyel kolu, yağ filtresi, fan motoru, aks, rulman, sol far, üst kapak contası, hava yastığı beyni, yağ pompası, sağ far, hoparlörler, sis farı ve bağlantı parçalarının değişmesi gerekeceği ve toplam 25 adet parça için eksperlik çalışması yapıldığı, dava konusu aracın … tarihinde yapmış olduğu maddi hasar sonucunda, davaya konusu aracın ön kısımlarının suyun altında kalarak maddi hasar oluştuğu, oluşan hasarın onarımı için yapılan piyasa araştırması ve … tarihli ekspertiz raporu incelendiğinde; dava konusu aracın onarımı için yedek parça… TL (KDV hariç), işçilik… TL fiyat belirlendiği, yedek parça ve işçilik dahil toplam (iskontolu) … (KDV Hariç) tutarında bir ücret olduğu, dava konusu aracın hasarlı haline ait ekspertiz raporu incelendiğinde, raporda belirtilen yedek parça ve işçilik giderlerinin, yapılan piyasa araştırması sonucu ile uyumlu olduğu kanaatine varıldığı, davaya konu araçta onarılabilecek düzeyde hasar oluştuğu ve mekanik ve elektrik aksamlarında oluşan hasarın onarım işlemleri ile yapılacak düzeyde olduğu ve onarımının araç rayiç bedeli oranlandığında ekonomik olacağı, piyasa araştırması sonucunda aracın onarım bedeli rayiç bedelinin %… (…) oranında olduğu tespit edilmekle davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, ancak sigorta şirketinin kdv dahil olmak üzere sorumlu olduğu değerlendirilmekle anılan tutara kdv dahil edilmek suretiyle yapılan hesaplama neticesinde … +… (%18 kdv)=… TL üzerinden davanın kabulüne, fazlaya dair taleplerin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile, … TL’nin temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.475,87 TL harçtan, peşin alınan kısmın mahsubu ile bakiye 1.316,57 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafın ödediği 59,30 TL başvurma harcı, 1.159,30 TL peşin harç, 571,90 TL keşif harcı ve 11,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.802,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 723,35 TL posta, tebligat gideri ve bilirkişi ücreti toplamının kabul red oranına göre belirlenen 409,63 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti toplamının kabul red oranına göre belirlenen 520,44 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davalı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre belirlenen 747,52 TL’sinin davalıdan, 572,48 TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9- HMK.’nın 333. maddesi ve HMKY’nin 47. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının yazı işleri müdürü tarafından ilgilisi hesap numarası bildirilmiş ise hesabına aktarılmasına, aksi halde masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilerek iadesinin sağlanmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim