Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2215 E. 2022/1413 K. 28.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/2215
KARAR NO : 2022/1413

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/435
KARAR NO : –
ARA KARAR TARİHİ : 08/04/2022
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 11/04/2022
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – [15243-42564-77459] UETS
DAVALI : … – -…, …
DAVANIN KONUSU : Kıymetli Evrak İptali
B.A.M. KARAR TARİHİ : 28/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/08/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sırasında mahalli mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin 3. kişiler yönünden reddine dair verilen ara karara süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin tül perde imalatı yaptığını, davalı ile aralarında hazırlanan tüllerin temizliğinin yapılıp kalite kontrol yapılması ile ilgili iş ilişkisi olduğunu, müvekkilinin 19/10/2021,20/10/2021 ve 23/10/2021 tarihlerinde toplam 13.000 metre tül perdeyi temizliğinin yapılıp kontrol edildikten sonra satışa hazır hale getirilip paketlenerek iade edilmek üzere davalıya teslim edildiği, ücretin karşılığı davalıya 30.000,00. TL’lik çek verildiği ancak davalının bu malları müvekkiline iade etmediğini, malları saklayıp sattığını, aldığı çeki de iade etmediğinden çekin vadesi geldiğinde banka tarafından karşılığının ödenmesi durumunda müvekkilinin mağdur olacağını belirterek çekin banka tarafından ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilerek çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından 07/04/2022 tarihli tensip tutanağı ile davacı vekilinin dava dilekçesi ile talep ettiği ihtiyati tedbir talebinin dava konusu itibari ile hasımlı açıldığı gerekçesi ile reddine dair karar verilmiştir.
Davacı vekili 07/04/2022 tarihli dilekçe ile 6100 sayılı kanunun 389. Maddesi gereği ihtiyati tedbir kararının verilebilmesi için aranan koşulların müvekkili tarafından sağlandığını, mahkemenin gerekçesinin hukuki bir isnadı olmadığını, ilgili kanun hükmüyle açıkça çelişen bu kararın verilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşmasından ya da tamamen imkansız hale gelmesinden zarar görecek kişiler olduğunu, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 21/02/2014 tarih 2013/1-2014/1 sayılı kararının ihtiyati tedbir müessesinin önemini çok açık biçimde vurguladığını belirterek mahkemece tensip zaptı ile verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece 08/04/2022 tarihli ara karar ile davanın özü itibari ile menfi tespit davası olduğu, davacı vekilinin İhtiyati Tedbir talebinin kısmen kabulü kısmen reddi ile Halk Bankası A.Ş Ertuğrulgazi Şubesi’ne ait 30/04/2022 tarih 2943257 seri nolu 30.000 TL bedelli çek hakkında icra takibinin karşı taraf (davalılar) yönünden yapılmasının tedbiren durdurulmasına ve söz konusu çek hakkında karşı taraf (davalılar) tarafından ibrazı halinde ödemeden men yasağı konulmasına, davacı tarafın karşı taraf dışında 3. kişiler yönünden takibin durdurulması ve 3. kişi yönünden ödemeden men yasağı konulmasına dair ihtiyati tedbir talebinin reddine, (davanın tarafı olmayan 3. kişiler yönünden, kambiyo evrakı niteliğinde olan çek ile ilgili ödemesinin durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden tedbirin, davanın tarafı olmayan 3. kişiler yönünden geçerli olmamasına dair karar verilmiştir.
Davacı vekili 11/04/2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; davalının kötü niyetli olduğunun hakkında açılan ceza davasından anlaşıldığını, ve bu ara karardan sonra davalının kötüniyetli olarak her zaman dava konusu çeki üçüncü kişilere ciro ederek bu çeki devrederek hakkındaki ihtiyati tedbir kararını hükümsüz hale getirebileceğinden davacı olan müvekkil firmanın davalının kötüniyetine karşı korumasız kalarak vade tarihi olan 30/04/2022 tarihinde çekin bedelini ödemek zorunda kalacağını, HMK’nun 389/1 maddesine aykırı olarak verilen kararın davacının telafisi imkansız zararları meydana geleceğini, 6100 sayılı Kanunun 389. Maddesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu 21/02/2014 tarih 2013/1-2014 sayılı kanun hükmünde kararı gereği talebinin kabulünün gerektiğini belirterek 08/04/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Talep, taraflar arasındaki eser sözleşmesi nedeniyle davalıya teslim edilen çekin ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir.
Mahkemece, İİK. 72. maddede düzenlenen menfi tespit davasında icra takibinin durdurulmasına ilişkin yasal düzenleme değerlendirildikten sonra HMK 389 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir müessesesi kapsamında, sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle talep konusu çekin davalının ibrazı halinde ödememe yönünde tedbir kararı verilmiş, üçüncü kişiler yönünden talep reddedilmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 778. maddesi yollaması ile uygulanması gereken aynı Yasa’nın 687/1. maddesine göre bonodan dolayı kendisine başvurulan kimsenin düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremeyeceği, sürse dahi dinlenmeyeceği kararlaştırılmıştır.
Somut olayda, talep edenin keşide ettiği ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş kambiyo senedi için 3. kişiler yönünden ödeme yasağı konulmasının yasal temeli bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece verilen tedbir talebinin üçüncü kişiler yönünden reddedilmesine ilişkin karar usul ve yasaya uygun olduğundan talep sahibinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle talep eden vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/04/2022 tarih ve 2022/435 esas sayılı ara kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılması gerekli istinaf harcının peşin alınmış olması nedeniyle bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin, gideri yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 28/07/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip