Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2758 E. 2022/1681 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/2758
KARAR NO : 2022/1681

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BALIKESİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/385
KARAR NO : —
ARA KARAR TARİHİ : 25/04/2022
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 11/05/2022
DAVACI .
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
B.A.M. KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/10/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sırasında mahalli mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilin yıllar önce davalı firma için inşaat yaptığını, alacağını bir türlü alamadığını, davalı şirketin tasfiye halinde olduğunu, pasiflerinin aktiflerinden fazla olduğu ve aktif bir işyerinin bulunmadığı, şirketin tek malvarlığının İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü 2017/25818 esas sayılı alacaklı olduğu icra dosyası olduğunu, bu dosyada sıra cetveli yapıldığı ve davalıya 242.680,00.-TL kalacağını, davanın lehlerine sonuçlanması ihtimaline karşılık, bu dosyaya paranın davalıya ödenmemesi yönünden ihtiyati tedbir ve haciz konulmasını talep etmiştir.
Mahkemece, dava faturaya dayalı alacak davası olup, 3. kişilerdeki hak ve alacakların dava konusu olmadığı, alacağın faturadan kaynaklı olması ve yargılamayı gerektirmesi nedeniyle İİK 257. madde ve alacak yaklaşık olarak ispat edilmediğinden HMK 389. maddesi koşulları oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesindeki talepleri tekrarla, icra dosyasında davalıya kalan paranın tamamının müvekkiline olan borcu olduğunu, bu parayı davalının alması halinde müvekkilin telafisi imkansız hak kaybına uğrayacağını, icra dosyasına yapılan itirazın süreci uzatmaya yönelik olduğunu, kararın kaldırılarak, borçlunun alacaklı olduğu İstanbul 18. İcra Müdürlüğü 2017/25818 sayılı dosyasına ihtiyati haciz konulmasını, müvekkil alacağının imkansız hale gelmemesi için İstanbul 18. İcra Müdürlüğü 2017/25818 sayılı dosyasında davalıya para ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Talep, ihtiyati tedbir- ihtiyati haciz talebine ilişkindir.
İİK’nın 257.maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiş olup, ilgili maddeye göre, vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnızca borçlunun muayyen bir yerleşim yeri yoksa ve borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarının ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebilir.
HMK’nun 389. maddesinde, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve yaklaşık ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır.
Somut olayda, dava konusu alacak faturaya dayalı olup, fatura tek başına alacağı ispata yeterli değildir. Alacağın varlık ve miktarı yargılamayı gerektirir niteliktedir. Davanın bulunduğu aşamada davacı iddiasını yaklaşık olarak ispat edememiştir. İhtiyati haciz/tedbir koşulları oluşmamıştır. Mahkemece taleplerin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2022 tarih ve 2022/385 Esas sayılı ara kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvuru aşamasında harçlar peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin, gideri yapan davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 20/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip