Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1390 E. 2022/2716 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2021
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine … tarihinde Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile haksız ve hukuka aykırı bir şekilde kambiyo senedine dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, İcra takibinin dayanağı olan … düzenlenme, … vade tarihli…TL tutarındaki bononun müvekkili tarafından tanzim edilmediği gibi imzalanmadığı, Kambiyo senedindeki kaşe müvekkili tarafından bonoya basılmadığı gibi bono üzerindeki imzaların da müvekkiline ait olmadığını, Ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmesi üzerine müvekkilinn … tarihinde Diyarbakır … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esasına kayıtlı dava dosyası ile bonodaki imzanın kendisine ait olmaması sebebiyle borca ve imzaya itiraz ederek dava açtığını, bu davanın açılmasının akabinde davalı tarafın müvekkili açısından icra takibinden feragat edeceğini müvekkiline bildirdiğini ve müvekkilinin banka hesaplarına konulan blokelerin kaldırılmasıyla birlikte müvekkili adına kayıtlı gayrimenkul mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını icra müdürlüğünden talep ettiğini ve bu hacizlerin kaldırıldığını, hacizlerin kaldırılmasından sonra müvekkilinin Diyarbakır … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından … tarihinde feragat ettiğini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesinden sonra davalı tarafın hileli davranış sergileyerek müvekkili aleyhine tekrar haciz işlemlerini başlattığını, müvekkilinin banka hesaplarına bloke koydurduğu gibi müvekkilinin gayrimenkul mallarına da haciz koydurduğunu, icra takibine dayanak yapılan bonodaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle, davacı asil müvekkilinin ıslak imza örneklerinin mahkemece alınmasıyla birlikte DİSKİ, DİYARGAZ, DEPSAŞ, YENİŞEHİR İLÇE SEÇİM MÜDÜRLÜĞÜ ve sair kurumlara müzekkere yazılarak müvekkilinin imzalamış olduğu belge asıllarının getirtilerek imza karşılaştırması yapılmasını talep ettiklerini, gösterecekleri teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı talep ettiklerini, yapılan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu, bu nedenle, davalı tarafın, 2004 sayılı Kanunun 72/5 maddesi gereğince, takip konusu alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesini, neticeten davalı tarafça, müvekkili aleyhine haksız ve kötüniyetli olarak Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu bonodaki imzaların müvekkiline ait olmaması sebebiyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
1-İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin … tarihli raporu,
2-Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası,
3-Diyarbakır … İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası,
4-İsticvap.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, bonodan kaynaklı menfi tespit davasıdır.
Dava konusu bononun incelenmesinde, alacaklısı …, borçlusu …, “…” olan, … düzenlenme, … ödeme tarihli, … TL bedelli senet olduğu, bonodan dolayı menfi tespit ve kötü niyet tazminatı isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan, davaya konu edilen bononun 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 780. maddesinde düzenlenen tüm yasal unsurlarını taşıdığı anlaşılmıştır.
Dava konusu bonoda davacının adının el yazısı ile yazılmadığı, bonoda bulunan kaşe içerisinde isminin bulunduğunun görüldüğü, davacının kaşe üzerindeki imzaya ilişkin itirazda bulunduğu anlaşılmıştır. İmza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defidir. İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesinin … tarihli raporu içeriğine göre, dava konusu bonodaki imzanın anılan tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; senette atılı borçlu imzaları ile davacı …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği teknik kanaati bildirilmiştir.
Bu durumda, bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı, kaldı ki senet borçlusunun … olduğu, davalı tarafın aralarındaki hukuki ilişkiyi ispat edemediği, davacının yetkisiz temsilcisi tarafından imza atıldığına yönelik davalının bir iddiasının bulunmadığı, davacının bilgisi ve rızası dahilinde dava konusu bononun düzenlendiğine ilişkin bir iddiasının da bulunmadığı, bonodaki imzanın davacıya ait olmadığının teknik raporla sabit olduğu ve davacının bonodan olayı herhangi bir borcunun varlığını ispat külfetinin bu durumda davalıya ait olduğu ve davalının ispat yükünü yerine getiremediği anlaşılmıştır.
Dava konusu bononun emre yazılı olduğu, davacının eldeki davada kötü niyet tazminatına hak kazanması için davalının kötü niyetini ispat etmesi gerektiği, oysa kıymetli evrakın tedavül kabiliyetinin olduğu, davalının bonoyu, bononun borçlusu olan …’dan aldığını duruşmaya iştirakle alınan beyanında ifade ettiği, davalının durumu bilemeyebileceği, neticede bonoda imza incelemesi yapılarak bu durumun ortaya çıktığı anlaşıldığından, bu suretle davalının kötü niyeti sabit görülmemiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına konu … tanzim, … vadeli … TL meblağlı, keşidecisi … ve lehtarı … olan senetten dolayı davacının BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Yasal şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Kararın kesinleşmesini müteakip dosya kapsamında bulunan ve kurumlardan temin edilen imza asıllarını içerir belgelerin gönderen kurumlara İADESİNE,
4-Alınması gereken 3.757,05 TL harçtan, peşin alınan kısmın mahsubu ile bakiye 2.813,32 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafın ödediği 59,30 TL başvurma harcı, 943,73 TL peşin harç ve 11,50 TL vekalet harcı, posta ve tebligat gideri ile bilirkişi ücreti toplamı 2.488,53 olmak üzere toplam 3.503,06 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- HMK.’nın 333. maddesi ve HMKY’nin 47. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının yazı işleri müdürü tarafından ilgilisi hesap numarası bildirilmiş ise hesabına aktarılmasına, aksi halde masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilerek iadesinin sağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim