Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1382 E. 2022/2 K. 03.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 03/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan olan alacağı nedeniyle davalı aleyhine Diyarbakır İcra Dairesi’nin …… E. Nolu dosyasıyla yaptığı takip, borçlunun itirazı üzerine durdurulmuş olup, borçlu sözkonusu takipte, borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğunu, davalı şirket fatura karşılığı hizmeti …….. sunmuş olup borçlu ……..olması gerekirken müvekkil şirket muhasebesi sehven ödeme yapmış olduğunu, dolayısıyla müvekkilin ödemiş olduğu 30.000 TL olan alacağının tahsilinin temini için icra dairesinde……. E. sayılı dosyasından Genel Haciz Yolu İle İlamsız İcra Takibine başlandığı, ancak borçlu borca itiraz etmiş olup ve hakkındaki takip durmuş olduğunu, bu nedenle borçlunun itirazının iptali için eldeki davayı açmak zorunluluğumuz hasıl olduğunu, davalı hakkında başlatılan ilamsız takip yasa ve sözleşmelere uygun olduğunu, davalı borca itiraz etmekte haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu sebeple Haksız itirazın iptali ile kötü niyetli olarak itiraz etmesi sebebi ile davalı borçlunun %20 Tazminata mahkum edilmesini de talep ettiklerini, davalının takibe itirazı haksız olup, takibin devamı bakımından itirazının iptalini talep etmiş olduğu. Müvekkilinin alacağının tahsilinin teminat altında olmadığının aşikar olduğunu, bu nedenle davalının bütün menkul, gayrimenkul mallarına ve 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarına teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE :
Dava, davacının sebepsiz zenginleşme temeline dayalı olarak başlatmış oolduğu takibe ilişkin itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası, İİK’nun 67. maddesinde düzenlenmiş kendine özgü bir dava türü olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, borçluya gönderilen ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edilmesi bu dava için özel bir dava şartı olarak öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış icra takibi bulunması dava şartı olup HMK’nın 138 ve 140. maddeleri gereğince dava şartlarının öncelikle incelenmesi gerekmektedir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 50/1. maddesine göre “para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.” Davalı icra takibinde borca ve yetkiye itiraz ederek adresinin bulunduğu Ankara İcra Müdürlüğünün takipte yetkili olduğunu belirtmiştir. İcra Müdürlüğünce itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Yetkili icra dairesinin ve mahkemenin, takip tarihi ve dava tarihine göre belirlenmesi gerekir.
İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK’nın 50. maddesinin yollaması ile HMK’nın genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Takip ve dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılmıştır ve kural olarak davalının ikametgahı mahkemesi yetkili olacaktır.
Somut olayda davacı takibini, HMK’nın belirlediği yetkili yer olan davalının ikametgah adresinde başlatmamıştır. Davalının adresinin UYAP’ta yapılan sorgulamda ‘….. mah. …… sok. No:……. ………’ olduğu anlaşılmış olup; , davalının takip tarihindeki yerleşim yeri olan Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik usulüne uygun itirazının haklı olduğu değerlendirilmiş, yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmayışı gözetilerek dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 59,30 TL harcın dava açılırken peşin alınan 362,51-TL harçtan mahsubu ile bakiye 303,21 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifelerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 31/01/2022

Katip Hakim
☪e-imzalıdır ☪e-imzalıdır