Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1869 E. 2022/1368 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/1869
KARAR NO : 2022/1368

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/952 D.İş
KARAR NO : 2021/952 D.İş
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
İS
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/07/2022
İhtiyati haciz isteyen vekili tarafından, karşı taraf aleyhine istenilen ihtiyati haciz talebi ile ilgili olarak mahalli mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair karara karşı süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati haciz isteyen vekili talep dilekçesinde, alacaklı şirket ile borçlu şirket arasında taşeron sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme bedelinin alacaklı tarafından tam ve eksiksiz olarak ifa edilmesine rağmen borçlunun eksik imalatları sebebiyle alacak oluştuğunu, borçlunun 88.200,00.-TL bedelli bonoyu ödemekten kaçındığını, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme olasılığının bulunması nedeniyle rehinle temin edilmeyen alacaklar için ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, icra takibi beklenildiği taktirde alacağın tahsilinin tehlikeye gireceğini belirterek bono bedeli olan 88.200,00.-TL tutarındaki alacak için borçlunun taşınırları, taşınmazları ve 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK’nun 257 ve devamı maddeleri gereğince teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 22/11/2021 tarihli karar ile alacaklı tarafından sunulan bono nedeniyle karşı yanın 88.200,00.-TL tutarında borçlu olduğu, temerrüde düştüğünün, borcunu ödemediğinin ve alacağın rehinli olmadığının belirlendiği gerekçesiyle borçlunun mal ve haklarına 88.200,00.-TL tutarında teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
Borçlu vekili itiraz dilekçesinde, ihtiyati hacze konu senedin taraflar arasında düzenlenen taşeron sözleşmesinin 5.maddesi gereğince teminat olarak teslim edildiğini, sözleşme kapsamındaki işlerin tamamının yerine getirildiğini, buna ilişkin birlikte teslim tutanağının düzenlendiğini, talep eden şirketin ihale makamı olan Süleyman Demirel Üniversitesi’ne işi teslim ettiğini ve idarece de Mayıs 2020 döneminde geçici kabul işlemlerinin gerçekleştirildiğini, kendileri tarafından ifa edilen işler ile ilgili hiçbir ihbar, iade, şikayet ya da bildirim olmadığını, taraflar arasında kendilerinin alacaklı olduğu yönünde hesap mutabakatı olduğunu, alacakların ödenmemesi nedeniyle ihtiyati haciz talep eden şirket aleyhine Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/584 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınarak alacağın icra dosyası ile tahsil edilebildiğini, ihtiyati haciz isteyene gönderilen ihtarname ile senedin iadesi istenilmesine rağmen iade edilmediğini, iade edilmeyen senet nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ve senedin iadesi için Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/674 esas sayılı dosyası ile açılan davanın derdest olduğunu, menfi tespit davası nedeniyle ihtiyati haciz talebini görmeye yetkili mahkemenin de Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, görev itirazlarının bulunduğunu, sözleşme gereğince doğacak ihtilaflar hakkında yetki sözleşmesi yapılması nedeniyle Bursa mahkemelerinin yetkili olmayıp Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Borçlunun itirazı üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda 21/12/2021 tarihli ara karar ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.maddesinde teminat senedi yapılacağının düzenlendiği, sözleşme bedelinin taşeron sözleşmesinin 4.maddesinde 1.470.000,00.-TL olarak belirtildiğini, bu miktarın %6’sının 88.200,00.-TL yaptığından itirazın yerinde görüldüğü gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İhtiyati haciz isteyen vekili istinaf başvuru dilekçesinde, talebe konu senedin kambiyo senedi olduğunu, bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağının da uygun bir borç ilişkisine dayandığını, kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişkinin kambiyo ilişkisi olarak adlandırıldığını, kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliğinin temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsız olduğunu, kambiyo senedinden doğan uyuşmazlık hakkında kambiyo hukukunun, temel talebe ise bu talebin ait olduğu hukuk kurallarının uygulanacağını, bonoyu düzenleyenin asıl borçlu konumunda olduğunu, teminat senedi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Borçlu vekili istinafa cevap dilekçesinde, senedin teminat senedi olduğunu, alacaklının da Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/674 Esas sayılı dosyasına verdiği cevap dilekçesinde, senedin teminat olarak alındığını açıkça ikrar ettiğini belirterek istinaf başvurusunun reddine, talep eden şirketin teminatının iade edilmemesine karar verilmesini istemiştir.
Talep ihtiyati haciz kararının kaldırılması kararına itiraza ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, ihtiyati haciz talebi üzerine Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/952 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz talebi kabul edildikten sonra karşı taraf vekili talep konusu senet ile ilgili olarak Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/674 esas sayılı dosyası ile dava açtığını ileri sürerek karara itiraz etmiş, mahkemece yapılan inceleme sonucunda borçlunun itiraz kabul edilerek ihtiyati haciz kararı kaldırılmış ise de, verilen karar doğru olmamıştır. Zira ihtiyati haciz isteyenin dava açmadan önce değişik iş dosyası ile ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, borçlunun uyuşmazlık konusu yapılan senet ile ilgili olarak 12/11/2021 tarihinde menfi tespit davası açtığı, ihtiyati haciz isteyenin ise menfi tespit davası açıldıktan sonra 22/11/2021 tarihinde ihtiyati haciz talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
İhtiyati haciz talebine konu senet ile ilgili menfi tespit davası açıldığı ileri sürülmesi nedeniyle mahkemece bu hususun araştırılması gerekmektedir. Uyuşmazlık konusu senet ile ilgili dava açıldığının anlaşılması halinde ise ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazı değerlendirme görevinin asıl davanın esasına bakan mahkemeye ait olması nedeniyle, dosyanın görevli mahkeme dosyasına gönderilmesine karar verilmesi gerekirken borçlunun itirazının değerlendirilerek ihtiyati haciz kararının kaldırılması hatalı olup davacı vekilinin istinaf talebi açıklanan sebeplerle yerindedir.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece değişik iş dosyası ile ihtiyati haciz kararına konu senet ile ilgili olarak menfi tespit davası açıldığının ileri sürülmesi nedeniyle bu husus araştırılıp dava açıldığının belirlenmesi halinde itirazın değerlendirilmesi için dosyanın asıl davaya bakan mahkemeye gönderilmesi gerekirken itiraz hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle usul bakımından kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/12/2021 tarih ve 2021/952 D.İş – 2021/952 D.İş sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 28/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip