Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1195 E. 2022/2527 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibinde davalı (borçlu) tarafından borca itiraz edilmiş olduğunu, davalının (borçlunun) itirazları haksız ve hukuka aykır olduğunu; davacı banka ile dava dışı borçlu … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan …. tarihli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında dava dışı borçlu şirkete ticari krediler kullandırılmış olduğunu, verilen bu kredilere teminat olmak üzere; davalı (borçlu) ……I adına kayıtlı …. ili, …. Mah., …. pafta, … ada, … parselde kayıtlı bulunan ….. arsa paylı ….. Blok, zemin kat, … nolu bağımsız bölüm olan mesken üzerine müvelkil banka lehine 1. Dereceden ….. TL bedelli ipotek tesis edilmiş, olduğunu, taraflar arası akdedilen sözleşme hükümlerinin dava dışı borçlu tarafından ihlal edilmesi üzerine ticari krediye matuf hesap noter ihtarıyla kat edilmiş ve kalan borç miktarının ödenmesi borçludan talep edilmiş olduğunu, yapılan ihtara rağmen herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediği için Diyarbakır 1. İcra Müdürlüğü …. (Yeni esas Diyarbakır İcra Müdürlüğü …) Esas sayılı dosyasıyla toplam alacağın ipotek limiti ile sınırlı olmak üzere …. TL’sinin ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla “İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip” başlatılmıştıldığını, borçlu davalının itirazlarının haksız ve takibi geciktirme amacına yönelik olduğunu, nedenle davalıların, takip talebinde göstermiş olduğumuz asıl alacağave tüm ferilerine ilişkin itirazının iptali ile davalıların İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca alacak miktarının asgari %20’ı oranında icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep ve dava etmiş olduğu anlaşıldı.
Davalının cevap dilekçesi sunmamış olduğu anlaşıldı.
DELİLLER:
1-Arabuluculuk Anlaşamama Tutanağı,
2-Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ….. E. sayılı dosyası,
3- …. Tarihli genel kredi sözleşmesi,
4- Gebze …. Noterliğinin …. yevmiye numaralı, ….. tarihli ihtarnamesi,
5- Tebliğ mazbataları,
6- …. tarihli bilirkişi raporu.
GEREKÇE:
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ….. E. Sayılı ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı banka ile dava dışı borçlu …. San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında …. tarihinde Genel kredi sözleşmesinin imzalandığı ve dava dışı borçluya kredilerin kullandırıldığı, verilen bu kredilere teminat olması için davalı ….. adına …., …. mah, … pafta, …. ada, … parselde kayıtlı bulunan .. ada parsel, …… blok, zemin kat, … nolu bağımsız bölüm olan mesken üzerine davacı lehine 1. dereceden ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır. İpotek belgesi incelendiğinde ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu anlaşılmıştır.
Dava dışı borçlu ile akdedilen kredi sözleşmesine binaen kredilerin ödenmemesi üzerine borç için noter kanalı ile ihtar edildiği, yapılan ihtara rağmen bir ödeme gerçeklememesi üzerine ipotek sınırı olmak üzere Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ….. E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlatıldığı ve davalı borçlunun yasal süre içerisinde borca itiraz ettiği, itirazın davacıya tebliğ edilmediği dolayısı ile de davacının itirazın iptali davasını hakdüşürücü süre geçmeden açtığı anlaşılmıştır.
Taşınmaz rehninin bir çeşidi olan ipotek, Medeni Kanun’un 881- 897. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, doktrinde ipotek kavramı, kişisel bir alacağı güvence altına alma amacını güden, kıymetli evraka bağlı olmayan ve bir taşınmazın değerinden alacaklının alacağını elde etmesi olanağını sağlayan sınırlı ayni hak olarak tanımlanmaktadır. (Jale G. Akipek/Turgut Akıntürk, Eşya Hukuku, 2009, s. 786; Kemal Gürsoy/Fikret Eren/Erol Cansel, Türk Eşya Hukuku, 1984, s. 1032).
Taşınmaz rehninin temel ilkelerinden biri olan belirlilik ilkesi gereğince, ipoteğin kurulmasında, taşınmazın ne miktar alacak için güvence teşkil edeceği tapu kütüğünde açıkça gösterilmelidir. Bu husus, TMK. m. 851’de “Taşınmaz rehni, miktarı Türk parası ile gösterilen belli bir alacak için kurulabilir. Alacağın miktarının belli olmaması hâlinde, alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taşınmazın güvence altına alacağı üst sınır taraflarca belirtilir.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere ipotek, güvence altına alınması düşünülen alacağın miktarının belirli olup olmamasına göre iki şekilde kurulabilir. Buna göre, ipotekle güvence altına alınması düşünülen alacağın miktarı belirli ise anapara ipoteği, belirli değilse üst sınır ipoteği kurulur.
