Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1431 E. 2022/24 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Trafik Kazası (Maddi Hasarlı) Nedenli)
DAVA TARİHİ : 31/12/2014
KARAR TARİHİ : 10/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazası (Maddi Hasarlı) Nedenli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mülkiyeti müvekkiline ait olan şirketin araç satış için kullandığı işyerinin önünde duran henüz sıfır tabir edilen (…) köpük beyazı araca, (…) adına kayıtlı (…) adlı şahsın sevk ve idaresinde bulunan (…) plaka nolu aracın (…) ilinden (…) ili istikametine seyir halindeyken müvekkili olduğu şirketin işlettiği Hyundai bayii önünde park halinde bulunan (…) köpük beyazı aracın sağ ön çamurluk, kapı teker ve evre kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde trafik ekiplerince kaza tespit tutanağı tutulduğunu, ayrıca davalı sigorta şirketine derhal hasar bildiriminde bulunulduğunu ve hasar dosyasının açıldığını, ancak davalı sigorta şirketinin herhangi bir tazminat ödemediğini ve tüm taleplere kayıtkız kaldığını, Diyarbakır (…) Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (…) D. İş sayılı dosyası ile oluşan maddi zararın ve değer kaybı mikarının tespitinin yapıldığını belirterek, müvekkilinin fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla trafik kazasındn dolayı uğramış olduğu 12.262,00 TL hasar bedelinin ve değer kaybı zararın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olduğu şirket tarafından 22/12/2014 tarihinde davacı yana havale marifetiyle 2.116,68 TL ödeme yapılarak sorumluluğun yerine getirildiğini, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması ve müvekkil şirketin sorumluluğunu yerine getirmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonunda mahkememizce 29/12/2015 tarih (…) esas, (…) karar sayılı karar ile ” Davanın KISMEN KABULÜ ile; 10.145,32 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” dair karar verilmiş olup hükmün temyiz edilmesi üzerine temyiz incelemesini yapan Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 21/06/2016 tarih, (…) esas, (…) karar sayılı kararı ile” 1-Usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Tek taraflı yapılan Diyarbakır (…) Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (…) İş tespit sonucu alınan rapora dayanılarak zararın tazmini talep edilmiştir.Davalı tespit davasında taraf olmadığı gibi tazminat miktarını kabul etmediğini savunmuştur. Tek taraflı olarak yaptırılan tespit raporu onu açıkça kabul etmeyen davalıyı bağlamaz. Mahkemece araçta meydana gelen hasar yönünden inceleme yapılmadan tespit raporuna göre dava kısmen kabul edilmiştir.Bu durumda mahkemece, hasar konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden, aracın modeli, markası, gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri gözetilerek onarım bedeli ile kaza olmadan önceki hasarsız halinin 2. el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonra 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki farkın (değer kaybı) belirlenmesi için ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli biçimde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile, tek taraflı olarak yaptırılan tespit raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Davalı (…) Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,” karar verilmiştir.
Yargıtay’ın anılan bozma kararından sonra dava dosyası bu defa Diyarbakır (…) Asliye Hukuk Mahkemesinin (…) Esas sayılı dosyasına kaydolunmuş, usul ve kanuna uygun görülen Yargıtay bozma kararına uyulmuştur.
Bozma kararına uyulmasından sonra, bozma doğrultusunda işlem yapılmak gerektiği cihetle, alanında uzman makine mühendisi teknik bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 06/03/2017 tarihli raporunda özetle: aracın kaza sonrası tamir için ilk bilirkişi tarafından belirlenen 4262TL’lik maddi zarar miktarının tamirat masrafı için uygun olduğu ve ikinci el piyasa değerinden 4373,9TL değer kaybedeceği ve dolaysıyla toplam maddi zarar miktarının 8.635,9TL olacağı konusunda görüş beyan etmiş, davalı tarafça raporun denetime elverişli olmadığı iddiasıyla itiraz ileri sürülmüş, Mahkemece anılan rapora itibarla verilen karar, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 11/11/2019 tarih, (…) esas, (…) karar sayılı kararı ile; “Bozma ilamına uyularak makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda, hasar gören araçtaki değer kaybı miktarı kaza tarihinde yürürlükte olmayan 01.06.2015 tarihli ZMMS Genel Şartları ekindeki metodlara göre hesaplanmış olup Dairemiz uygulaması ve bozma ilamı kapsamı dışına çıkılarak hesaplanan değer kaybı miktarının hükme esas alınması doğru görülmemiştir. Aynı zamanda bilirkişi raporunda araçtaki hasarın belirlenmesi yetersiz olduğu gibi davalı yanca yapılan ödeme de değerlendirilmemiştir. Bu durumda mahkemece, İTÜ veya KGM Fen Heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek bilirkişi heyetinden dava konusu kaza nedeniyle davacının zararının ve araçtaki değer kaybının önceki bozma ilamımızda belirtilen ilkeler doğrultusunda tespiti hususunda gerekçeli, denetime elverişli, dosya kapsamına uygun bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,” karar verilmekle, bu defa Diyarbakır (…) Asliye Hukuk Mahkemesinin (…) Esas sayılı dosyasına kaydolunmuş, usul ve kanuna uygun görülen Yargıtay bozma kararına uyulmuştur.
Dava dosyası HSK’nın 08/07/2021 tarihli kararı ile faaliyete geçen karar doğrultusunda devir ile mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
İTÜ’den seçilmiş bilirkişinin 09.03.2021 tarihli raporunda, dava konusu kaza nedeniyle davacının zararının ve araçtaki değer kaybının önceki bozma ilamında belirtilen ilkeler doğrultusunda tespiti hususunda gerekçeli, denetime elverişli, dosya kapsamına uygun bir rapor tanzim ettiği görülmüştür. Buna göre anılan raporda;
“Araçlarda trafik kazaları sonucu oluşan değer kaybı, oluşan kaporta ve gövde hasarıyla doğru orantılıdır. Tampon, cam gibi plastik, cam parçalar ile cıvata ile sökülüp takılabilen radyatör, jant vb. mekanik parçaların hasarı değer kaybı oluşturmamaktadır.
Dava konusu plakasız (…) marka (…) 2014 model ve kaza tarihinde 0 Kmdeki araçta başvuru konusu trafik kazası nedeniyle meydana gelen maddi hasara ilişkin olarak dosyada bulunan hasarlı araç fotoğraflarının ve Diyarbakır …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. D.İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunun ve yine …. Sigorta Ekspertiz Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 23.07.2014 tarihli Oto Mecburi Mali Mesuliyet Ekspertiz raporunun incelenmesinden, araçta yapılan ve değer kaybına etki etmesi muhtemel işlemlerin:
Değiştirilen parçalar: sağ arka kapı,
Düzeltilen parçalar: sağ arka çamurluk
olduğu araçtaki gerçek hasar miktarının 2.116,68 TL olduğu görülmektedir.
Dava konusu araç düşük-orta fiyatlı araç sınıfında olup markası, tipi, 2014 model olması nedeniyle hızlı alınıp hızlı satılan, araç kategorisinde yer almaktadır.
Anılan Diyarbakır … Asliye Hukuk Mahkemesinin …. D.İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda araçta 8.000,00 TL değer kaybı oluşacağı belirtilmişse de aracın kazadan önceki ve sonraki satış fiyatları ile hasar seviyesi yeterince dikkate alınmadığından bu rapordaki değerlendirmeye itibar edilememiştir.
Dosyaya sunulan 06.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda ise, araçtaki değer kaybı, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları Eki Değer Kaybı Hesaplama Tablosuna göre hesaplamıştır. Ancak Yargıtay yerleşik kararlarına ve özellikle Anayasa Mahkemesinin 10.06.2020 tarihli ve 2016/58665 başvuru numaralı kararına uygun olmayan bu hesaplama tarzına itibar edilememiştir.
Aracın hasarsız ikinci el piyasa rayiç satış değeri, yapılan piyasa araştırmasına göre, aracın hiç kullanılmamış 0 Km olması nedeniyle kaza tarihi itibariyle ortalama 25.000,00 TLdir.
Aracın markası ve modeli, Pazar payı, satış hızı, trafiğe çıkmadığı için 0 Km olup hiç kullanılmamış, plakasız olduğu, hasar seviyesinin 2.116,68 TL olduğu, hususları birlikte değerlendirildiğinde, ekte sunulan benzer araç ilanlarında da görüldüğü üzere aracın kazadan sonra onarılmış haldeki satış değeri ortalama 22.500,00 TLdir. Dolayısıyla araçtaki değer kaybı:
25.000,00 22.500,00 = 2.500,00 TLdir. ” şeklindeki tespitlerine binaen davacının değer kaybı zararının 2.500,00 TL olduğu, davacı tarafın da kabulü olduğu üzere davalı şirketin davacıya 22/12/2014 tarihinde 2.116,68 TL ödeme yaptığı, 09.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda ifade edildiği üzere yapılan ödemenin araçtaki hasar miktarını karşıladığı, ancak Mahkememizce sehven anılan tutarın değer kaybından düşüldüğü görülmekle kısa karar düzeltilemeyeceğinden anılan husus tarafların ve üst Mahkemenin dikkatine sunulmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, buna göre 384,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek kanuni faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 837,62TL harcın dava açılırken peşin ödenen 209,41 TL’den mahsubuna, eksik kalan 628,21 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu toplam 311,01 TL peşin harç, başvurma harcı ve karar harcı toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu posta, tebligat ve bilirkişi gideri olan toplam 1.963,60 TL yargılama giderinin kabul-ret nisabına göre hesap edilen 61,46 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye tutarın davacı üzerinde bırakılmasına; davalı tarafça yapılan toplam 174,55 TL yargılama giderinin kabul-ret nisabına göre hesap edilen 169,31 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Kabul yönüyle, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğnden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ‘ye göre belirlenen 384,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Ret yönüyle, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ‘ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Arta kalan avansın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırınlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde yargıtayda temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.

Katip Hakim