Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/499 E. 2022/372 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/499 – 2022/372
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/499
KARAR NO : 2022/372

BLENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/553
KARAR NO : Derdest
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 25/01/2022
ARAR TARİHİ : 03/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sırasında 12/01/2022 tarihli ara kararına dair verilen karara süresi içinde davalılar Yapı Kredi Bankası A.Ş ve Alkam Madencilik Tur. San. Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirket ile dava dışı Bölge Müdürlüğü 1.Bölge İstanbul Diğer Özel Bütçeli Kuruluşlar Karayolları Genel Müdürlüğü arasında Beyoğlu 43. Noterliğinden 09.11.2017 tarih ve 41863 yevmiye no ile onaylanmış, “(Tekirdağ-Malkara) Ayr-Barbaros Liman Bağlantısı Toprak İşleri, Sanat Yapıları, Köprü İşleri, Üst yapı ve Çeşitli İşler Yapım İkmal İşi”, “Otoyol Ayr. Çerkezköy Devlet Yolu Toprak İşleri, Sanat Yapıları, Üst yapı ve Çeşitli İşler Yapılması ” İşleri’nin yapımı konusunda anlaşmaya varıldığını, davacı şirket ile davalı Alkam Mad. Turz. İnş. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında İş Ortaklığı Protokolü imzalandığını, protokole göre, müvekkili şirket ile davalı Alkam, “(Tekirdağ-Malkara) Ayr-Barbaros Liman Bağlantısı Toprak İşleri, Sanat Yapıları, Köprü İşleri, Üst yapı ve Çeşitli İşler Yapım İkmal İşi (Sözleşme Fiyatları Tutarı: 59.777.723,00 TL + KDV + Fiyat Farkı)”, “Otoyol Ayr. Çerkezköy Devlet Yolu Toprak İşleri, Sanat Yapıları, Üst yapı ve Çeşitli İşler Yapılması (Sözleşme Fiyatları Tutarı: 26.923.016,00 TL + KDV + Fiyat Farkı)” ortaklaşa yapımı konusunda anlaşmaya vardıklarını, ortaklık yapısının kar ortaklığı ve kar ortaklık oranının müvekkil şirketin %50, davalı Alkam Mad. Turz. İnş. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin de %50 olması şekilde mutabakat sağlandığını, müvekkili şirket tarafından, 03.10.2018 tarihinde yukarıda bahsi geçen söz konusu işlerin yapılmasından doğacak olan alacak ve faturaları için davalı Alkam Mad. Turz. İnş. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne temlikname verildiğini, davalının müvekkili ile olan sözleşmenin gereklerini yerine getirmemesi veya eksik getirmiş olması nedeniyle, eksik kalan iş ve işlemlerin tamamlanabilmesi amacıyla müvekkilinin, bir başka şirket ile sözleşme akdetmek zorunda kaldığını, dolayısıyla davalının bahsi geçen temliknamelerde herhangi bir hak veya alacak talebi kalmadığını, davalı tarafa/taraf için, üstlendiği edimler karşılığı verilen temliknamelerin davalı tarafın edimini yerine getirmemesi sebebiyle konusuz kalması sebebiyle öncelikle temlik bedellerinin ödenmemesi için Karayolları Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılmasını, bu konuda öncelikli olarak teminatsız veya sayın mahkemenin uygun göreceği teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile temliknamelerin iptaline davalıya fazladan ödenen 5.400.000,00.-TL’nin iadesine, 5.400.000,00.-TL’nin de müvekkilin konkordato projesini gerçekleştirmesi bakımından mümkünse teminatsız, değilse mahkemece belirlenecek uygun bir teminat karşılığında müvekkile ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Mahkemece, 29/06/2021 tarihli tensip ara kararınca davacı vekilince %15 teminat yatırıldığında tedbir talebinin kabulü ile 07/08/2020 tarihli temlik sözleşmesi uyarınca lehine temlik yapılan Yapı Kredi Bankası A.Ş ve Alkam Madencilik Turizm İnşaat Taşımacılık Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne ödeme yapılmaması konusunda ihtiyati tedbir konulmasına, teminat yatırıldığında gecikmeksizin Karayolları Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmiştir.