Anapara ipoteği, mevcut ve miktarı belirli alacaklar için kurulur. Bu tür alacaklar için anapara ipoteği kurulması hâlinde, güvence altına alınan alacağın gerçek miktarı tapu kütüğüne tescil edilir. İpoteğin kurulması esnasında güvence altına alınmak istenen alacağın miktarı belirli değilse, alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taşınmazın güvence altına alacağı üst sınır taraflarca belirlenmelidir. Bu şekilde, miktarı belirli olmayan alacaklar için kurulan ipoteğe, üst sınır ipoteği veya azami meblağ ipoteği adı verilir. Üst sınır ipoteği, genellikle rehnin kurulduğu anda miktarı bilinmeyen ve ilerde doğacağı zamanda da miktarının ne olacağı tahmin edilemeyen alacaklar için kurulur. Henüz gerçekleşmemiş olmakla birlikte doğması ihtimali bulunan tazminat alacakları, genel kredi hesabı veya cari hesaptan doğan alacaklar ile şarta bağlı alacaklar bu tür alacaklara örnek olarak gösterilebilir. (HGK 19.09.2012 tarih ve 2012/12-708 E.-2012/579 K. sayılı ilamı)
Bağlar Tapu Müdürlüğünün …. tarih ve …. yevmiye numaralı …. TL bedelli ipotek akit tablosunda; davacı lehine dava dışı şirketin (banka iç düzelemelerinde ve özel mevzuatında hangi adla anılırsa anılsın) TL, döviz veya dözive endekslenmiş nakdi veya gayrinakdi krediler ile; konut kredileri de dahil olmak üzere mevzuatın kredi saydığı işlemleri ve hangi sebepten dolayı veya her ne ad altında olursa olsun kredilerin veya kredi sayılan işlemlerin kurulması, teminat altına alınması veya geri ödenmesi ile ilgili bankaya karşı doğmuş ve doğacak bilcümle teminatını teşkil etmek üzere banka lehine tesis edildiği, miktar ne olursa olsun toplam borçların ipoteğin altında olduğu belirtilmiştir.
Davacı taraf da dava dilekçesinde tesis edilen ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu belirtmiş olup, ipoteğin taraflar arasındaki kredi sözleşmesi kapsamında alacakların teminatı olmak üzere tesis edildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Bu değerlendirmeler kapsamında; uyuşmazlığa konu ipoteğin üst limir …..TL ile sınırlı bir alacak için konulduğu, dolayısıyla ana para (karz) ipoteği olmadığı, ipotek tarihinde henüz doğmuş bir alacağın bulunmadığı, dava dışı şirketin davacı ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında alacağın doğacağı, ipoteğin, sözleşmenin teminatı olarak tesis edildiği ve üst sınır ipoteği olarak düzenlendiği, mahkememizce alınan ….. tarihli bilirkişi raporunda her ne kadar hesabın kat edildiği tarih itibariyle faiz hesabı yapılmış ise de davalının kredi sözleşmesinde sadece ipotek veren olarak imzasının bulunduğu, ipotek tesis edilen davalıdan faiz talep edilemeyeceği ve üst sınır ipoteği olarak ….TL belirlendiği ve talep edilecek miktarın faiz alacağı da dahil bu sınırı geçemeyeceği anlaşılmakla davacının icra takibine konu talebinin üst sınır ipoteğinin sınırlamalarına uygun olarak karar verilmesi gerektiği, anlaşılmakla hükmün açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerle kaldırılması gerekmiştir. (bakınız aynı yönde karar için: Ankara BAM 22.HD.’nin …. E., … K.) Alacağın likit olduğu anlaşılmakla, İİK 76/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ İLE,
a- Davalı Kadri Yakışıklı’nın Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasında itirazının iptali ile takibin tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla asıl alacak ve gecikme bedeli dahil olmak üzere ipotek limiti olan ….TL üzerinden devamına,
b-Alacak likit olduğundan ….TL’nin %20’si oranında (….000,00TL) inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 8.880,30 TL harçtan dava açılırken peşin alınan 1.408,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.471,51 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,

4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı ve 1.408,79 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.468,09 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; ….-TL Bilirkişi ücreti, ….TL Tebligat ve Posta ücreti, 4,00TL dosya masrafları, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.638,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

6-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde ve taraflar hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara İADESİNE,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 20.500,00TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,

8-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim