Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1702 E. 2022/1320 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/1702
KARAR NO : 2022/1320

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/191 D.İş
KARAR NO : 2022/200
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 28/04/2022
TALEP EDEN : …
VEKİLİ : Av. … – [16938-39273-73340] UETS
KARŞI TARAF : 1-… – …
2-… – …
VEKİLİ : Av. … – [16691-03433] UETS
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
B.A.M. KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2022
Talep eden tarafından, karşı taraf aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sırasında mahalli mahkemesince davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne karşı yapılan itirazın reddine dair verilen ara karara karşı süresi içinde karşı taraf vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden dilekçesinde, karşı tarafça 25/07/2021 düzenlenme tarihli, 25/08/2021 tarihli 638.000 USD tutarlı Etol Fantazi emri havalesine bırakılan senet için ödeme yapılmadığını, 25/02/2022 tarihli kur üzerinden 8.986.804,20 TL alacağın tahsili için teminatsız olarak borçlunun menkul gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
Mahkemenin 01.03.2022 tarihli kararı ile teminat karşılığında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Karşı tarafın itirazı üzerine duruşmalı olarak inceleme yapan mahkemece, takibe konu senedin kambiyo senedi olduğu senette yetkili İcra dairelerinin Bursa İcra daireleri olarak kararlaştırıldığı kambiyo senedindeki yetki şartı için tarafın tacir olmasının gerekli olmadığı, dosyaya sunulan ipotek belgesinde ipotek alacaklısının dava dışı banka olduğu talebe konu senet için ipotek verildiğine dair bir kayıt bulunmadığı, itiraz edenin senedin sonradan içeriğinin doldurulduğuna yönelik iddiaların menfi tespit iddiası niteliğinde olup ihtiyati hacze itiraz sebepleri arasında bulunmadığın mahkememizce alınan teminatın yasal sınır içerisinde kaldığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir.
Karşı taraf vekili istinafa başvuru dilekçesinde, kararın gerekçesinin bulunmadığını, senette vade, ödeme yeri ve düzenlenme tarihlerinin bulunmadığını, bono vasfında bulunmadığından gerekçenin yerinde olmadığını, Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, senet üzerindeki yetki şartının geçersiz olduğunu, geçersiz olduğundan aval veren içinde geçersiz olduğunu, …’in taşınmazının ipotek verildiğini, ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, ipotek alacaklısı Elif Öge’nin şirket yetkilisi olduğunu, şirketin borç verdiğini, senetlerin teminat amaçlı vade ve ödeme yeri boş olarak verildiğini, tefecilik suçunu oluşturması nedeniyle borçlu olmadığının tevsik edildiğini, borç eksik borç olduğunu, alacağın ispat edilmemesi nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Talep, senet nedeniyle verilen ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddi kararının kaldırılması istemidir.
İhtiyati haczin şartları ve etkileri 2004 sayılı İİK’nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlemiş olup, 257. maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir.
Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir.
Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacze gerek yoktur.
Somut olayda, davacı taraf 25.07.2021 düzenleme, 25.08.2021 ödeme tarihli 638.000,00.- USD bedelli senedin vadesinde ödenmediğini beyanla ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Karşı taraf vekili senet borçlularının yerleşim yerinin İstanbul olması nedeniyle mahkemenin yetkili olmadığını istinafa getirmiştir. İİK.’nun 258 nci maddesi hükmü uyarınca ihtiyati hacze, aynı Kanun’un 50 nci maddesine göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Kural olarak ihtiyati haciz kararı için yetkili mahkeme, HUMK.’nun yetkiye ilişkin maddelerine göre belirlenmelidir. Talep konusu bonoda karşı tarafın tacir olduğuna dair bir ibare bulunmadığı gibi, borçluların tacir olduğuna ilişkin bir belge sunulmadığından anılan bononun tacirler arasında düzenlenen bir bono olarak kabulü mümkün olmayıp yetki şartı geçerli değildir. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklarda borçlunun yerleşim yeri ve tanzim yeri mahkemeleri yetkili olup talep eden seçimlik hakkını bono üzerinde düzenleme yeri olarak yazılan Bursa mahkemeleri olarak kullandığından mahkemenin yetkisine dair istinaf nedeni yerinde değildir. İhtiyati hacze itirazın düzenlendiği İİK 265. maddede, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere ve teminata itiraz edilebileceği düzenlenmiş olup karşı taraf vekili tarafından dosyaya ibraz edilen bonoda senet kelimesi, kayıtsız ve şartsız ödeme taahhüdünü, lehdarın adını ve “25.7.21” olarak anlaşılabilir şekilde düzenleme tarihi ve borçluların imzasını ihtiva etmesi ve teminatın ihtiyati hacze konu olan alacağın %15’i olarak yasaya uygun olarak tespit edilmesi nedeniyle gerekçesi yazılmak suretiyle itirazın reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olup karşı tarafın istinaf nedenleri yerindedir
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/03/2022 tarih ve 2022/191 Değişik iş esas sayılı kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince karşı taraf vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılması gerekli istinaf karar harçları yatırılmış olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin, gideri yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 23/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip