Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1291 E. 2021/168 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/03/2014
KARAR TARİHİ : 13/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin 06/01/2012 günü ….. istikametinden Kulp istikametine giderken ……. plaka sayılı araç sürücüsü …….’ın hakimiyetindeki aracın şarampole yuvarlanıp takla atması şeklinde kaza meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilinin ağır yaralandığını, müvekkilinin kaza sanrası yoğun bir tedavi geçirdiğini, maluliyet oranının %42 olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin kaza soncu malul kalması nedeni ile ailesinin de maddi desteğinden yoksun kaldığını, davalılardan …….. Aş’nin kazalı aracın hem zorunlu mali ve hem de zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olduğunu, davalılardan ……. Aş ‘nin de zorunlu mali sigortacısı olduğunu, diğer davalı …………. Aş’nin ise kazalı aracın işleteni olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatınnı kaza tarihi olan 06/01/2012 ‘den itibaren işleyecek yasal fizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ……… Şti ve …….’dan kaza tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :
Dava trafik kazasından kaynaklı olarak sigortaya açılan tazminata ilişkindir.
Dosya, Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18.09.2021 tarih, ……. esas, …….. karar sayılı gönderme kararı ile mahkememize gönderilmiştir. Gönderme kararı öncesinde Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. E., ……… K. Sayılı ilamında mahkemece;
“2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 madde ve fıkrasında, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” düzenlemesine, 85/5 madde ve fıkrasında, ” İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemesine ve 88/1 madde ve fıkrasında ise; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesine yer verildiği görülmüştür. Ayrıca 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1 madde ve fıkrasında, işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 85/1 madde ve fıkrasında, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağını ve Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-l. maddesinde ise sigortacının bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlemelerine yer verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan aktüerya bilirkişisinin hesap raporu uyarınca davacının ekonomik geliri, maluliyet oranı, yaşama süresi, gibi hususlar göz önünde bulundurularak yapılan hesaplama neticesinde; davacının ……. AŞ den isteyebileceği tazminat miktarının … TL olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin son celse davalı ……….. haricindeki diğer davalılardan maddi tazminat talebinden vazgeçtiği görüldüğünden yargılamaya yalnızca davalı ……. yönünden deva olunmuştur.
Neticede 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 88 ve 91. maddeleri dikkate alındığında, davacıların meydana gelen zararından zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı …………… AŞ nin … TL ile mesul olduğu, ancak, davacı vekilinin 14/05/2016 tarihli dilekçe ile talebini …. TL ıslah ettiği görüldüğünden bu davalı yönünden ….TL maddi tazminatın kendisinden tahsili ile davacıya verilmesine hükmedilmiştir. ” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Verilen bu karar üzerine davalı …….. A.Ş. Tarafından Yargıtay temyiz yoluna başvurulmuş olduğu; Yargıtay 17. HD’nin 2016/15359 E., 2019/6854 K. Sayılı kararında özetle: “…Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, yolculuğun başlangıcından bitişine kadar, otobüsün içinde veya dışında, otobüs hareket halinde iken veya değilken, yolculuk sırasında veya bekleme, duraklama ve mola yerlerinde karşılaşılabilecek her türlü kazalara karşı, sigortalılar (yolcular, sürücüler ve yardımcılar) yararına taşımacı tarafından yaptırılması zorunlu bir kaza (can) sigortası olup, kazanın oluşunda taşımacının yada sürücü ve yardımcılarının bir kusurları bulunmasa bile, ölümlerde sigorta poliçesinde yazılı tutarın tamamı, bir zarar (destekten yoksunluk) hesabı yapılmaksızın, ölen kişinin mirasçılarına eksiksiz ve kesintisiz olarak; yaralanmalarda beden gücü kayıp oranına göre zarar gören kişilere ödenir. Ödenecek tazminat miktarı yönünden “zarar sigortası – tutar (meblâğ) sigortası” ayrımında Zorunlu Koltuk Sigortası bir “tutar (meblâğ) sigortası”dır. Zarar sigortasında sigortacının ödeyeceği tutar, “sigorta değeri” ya da “sigorta poliçesinde yazılı tutar” olmayıp, sigortalının ya da üçüncü kişinin uğradığı “zararın tutarı”dır. Meblâğ sigortasında ise, sigortacı, sigorta ettirilen kişinin zarara uğraması durumunda, somut zarar ne olursa olsun, sigorta sözleşmesinde belirlenen tutarı (meblâğı), başka bir deyişle, sigorta poliçesinde yazılı olan “sigorta bedelini” eksiksiz ve tam ödemek zorundadır. 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile buna bağlı Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen 25.03.2004 tarihli Genel Şartlar A.3.2 maddesi 1.fıkrasında: “Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza, sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.“ denildikten sonra hangi zarar durumunda veya organ kaybında ne oranda tazminat ödeneceği (01.07.2006 tarihinden itibaren) tablo halinde gösterilmiştir.
Yukarıda verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere; zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası niteliği gereği geçici iş göremezlik zararını teminat altına almamaktadır. Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olan davalı …….. A.Ş.’nin sorumluluğunun, trafik sigortacısından farklı ve ayrı olduğu gözetilerek, davacının maluliyeti nedeniyle hak edebileceği sigorta bedelinin belirlenebilmesi için öncelikle uzman bilirkişi tarafından Genel Şartlar’a ekli cetvellere göre maluliyet oranı belirlendikten sonra meblağın hesaplanması gerekirken, anılan hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hükmün tesisi doğru görülmemiştir.” şeklinde gerekçe ile verilen karar bozmuşmuş olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 17. HD’nin 2016/15359 E., 2019/6854 K. Sayılı kararındaki bozma ilamına mahkemece uyulmasına karar verilerek bu doğrultuda ATK’dan 16/07/2020 T. Raporunda kusur durumu belirlenmiş, akabinde yine Yargıtay ilamı doğrultusunda hesaplama bilirkişisinden rapor tanzim edilmiştir. Her ne kadar Yargıtay ilamına uygun denetime elverişli olarak rapor tanzim edilmiş ise de raporda belirtilen miktarın davalı aleyhine durum yarattığı, verilen ilk hükme davacı tarafından bir itirazın bulunmadığı dikkate alınarak “usuli kazanılmış hak” çerçevesinde ilk verilen hükmü tekrarla karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Yargı 17.HD. 2016/15359 E., 2019/6854 K. Sayılı kararı ile yalnızca davalı ………. A.Ş.’nin temyiz talebi olmakla mahkememizce bozma öncesi verilen diğer hükümlere dokunulmamakla:
1-Davalı ……… A.Ş’nin temyiz talebi olmakla ve davalı lehine usuli kazanılmış hak doğmuş olması nedeniyle temyiz öncesi verilen mahkeme ilamını tekrarla; …TL Maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı ………. A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken harç ile ilgili Yargıtay bozma ilamından önce karar verildiğinden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına,
3-Yargıtay bozma ilamından sonra yapılan yargılama gideri kalemleri; posta masrafı 381,80TL, yazışma giderleri 1,10TL, dosya masrafı 30,00TL, bilirkişi ücreti … TL olmak üzere toplamda 862,90TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ‘ye göre belirlenen 9.029,00 TL vekalet ücretinin davalı ……… Aş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 13/12/2021

Katip Hakim
☪e-imzalıdır ☪e-imzalıdır