Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2716 E. 2022/1645 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2716 – 2022/1645
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/2716
KARAR NO : 2022/1645

: Alacak
B.A.M. KARAR TARİHİ : 18/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/10/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sırasında mahalli mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı Beydağ Proje İnşaat Enerji Turizm San. Ve Tic. A.Ş arasında “Çatı Çelik Kontrüksiyon ve Kaplama İşleri Yapım Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme konusunun inşası yapılacak olan Bulvarpark ve Özgür Park inşaatına çelik çatı kont. ve kaplama işleri olduğunu, işin yaklaşık bedelinin 21 çatı için 1.680.000,00.-TL olarak belirlendiğini, ödemelerin aylık hakedişler şeklinde yapılacağını, her hakedişten %28 oranındaki miktarın daire bedeli teminatı olarak kesilip bunun karşılığında Bulvarpak sitesinden 1 adet dairenin 450.000,00.-TL bedelle müvekkiline verileceğini, bu bedelin aynı zamanda teminat kesintisi olduğunu, müvekkilinin yüklendiği işin %70’lık kısmını bitirdiğini, kalan işleri hak ediş taahhütlerinin yerine getirilmemesi ve nakit tedarikinde sıkıntı yaşaması nedeniyle tamamlayamadığını, mahkemece yaptırılan tespite göre yapılan işin değerinin 1.694.178,00.-TL belirlendiğini, aylık hak edişlerinden %28 teminat olarak kesilen miktarın belirlenmiş olan daire bedelinin üstünde olduğunu, davalıların sözleşme ile yüklendikleri edimleri yerine getirmediğini, hak edişleri ödemeyip, hak edişlerinden yapılan kesintilere karşılık devri kararlaştırılan dairenin tapu devrini de yapmadığını, dairenin 3. kişilere satıldığını belirterek müvekkilinin ileride telafisi zor zararların önlenmesi açısından işin mahiyet ve önemine binaen Bursa İli Nilüfer İlçesi Ataevler Mah. Bulvarpark Sitesi A Blok 12 Numaralı 3. kat 1 adet 3+1 dairenin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına dairenin güncel rayiç değerine ulaşacak (denkleştirici adalet kurallarına göre) belirlenecek alacağa karşılık şimdilik 5.000,00.-TL belirsiz alacağın ödenmeyen hak ediş alacaklarının ilişkin şimdilik 5.000,00.-TL belirsiz alacağın temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, 08/072022 tarihli ara karar ile dava konusu alacağın bir miktar para alacağı olduğu, tedbir istenen malvarlığı mülkiyetin uyuşmazlık konusu olmadığı, tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, tedbir şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dava konusu tedbirin ihtiyati tedbir istenen taşınmaza ilişkin olduğunu, davalının müvekkilinin hak edişlerini ödemediği gibi, hakedişlerden yapılan kesintilere karşılık müvekkiline verileceği kararlaştırılan uyuşmazlık konusu taşınmazı 3, kişilere satarak kötü niyetli hareket ettiğini, davalıların aynı saikle hareket ederek mevcut menkul ve gayrimenkulleri elden çıkartabileceğini, tedbir talebinin reddine karar verilerek müvekkilinin alacağına kavuşmasının mümkün olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına söz konusu dairenin 3. kişilere devrinin engellenmesini önlemek için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına itiraza ilişkindir.
HMK’nun 389. maddesinde, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyatî tedbirde asıl olan ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir. İhtiyati tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun, “uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (m. 389/1). Ancak, özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, a.g.e., s.877)
Davacı vekili dava dilekçesinde eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak için Bursa İli Nilüfer İlçesi Ataevler Mah. Bulvarpark Sitesi A Blok 12 Numaralı 3. kat 1 adet 3+1 dairenin üçüncü kişilere devir ve tescilini engellemek amacı ile dava sonuna kadar tedbir konulmasını istemiştir. HMK’nun 389. maddesi gereğince tedbir uygulanması istenilen mal ve haklar uyuşmazlık konusu olmayıp talebin alacağa yönelik olması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığından mahkemece ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine ilişkin kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin ara kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmediğinden başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/07/2022 günlü, 2022/814 sayılı ara kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılması gereken harç peşin alındığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
4-Karar tebliğ işlemlerinin 7035 sayılı Yasa ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 359/3 hükmü gereğince İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 18/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.