Dahili davalı Yapı Kredi Bankası vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafça ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli olan haklılığa yaklaşık olarak ispat etme olgusunun da gerçekleşmediğini, davacı tarafın davalı şirket ile olan ihtilaflarına ilişkin bir adet ihtarname dışında dosya kapsamına sunduğu ve yaklaşık ispat olarak nitelendirilebilecek herhangi bir delil tespiti, bilirkişi raporu ve sair hiçbir delil bulunmadığını, davacının beyanı niteliğindeki bir ihtarnameye ve soyut iddialara dayalı olarak tedbir kararı verilmesinin de usule aykırı olduğunu, temlik sözleşmesinde yer alan gayri kabil rücu kayıtlı olarak teminaten devir ve temlik beyanı, kayıtsız şartsız bir borç ikrarı niteliğinde olduğunu, davacının iddia ve taleplerini kabul anlamına gelmemek üzere belirlenen tazminat miktarının da dava değeri ve konusu gözetildiğinde fahiş derecede düşük ve orantısız olduğunu, bu nedenle teminat miktarına da itiraz ettiklerinden bahisle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı Alkam Madencilik vekili cevap dilekçesinde, 6102 sayılı Kanun 5/A maddesi uyarınca ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğunu, davalı Alkam Madencilik Tur. İnş. Taş. San. ve Tic. Ltd Şti. ile davalı arasında 30.09.2019 tarihli iş ortaklığı projesi imzalandığını, işbu dava bu protokol esas alınmak suretiyle yürütülmesi gerektiğini, bu tutanak ile Sedyol A.Ş. (ana yüklenici) ve Alkam Mad. Ltd. Şti (iş ortağı) olarak bu işlerin sonuna kadar İş Ortaklığı (% 50 – % 50) olarak yapılacağını, halihazırda en son 30 numaralı hakediş düzenlenmesine rağmen yapılan işin bunun çok üzerinde olduğunu, sahada işi gerçekleştiren esas olarak müvekkili şirket Alkam Madencilik Tur. İnş. Taş. San. ve Tic. Ltd Şti. olduğunu, iş ortaklığı kapsamında gerekli hesap çıkartıldıktan sonra gelen bedelin % 50’sinin müvekkil şirkete ait olması gerektiğini, oysa ki böyle bir hesap davacı tarafından çıkartılmadığını, 6100 sayılı HMK m.389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararının infazının durdurulmasına karar verilmesini ve HMK’nın ihtiyati tedbir düzenlemesine ilişkin hükümlerine aykırı olan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, gerektiğinde bu hususun duruşmalı olarak değerlendirilmesini, müvekkili şirketin muhtemel zararlarının karşılanması olanağını sağlayamayacak kadar düşük oranda belirlenmiş olan teminat tutarının arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların ihtiyati tedbir kararına itirazı üzerine mahkemece duruşmalı olarak inceleme yapılmış, 12.01.2022 tarihli duruşmada itirazın reddine karar verilmiştir. Taraflara tebliğ edilen gerekçeli ara kararda, davacı temliknamenin bu miktarda alacak doğurmadığını iddia ettiğine göre gerçekten böyle bir alacak tutarının olmadığı yargılama sonucunda anlaşılacak olur ise davacı bakımından ihtiyati tedbir talebinde hukuki yarar bulunduğu, zararın oluşma ihtimali bulunduğu gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir.
Dahili davalı Yapı Kredi Bankası vekili istinaf dilekçesinde, davacı tarafın yargılama sürecinde uğrayacağı olası zararlar ya da hakkın elde edilmesini zorlaştıracak /imkansız hale getirecek bir olguyu ortaya koyması gerektiğini, bu yönden somut bir sebep ortaya konulmadığını, davacı tarafın davalı taraf ile olan ihtilaf iddiası ya da karara bağlandığını , konkordato süreci bu yönden somut bir sebep teşkil etmediğini, müvekkili banka ile davacı Sed-Yol A.Ş. ile imzalanan temliknamede , davacı Sed-Yol , temlik veren olarak sözleşmeyi Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.07.2020 tarih ve 2018/908 esas sayılı kararına uygun olarak konkordato komiserleri ile birlikte imza altına alındığını, davacının temlik veren sıfatıyla imzalamış olduğu temlikname , davacı firmanın hak ve yararına uygun olarak mahkemeden karar alınarak süreç ilerletildiğini, buna karşın ihtiyati tedbir kararı ile müvekkili Bankanın geçerli bir temlikname ile tacir olarak elde edeceği hak ve alacaklara erişmesi ciddi olarak engellendiğini, müvekkilinin temlikname ile garanti altına alınan alacağına ulaşmasının tedbir kararı ile engellendiğini, müvekkili banka ve davacının tacir olduğunu, sözleşme serbestisi ilkesi gereği tacir olarak taraflar dava konusu temliknameyi imza altına aldıklarını, davacı serbest iradesi ile Karayolları Genel Müdürlüğü’nden olan alacağını müvekkili Banka’ ya temlik verdiğini, söz konusu temlik sözleşmesi yapılırken davacının konkordato sürecinde olmasının gözetildiğini, mahkeme kararıyla sözleşmenin imzalanmasına onay alındığını, noterde usulüne uygun yapıldığını, hukuken geçerli bir sözleşme oluşturulduğunu, temlik sözleşmenin tarafı olmayan, üçüncü kişi olan davalı Alkam Madencilik San ve Tic Ltd Şti.’nin davacı ile arasındaki akde aykırı hareket etmesi sebebiyle temlik sözleşmesinin kısıtlanması, sözleşmelerin nispiliği ilkesine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, davacının iddia ve taleplerini kabul anlamına gelmemek kaydıyla belirlenen teminat miktarı da dava değeri ve konusu gözetildiğinde fahiş derecede düşük ve orantısız olduğunu, bu nedenle teminat miktarına da itiraz edilmiş olup tedbire itirazımın bu yönüyle de reddedilmesi açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğinden bahisle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Alkam Madencilik vekili istinaf dilekçesinde, davacının arabulucuya başvurmamış olup bu yönüyle usulden reddi gerekliliği açık olduğu halde yargılamaya devam edilerek tedbir talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacağın gayrikabili rücu temlik edildiğini, davacının dava hakkı bulunmadığını, tarafların tacir olduğu yargılamada dikkate alınması gerektiğini, iş ortaklığı kapsamında gerekli hesap çıkartıldıktan sonra gelen bedelin % 50’sinin müvekkili şirkete ait olması gerektiğini, oysa ki böyle bir hesabın davacı tarafından çıkartılmadığını, bu durumda tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, karayollarının uygulamasında ödenek geldikçe hakediş düzenlendiğini, bu nedenle iş ortaklığı protokolünde belirtilen özellikle limanyolu işine ait gerek tamamlanmış gerekse yarı mamul halinde hakediş düzenlenmesi gereken çok sayıda kalem bulunduğunu, bunun yanında davalı tarafından sunulu bulunan 26.01.2022 tarihli bazı hakediş cetvellerinin altını davacı şirket ihtirazi kayıt düşerek imzaladığını, sahada işi gerçekleştiren esas olarak müvekkili şirket Alkam Madencilik Tur. İnş. Taş. San. ve Tic. Ltd Şti. olduğundan bahisle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan temliknamenin feshi, talep temlik bedellerinin ödenmemesi için konulan tedbirin kaldırılması istemidir.
Somut olayda, davacı şirket ile dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü arasında Beyoğlu 43. Noterliğinden 09.11.2017 tarih ve 41863 yevmiye no ile onaylanmış, “(Tekirdağ-Malkara) Ayr-Barbaros Liman Bağlantısı Toprak İşleri, Sanat Yapıları, Köprü İşleri, Üst yapı ve Çeşitli İşler Yapım İkmal İşi”, “Otoyol Ayr. Çerkezköy Devlet Yolu Toprak İşleri, Sanat Yapıları, Üst yapı ve Çeşitli İşler Yapılması ” İşleri’nin yapımı konusunda anlaşmaya varıldığını, davacı şirket ile davalı Alkam Mad. Turz. İnş. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında İş Ortaklığı Protokolü imzalandığını, bahsi geçen işlerin ortaklaşa yapımı konusunda anlaşmaya vardıklarını, ortaklık yapısının kar ortaklığı ve kar ortaklık oranının davacı şirketin %50, davalı Alkam Mad. Turz. İnş. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin de %50 olması şeklinde mutabakat sağlandığını, davacı şirket tarafından, 03.10.2018 tarihinde yukarıda bahsi geçen söz konusu işlerin yapılmasından doğacak olan alacak ve faturalar için davalı Alkam Mad. Turz. İnş. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne temlikname verildiğini, davalının üstlendiği işi tamamlamadığını, temliknamenin feshini, 25.06.2021 tarihli dilekçe ile de temliknamede adı geçen lehine temlik yapılan Yapı Kredi Bankası AŞ.Atabulvarı Ticari Şubesinin davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
Bursa 10. Noterliğinin 029918 yevmiye numaralı 07.08.2020 tarihli Temlikname’sinde, Yapı Kredi Bankası Atabulvarı Ticari şubesi tarafından davalı Alkam Mad. Turz. İnş. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ lehine 27.02.2020 tarih ve YKBGKS220CFE8K numaralı genel kredi sözleşmesine istinaden açılmış ve açılacak nakti ve gayrinakti TL ve döviz her türlü kredilerin doğmuş/doğacak kredi ana para ve bu kredilerin ,kanuni faiz,temerrüt faizi ve bu kredilerle ilgili doğmuş/doğacak diğer her türlü feri borç ve maliyetlerin teminatını teşkil etmek ve kredi müşterisinin kredi ile borç ve taahhütlerinin ve kredi ile ilgili kefalet ve garantilerinin teminatı olarak davacı tarafından devir ve temlik edilmiştir.
HMK’ nun 389. maddesinde, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyatî tedbirde asıl olan ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir. İhtiyati tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir.
Davacı, davalının üstlendiği edimi yerine getirmediğini, eksik bırakılan işin dava dışı şirketlere tamamlatıldığını, temlik olunan bedel kadar alacağı bulunmadığını iddia ederek temliknamenin feshini talep etmiştir. Davalı ise aralarında iş ortaklığı bulunduğunu ileri sürmüştür. Tarafların haklılık durumlarının yargılama sonucu belirlenecek olması ve HMK 389. maddedeki şartların mevcut olduğuna dair mahkemenin kabulü dikkate alınarak davalının ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair istinafı yerinde değil ise de, davaya dahil edilen Banka’nın taraflar arasındaki sözleşmenin tarafı bulunmadığından ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinden dahili davalı bankanın istinafı nedenleri yerinde görülmüştür.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece dahili davalı Banka’nın ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup dahili davalının istinaf başvurusunun kabulü ile bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme ara kararının düzeltilerek yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2022 tarih ve 2021/553 esas sayılı ara kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davalı Alkam Mad. Turz. İnş. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2022 tarih ve 2021/553 esas sayılı ara kararına karşı Yapı Kredi Bankası A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2022 tarih ve 2021/553 esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Yapı Kredi Bankası A.Ş aleyhine verilen ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA,
İhtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin usuli işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran Yapı Kredi Bankası A.Ş tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı Alkam Madencilik Tur. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından istinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı Alkam Madencilik San. Tic. Ltd. Şti tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
6-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı Yapı Kredi Bankası A.Ş tarafından yapılan 220,70.-TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalı Yapı Kredi Bankası A.Ş’ne verilmesine,
7-Karar tebliği ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
8-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile 03/03/2022 tarihinde karar verildi.