Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/15 E. 2023/107 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/15 – 2023/107
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2023/15
KARAR NO : 2023/107

44-49786-00127] UETS
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
B.A.M. KARAR TARİHİ : 14/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/02/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan dava nedeniyle talep edilen ihtiyati tedbir isteminin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemli dava dilekçesinde, davalıların yükümlülüklerinden kurtulmak için taşınmazlarını satmak suretiyle kaçırmak niyetinde olduklarını ve davacının el koyamayacağı şekilde sattıklarını belirterek davalının taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Mahkemece, ihtiyati tedbir talep olunan taşınmazların mülkiyetinin dava konusu olmadığı, HMK 389. madde uyarınca ihtiyati tedbir koşulları oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilin abonelik sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu, alacağın zamanında ödenmesinin mahkemece garanti altına alınmasının elzem olduğu, davalı borçluların yükümlülüklerinden kurtulmak amacıyla taşınmazları temlik etmek, satmak suretiyle kaçırma niyeti içinde oldukları, kötü niyetli olarak mallarını değerinin çok altında sattıklarını belirterek ret kararının kaldırılarak davalı borçlu Endülüs Gayrimenkul firmasına ait olan taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nun 389. maddesinde, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyatî tedbirde asıl olan ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir. İhtiyati tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun, “uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (m. 389/1). Ancak, özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, a.g.e., s.877)
HMK’nun 389. maddesi gereğince tedbir uygulanması istenilen mal ve haklar uyuşmazlık konusu olmayıp ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığından davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 18/11/2022 tarih 2022/768 sayılı ara kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuru aşamasında harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin, gideri yapan davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 14/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

G