Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1316 E. 2021/181 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/07/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle: 02.11.2010 tarihinde, ……..-Diyarbakır kara yolunda meydana gelen yaralamalı trafik kazasında, davalılar ………. ve …….. ……’nün iş görüşmelerine gittiklerini ve arabayı …….. kimin kullandığını hatırlamadıklarına ilişkin çelişkili beyanların olması nedeniyle arabanın kimin sürdüğünü tespit edilmediği. Sürücünün bilmediği …… plakalı aracın aniden müvekkilinin kullanmış olduğu aracının önüne kırması nedeniyle müvekkilinin direksiyon hakimiyetinin kayıp etmesi ve yoldan çıkarak takla atmasına sebebiyet vermiştir. Kazayı gören ………’ın beyanlarının benzer olması nedeniyle takipsizlik kararı verildiği, davalıların kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle müvekkilin aracında takla atarak yaralanmasına neden olduğu, Müvekkilinin trafik kazasından sonra boyun ve eklem rahatsızlıkları yaşandığı, müvekkilinin olaydan sonra bel ağrıları devam ettiği ve belde kayma ve fıtık olmasına neden olmuş olduğu, kaza sonucunda maluliyetlik durumu oluştuğu, Müvekkilinin aracının trafik kazasından kaynaklı olarak pert çıkmış olduğunu, Davalıların trafik kazasından sonra olay yerinden kaçtığı, olaydan daha sonra beyanları alındığı, kaza tespit tutanağında müvekkilinin kural ihlali yapmadığı ve kusurunun bulunmadığı tespit edildiği, …… Cumhuriyet Başsavcılığının …… soruşturma sonucunda müvekkilinin şikâyetçi olmamasında olayı Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun; 49. maddesi; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51.maddesi;“Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun; 56.maddesi;
“Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
“Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hakim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.”şeklinde olduğu,
Müvekkilinin Trafik Kazalarından Kaynaklı Tazminatın tahsili noktasında 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanunu mad.17 ile Türk Ticaret kanunu Mad. 5/A gereğince arabulucuya başvuru yapıldığı ve arabulucu ……… tarafından tanzim hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı Arabuluculuk son tutanağında da anlaşılacağı üzerine tarafların arabuluculuk müessesesinde anlaşamadığı, müvekkilinin, meydana gelen trafik kazası neticesinde, 2 ay boyunca tedavi görmek zorunda kaldığı, müvekkilinin bel kayması, bel fıtığı, boyun ağrıları yaşadığı psikolojik çöküntünün etkisi halen devam etmekte olduğunu, müvekkili için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …….. ve ……….’den alınarak, 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen müvekkille ödenmesine talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dosyanın Diyarbakır 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…….. E.,……. K. Sayılı kararı ile mahkememize devir işlemi ile gönderilmiş olduğu anlaşıldı.
Dosyanın devir işlemleri öncesi 07.04.2021 tarihli 2. Celsede bir önceki celse ara kararına binaen davalı sigorta şirketi yönünden dosyanın tefrik edildiği, sigorta şirketi yönünden …….. E. Numarasının alındığının belirtilmiş olduğu fakat sehven davalı tarafların uyaptan güncellemesinin yapılmamış olduğu anlaşıldı. Dolayısı ile de mahkememize HSK’nın 08/07/2021 tarihli 568 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinde faaliyete geçen mahkememize devrine karar verilmiş olduğu anlaşıldı.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda; davacının karıştığı trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talep edilmektedir.
Davada uyuşmazlık trafik kazasından kaynaklı olup, haksız fiile dayalıdır. Sigorta ilişkisine dayalı mutlak bir ticari dava teşkil etmemektedir. Davalılar tacir de olmadıklarından nispi ticari dava da söz konusu olamayacağından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
Bu durumda uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmadığından asliye hukuk mahkemesinde davanın görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaati ile dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Dosyanın yetkili ve görevli Diyarbakır 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne İADESİNE,
2-) HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, hazır olan tarafın yüzüne karşı KESİN olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim