Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1451 E. 2021/71 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/11/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 2012 yılından beridir de hayvanların sigortasını mutlak surette yaptırdığını, bu kapsamda elinde olan hayvanlar için Tarsim … …. … ’ye … numaralı poliçeyi yaptırdığını, daha sonra talebi üzerine 21 adet büyükbaş hayvan için 07.11.2018 başlangıç tarihli ….-1 numaralı ekleme zeyilnamesi ile aynı poliçeye ek zeyilmame düzenlendiğini, yine aynı şekilde, Tarsim … … … ….’ ye …. numaralı 27.07.2019 Tarihli poliçeleri yaptırdığını, 27.07.2019 başlangıç tarihli … numaralı poliçe ile sigortalanan … küpe numaralı hayvanın 28.07.2019 tarihinde, ani bir şekilde hastalanıp ölmesi üzerine, müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğu gereği, yasal süresi içerisinde ölüm olayını TARSİM’e ihbar ettiğini, Sigorta şirketi tarafından görevlendirilen eksper tarafından hayvanın “ Antrax- Şarbon hastalığı ” sonucu öldüğünün tespit edildiğini, poliçede TR … küpe numaralı hayvan için gösterilen 11.900,00-TL sigorta bedeline rağmen, müvekkiline, yalnız 4.812,96 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödeme eksik olup, müvekkilinin zararını karşılamadığını ve mağduriyetini gidermediğini, 27.07.2019 başlangıç tarihli … numaralı poliçe ile sigortalanan hayvanın 27.08.2019 tarihinde hastalanması üzerine, müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek masrafları kendine ait olmak üzere, veteriner hekime götürüp tedavisini yaptırdığını, ancak yapılan tüm tedaviye rağmen, hasta olan hayvanın 30.08.2019 tarihinde ölmüş olup, müvekkilinin yasal süresi içerisinde ölüm olayını TARSİM’e ihbar ettiğini, Sigorta şirketi tarafından görevlendirilen eksper, hayvanın “Thelariasis” sonucu öldüğünü tespit ettiğini, ekspertiz incelemesine rağmen, sigorta şirketinin müvekkilin sigorta bedelini tazmin talebini, “sigortalanan küpeli hayvan ile ölen hayvanın aynı olmadığı” gerekçesiyle 21.01.2020 tarihli cevabında reddettiğini ve davacıya herhangi bir ödeme yapmadığını, … başlangıç tarihli … numaralı poliçe ile sigortalanan hayvanın 01.11.2019 tarihinde, ani bir şekilde hastalanıp ölmesi üzerine, müvekkilin ölüm olayını TARSİM’ e ihbar ettiğini, Sigorta şirketi tarafından görevlendirilen eksperin hayvanın “belirlenemeyen nedenle hastalığı” sonucu öldüğünü tespit ettiğini ve buna ilişkin ekspertiz raporunu şirkete sunduğunu, Tarsim şirketinin müvekkiline ödeme yapmayı kabul etmiş olsa da, poliçede … küpe numaralı hayvan için gösterilen 11.900 TL sigorta bedeline rağmen, müvekkiline, yalnız 6.070,08 TL ödeme yapıldığını, 27.07.2019 başlangıç tarihli … numaralı poliçe ile sigortalanan hayvanın, 17.11.2019 tarihinde, ani bir şekilde hastalanıp ölmesi üzerine, müvekkilinin ölüm olayını TARSİM’e ihbar ettiğini, Sigorta şirketi tarafından görevlendirilen eksperin hayvanın “ belirlenemeyen nedenle hastalığı ” sonucu öldüğünü tespit ettiğini, Tarsim şirketi müvekkile ödeme yapmayı kabul etmiş olsa da , poliçede …. küpe numaralı hayvan için gösterilen 11.900 TL sigorta bedeline rağmen, müvekkile yalnız 6.600,00 TL ödeme yapıldığını, 07.11.2018 başlangıç tarihli … poliçe numaralı poliçe ile sigortalanan hayvanın 25/10/20219 tarihinde hastalanması üzerine müvekkilin masrafları kendine ait olmak üzere veteriner hekime götürüp tedavisini yaptırdığını, ancak yapılan tüm tedaviye rağmen, hasta olan hayvanın 29.10.2019 tarihinde öldüğünü, müvekkilinin yasal süresi içerisinde ölüm olayını TARSİM’e ihbar ettiğini, sigorta şirketi tarafından görevlendirilen eksperin ölen hayvanın ”Enteritis” sonucu öldüğünü tespit ettiğini, sigorta şirketi tarafından yapılan ekspertiz incelemesine rağmen müvekkilin sigorta bedelini tazmin talebini, “sigortalanan küpeli hayvan ile ölen hayvanın aynı olmadığı” gerekçesiyle 21.01.2020 tarihli cevabında reddettiğini, …., …., …. küpe numaralı hayvanlar için Tarsim tarafından ödenen sigorta tazminatının çok düşük belirlendiğini, …. ve … küpe numaralı hayvanlar için ise; davalı sigorta şirketinin, “sigortalanan küpeli hayvan ile ölen hayvanın aynı olmadığı” gerekçesiyle verdiğini, tazminat ödenmesinin reddi yönündeki kararların yasal olarak ödemekle yükümlü olduğu sigorta tazminatını ödememek amacıyla başvurduğu bir yol olduğunu, TR … küpe numaralı hayvan 27.07.2019 tarihinde sigortalandığını, sigorta tarihinden yaklaşık bir ay sonra da zarar meydana geldiğini, bu bir aylık süreçte hayvanın, aynı kalması mümkün olmadığını, 23.09.2018 doğum tarihli bu hayvanın zaman içerisinde, büyüdüğünü, kilogram ağırlığının arttığını, zira bu havanın 27.08.2019 tarihinde öldüğünde, yaklaşık olarak 1 yaşında olduğunu, … küpe numaralı hayvan ise; 07.11.2018 tarihinde sigortalandığını, sigorta tarihinden yaklaşık bir yıl sonra da zarar meydana geldiğini, bu bir yıllık süreçte hayvanın, aynı kalması mümkün olmadığını, Sigortalanan hayvanın zaman içerisinde büyüdüğünü, kilogram ağırlığının arttığını, zira bu hayvanın 29.10.2019 tarihinde öldüğünde, yaklaşık olarak 1 yaşında olduğunu, açıklanan nedenlerle sigorta kapsamında meydana gelen zararlarının, 6100 Sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre ve yapılacak hesaplama neticesinde tespit edilmesine, belirlenecek zararlarının her bir zarar olayının ödenmesi gerektiği tarih itibarıyle temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 10.000,00-TL’nin yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının talebi poliçe teminatı dışında olduğundan haksız davanın reddi gerektiğini, davacının belirsiz alacak davası açmada hukuki yararının olmadığını, dava konusu … numaralı poliçede 1 adet … numaralı poliçede de 1 adet hayvanın kulak küpesi değiştirildiğini, bu nedenle davacının talebinin teminat dışında olduğunu, … no’lu poliçede yer alan … kulak küpe numaralı hayvanın ve … no’lu poliçede yer alan … kulak küpe numaralı hayvanların fiziki özelliklerinin farklı olduğunun tespit edildiğini, Davacının tüm taleplerinin haksız olduğunu, aynı poliçede yer alan diğer hasar dosyalarına yönelik hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, sigortalıya ait … numaralı poliçeye ilişkin diğer hasar ihbarları incelendiğini ve hepsine de Genel Şartlarda belirtilen süreler içerisinde ve mevzuat doğrultusunda tazminat ödemeleri yapıldığını, tüm ödemelerin mevzuata ve yasaya uygun olduğunu, müvekkil kurumun başka hiçbir tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
HMK’nun 2. maddesi dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesini görevli kılınmıştır.
Somut olayda; davacının elinde bulunan hayvanları Tarsim … …. …. … tarafından sigortalattığı ve davanın sigortası sözleşmesinden kaynaklandığı, ancak 17/11/2020 tarihinde açılan ve temel ilişkide tarım sigortası sözleşmesine dayalı olmakla birlikte davanın dayanağının 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu ile üreticilerin bu kanunda belirtilen riskler nedeniyle uğrayacağı zararların karşılanması amacıyla tarım sigortaları uygulamasına geçilmiş olmasından kaynaklandığı, anılan sistemin normal sigortalara göre farklılık gösterdiği, bu suretle 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılan ve bu maddede TBK’na atıf yapan sözleşmelere ilişkin olmadığından eldeki davanın mutlak ticari dava olarak kabul edilmeyeceği, yine davacının tacir sıfatı bulunmadığı, nitekim davacının çiftçi olduğu, ticari ve mesleki amaçla tarım sigortası yaptırdığı, bu suretle davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) niteliğinin de olmadığı saptanmakla (Yargıtay 20. H.D. 12.04.2016 tarih, 2016/9125 esas, 2016/7945 karar, İstanbul BAM 37. H.D. 2018/902 esas, 2018/1289 karar, Adana BAM 9. H.D. 2018/230 Esas, 2018/253 karar, İzmir BAM 11. H.D. 2017/566 esas, 2017/388 karar sayılı ilamları), HMK 2 mad. gereğince görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu saptanmıştır.
HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’ sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın DİCLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtarına,
Dair, dosya üzerinden kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
02/11/2021

Katip Başkan
☪e-imzalıdır ☪e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”