Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1156 E. 2022/555 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/05/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Olayın 17.02.2012 tarihinde saat 07.45 sıralarında … ili, … ilçesi …. köyünde meydana geldiğini, kazanın günü sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plaka nolu aracını servise hazırlamak amacıyla aracı çalıştırıp, geri geri çıkarken müvekkilin kızı …’ya çarptığını, çarpmanın neticesinde aracın altında kalan müvekkilin çocuğu …’nın yaşanan trafik kazası nedeniyle aynı gün vefat ettiğini,
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununu açıkça ihlal eden … plakalı araç sürücüsü …’nın gerekli dikkat ve özeni göstermiş olsaydı bu kaza gerçekleşmeyeceğinden kazanın oluşumunda şahıs tam kusurlu olduğunu, söz konusu aracın sürücüsü …’nın, sevk ve idaresindeki aracı çalıştırıp geri geri çıkarken gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden müvekkilin çocuğu … (6) ‘ya çarparak ölümüne neden olduğunu, yaşanan trafik kazasında …’nın tam kusurlu olduğunu, zira, KTK md. 52 hükmünde belirtilen hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak yükümlülüğünü ihlal ettiğini belirtmiş, 17.02.2012 tarihinde yaşanan ölümlü trafik kazası sonucu sonucu çocuklarını kaybeden davacı müvekkilin; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 107. Maddesi uyarınca toplanacak delillere kadar, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; Dava dilekçesinde bahsi geçen ve …. tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın; müvekkil şirkete 25.02.2011 – 25.02.2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibari ile müvekkili şirketin sorumlu tutulabileceği azami teminat limitinin 225.000 TL ile sınırlı olduğunu, ancak teminat limitini bildirmiş olmalarının kesinlikle davayı kabul anlamına gelmediğini, müvekkili şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlara ilişkin sorumluluğunun, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, bilindiği gibi sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortası gereği üçüncü kişilere karşı sorumlu olabilmesi için kazada sigortalının kusurunun bulunup bulunmadığının, kusuru var ise oranlarının tespitinin gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu 92/g maddesi ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6 (b) fıkrasında da hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışı haller arasında sayıldığını, anılan nedenle, meydana gelen kazadaki kusur oranlarının rakamsal olarak tespiti amacı ile dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı …’nın ölümü nedeni ile destekten yoksun kalıp kalmadığı hususun araştırılması gerektiğini, davacı tarafın, kızı …’nın vefatı sebebi ile destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespiti halinde, yapılacak aktüer hesaplamada öncelikle davacının destekten yoksun kalıp kalmadığı hususu tespit edilmesi gerektiğini, müteveffanın vefatı sebebi ile, işbu davada davacı olmadığı halde destekten yoksun kalan kimseler varsa mahkeme tarafından re’sen tespit edilmesi gerektiğini, bu sebeple müteveffanın kendisinin ve anne ve babasının güncel nüfus kayıtları dosyaya celp edilmeli, hesaplama yapılmasına karar verilmesi halinde, hesap raporundan ilgili pay oranları dikkate alınması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, tazminata hükmedilmesi halinde, faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihinin esas alınması gerektiğini belirtmiş, dosyanın kusur durumu tespiti için Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, ceza dosyasının cep edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, hasar dosyası, sigorta poliçesi, Diyarbakır CBS …. Soruşturma sayılı dosyası, arabuluculuk tutanağı, vs…
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
GEREKÇE :
Dava tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili 14/01/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini ve feragat yönünde karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen vaya tamamen vazgeçmesi olarak tarif edilmiş, HMK.nun 311.maddesinde ise “feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu nedenlerle; açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacının dava açarken toplamda 118,60 TL harç yatırdığı anlaşıldığından peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 37,90 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Talep olmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Arabulucuya ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
6-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim

İşbu evrak DYS ortamında E-İMZA ile imzalanmıştır