Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1379 E. 2022/242 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 29/09/2021
KARAR TARİHİ : 24/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Tescile İcbar davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; ….Ltd. Şti. ortağı …..’dan Diyarbakır …. Noterliğinin ….. yevmiye nolu limited şirket hisse devri sözleşmesi ile hisseleri aldığını, bu devirden 19 yıl sonra ilgili şirkete başvurarak hisse devrinin kabulü ile pay defterine işlenmesine dair Ortaklar Kurulu kararı aldırdığını, şirket tarafından iş bu pay devrinin Ticaret Siciline işlenmesi için Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvuru yapıldığını ancak 20 yıl geçmesi nedeniyle zaman aşımına uğradığından bahisle Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından tescilin yapılmadığını, şirket ya da şirket ortaklar ile aralarında bu hususta hiç bir ihtilaf bulunmadığını, bu nedenle güncel hak sahipliğine ilişkin tespit ve buna dair Ortaklar Kurulu kararının Ticaret Siciline tescilini talep ve dava etmiştir.
Davanın şirket müdürünün şahsına karşı açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı gerçek kişi beyanında; davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, limited şirket hisse devrinin tespiti ile tescil ve ilanı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında Ticaret Sicili Müdürlüğüne ve …. Limited Şirketine yazılan müzekkere cevaplarının incelenmesinden; ….. Şirketi tarafından davacıya pay devrine ilişkin 01/04/2021 tarih, …. Karar nolu kararın alındığı, anılan kararın ekinde 18/01/2001 tarihli …yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devri sözleşmesinin yer aldığı ancak bu kararın Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine dair bir bilgi ya da belge bulunmadığı görülmüştür.
Davacı ön inceleme duruşmasındaki beyanında anılan hususun Ticaret Sicili Müdürlüğüne bildirilmediğini beyan etmiş, davalı şirket müdürü beyanında bildirildiğini ancak Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından işlem yapılmaksızın iade edildiğini savunmuştur.
Ticaret Sicil Müdürlüğünün gönderdiği evrakların incelenmesinden ….. Tesisleri Limited Şirketi tarafından pay devrine dair tescil talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
Davacı eldeki davada, tüzel kişi şirketi ya da Ticaret Sicil Müdürlüğünü davalı olarak göstermemiş, şirket müdürünün şahsına davasını yöneltmiştir.
Davacı, TTK.’nun 520 nci maddesindeki tüm koşullara uygun olarak pay devralmış ve sicile tescil hariç devir prosedürü tamamlanmıştır. Bilindiği gibi limited şirketlerin kuruluşları, TTK.’nun 510 ve 511 nci maddelerine göre tescil ve ilan edilir. Ortaklardan her birinin ad ve soyadları da tescil edilecek hususlar arasında sayılmıştır.
TTK.’nun 33 ve Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 38 nci maddelerine göre, tescil edilmiş konulardaki her türlü değişiklerin de tescili gerekir. Limited şirketler bakımından TTK.’nun 510 ncu maddesinde, tescilin şirket müdürleri tarafından talep edileceği öngörülmüş olup, aynı Kanun’un 30 ve Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 31 nci maddesine göre de tescil, ilgililer veya yetkili temsilcileri ile hukuki halefleri tarafından istenir.
Davacının, tescil yükümlülüğünü yerine getirmeyen limited şirket aleyhine açacağı tescile icbar davası sonunda alacağı hükümle, Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 38/2 nci maddesi uyarınca tescili sağlama olanağı bulunmaktadır. Eldeki dava limited şirket aleyhine açılmamış, yetkili müdür gerçek kişi aleyhine açılmıştır. Davalının beyanlarına göre de davayı kabul ettikleri anlaşılmıştır. Bu durumda davalının davayı kabulünün hukuken bir değerinin olmadığı, tüzel kişi şirketin pay devrinin tesciline dair Ticaret Sicili Müdürlüğüne yazılı başvuruda bulunması gerektiği, bunun tescili zaten sağlayacağı, taraflar arasında da bu hususta bir ihtilaf bulunmadığı, neticeten şirket müdürünün şahsına karşı açılan eldeki davada davacının hukuki menfaatinin olmadığı, Ticaret Sicilinin iddia edilen nedenlerle başvuruyu reddettiğine dair bir başvuru ve buna dair belge bulunması halinde de bu defa Ticaret Sicili Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılacak davanın tescili sağlayacağı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM- Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
1-Hisse devrinin tespitine ve Ticaret sicilinde tescil ve ilana yönelik davanın HMK’nun 114/1-h ve 115/2. maddeleri gereğince hukuki yarar yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 80,70-TL olduğundan, peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim