Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1590 E. 2022/1110 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/1555
KARAR NO : 2022/1112

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BALIKESİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/669
KARAR NO : 2022/50
KARAR TARİHİ : 17/01/2022
İ
Lİ : Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
B.A.M. KARAR TARİHİ : 01/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/06/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen görevsizlik kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının çöp geri dönüşüm fabrikasında kullandığı şehir suyu için su abonesi olduğunu, davacı hakkında kaçak su kullanıldığı şikayeti üzerine ceza mahkemesinde dava açıldığını, kurum zararının ödenmesi nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, ceza dosyasındaki raporda belirtilen miktarda su sarfiyatının mümkün olmadığının açıklandığını, idareye yapılan ilk başvuruda sayacın tamir istasyonuna teslim edildiğini, davacıya gönderilen faturaya göre su borcunun 40.000,00.-TL olmasına rağmen cep telefonuna gelen mesajda su borcunun 173.878,63.-TL olduğunun bildirildiğini, ceza dosyasındaki bilirkişi raporunda bildirildiği gibi davacının 10810 ton su kullanmasının mümkün olmadığını belirterek davacının 173.878,63.-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalı idare kanunla kurulmadan önce Bandırma Belediyesi tarafından davacı hakkında kaçak su kullanmak suçundan işlem yapıldığını, davacının kaçak su cezasını ödemesine rağmen su tahakkuk bedelini ödemediğini, belediyenin ihbarı üzerine davacı hakkında ceza davası açıldığını, ceza dosyasındaki raporların çelişkili olduğunu, davacının kaçak su kullandığının tespit edildiğini, davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı idarenin tacir olmadığı, davanın nispi ticari dava özelliğinin de bulunmadığı, ihtilafın Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan mutlak ticari davalardan olmadığı, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, dosyanın devir prosedürü ile gönderildiği, kesinleşmiş bir görevsizlik kararı olmadığı, yargı yeri belirlenmesini gerektiren sebepler oluşmadığından HMK’nun 21.maddesi kapsamında işlem yapılmadığı, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceği, mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkeme kararında HMK’nun 21.maddesine göre işlem yapılmadığı yazılı olmasına rağmen dosyanın resen BAM’ne gönderilmesinin gerektiğini, Bandırma 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/226 esas sayılı dosyasında hem davacının, hem de davalının tacir olduğunu kabul ettiğini, Balıkesir Ticaret Mahkemesi’nin ise davacıyı tacir olarak kabul etmesine rağmen davalı idareyi tacir olarak görmediğinden görevsizlik kararı verdiğini, davalının tacir olduğu konusunda bir tereddüt bulunmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Dava, su abonelik sözleşmesinden kaynaklanan fatura nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemidir.
Davacı ilk olarak Bandırma Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tüketici mahkemesi sıfatıyla 22/7/2019 tarihinde menfi tespit davası açmış, mahkemece asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla verilen kararda Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 numaralı kararına dayanılarak dosyanın yeni kurulan Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devrine karar verilmiştir. Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi tarafların tacir olmadığı, davanın ticari dava da olmaması nedeniyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davayı usulden reddetmiştir.
Davalı, 2560 sayılı İSKİ Kanunu’nun ek 5 ve geçici 10. maddeleri uyarınca kurulmuş olup, çalışmaları özel hukuk hükümlerine bağlı bulunmakta ve tacir sıfatını taşımaktadır (Y.17. HD. 24.10.2019 T, 2016/5134-2019/9960 ; Y.3. HD. 1.4.2019 T, 2018/472-2019/2801 sy.k). Davacının tacir olduğuna ilişkin ise dosyada bir belge bulunmamaktadır. Her iki tarafın da tacir olması halinde dava konusu uyuşmazlıkta asliye ticaret mahkemesi görevli olacağından dosya kapsamına göre mahkemenin görevi hususunda yeterli araştırma yapılmadan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmesi hatalı ise de, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 numaralı kararı ile Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi 1/9/2021 tarihi itibariyle faaliyete geçirilmesine rağmen söz konusu kararda dosyaların yeni faaliyete geçirilen mahkemelere devredileceğine ilişkin bir açıklama bulunmadığından uyuşmazlık konusu olayda dava tarihinin 22/7/2019 tarihi olması gözetildiğinde dosyanın ilk açılan mahkeme tarafından sonuçlandırılması gerekmektedir.
Balıkesir Ticaret Mahkemesi’nce verilen kararda gösterilen mahkemenin görevi hatalı belirlendiğinden uyuşmazlığın Bandırma 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görülmesi gerekmekte olup, dava dosyasının söz konusu mahkemece devir kararı ile gönderilmesi de gözetildiğinde Balıkesir Ticaret Mahkemesi’nin gönderme kararı vermesi gerekirken görevsizlik kararı vermesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf talebi açıklanan nedenlerle yerindedir.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece gönderme kararı verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle esas bakımından kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/01/2022 tarih ve 2021/669 – 2022/50 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 01/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip