Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/987 E. 2022/1929 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … BAM …. HUKUK DAİRESİ
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
v. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : …
DAVACI : … -T.C. Kimlik No: …

VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
B.A.M. KARAR TARİHİ :
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca … … San. Ve Tic. A.Ş. v… ambarlarına ait elektrik tesisat işçiliğini üstlendiğini, sözleşmeden kaynaklanan alacağın ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, mahkemenin yetkisine itirazda bulunduklarını, esasa ilişkin beyanlarında ise davacının sözleşme ile yüklendiği edimlerini yerine getirmediğini, bu nedenle işin yarım kaldığını, kalan kısımları kendilerinin tamamlamak zorunda kaldıklarını belirterek davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre, A ve B ambarları kapsamında işin toplam bedelinin 125.000,00.-TL+ KDV dahil olduğu, davacının yaptığı iş miktarının 76.314,30.-TL olduğu, davacıya ödenen 67.500,00.-TL’nin mahsubu ile bakiye alacağının KDV dahil 10.400,90.-TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 10.400,90.-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, karara dayanak bilirkişi raporunda öncelikle A-B ambarlarında yapılmış olan işlere yönelik olarak yapılan hesaplamada bilirkişiler tarafından mahsup işleminin karar aşamasında dikkate alınmasının hiç bir hukuki dayanağı olmadığını, bu durumun müvekkili ile çalışanlarının aylarca harcadığı tüm mesai ve ustalık emeklerinin boşa gitmesine sebep olduğunu, 05/05/2016 tarihli dava dışı … … … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin davalıya gönderdiği iddia olunan ihtarname içeriğinin dikkate alındığını, bu ihtarın müvekkile gönderilmediğini, davalı savunmasına esas teşkil eden eksik kalan işlerle ilgili iddiasına dayalı müvekkile gönderilen tek bir yazı-ihtar olmayıp bu konuda delil de sunulmadığını, müvekkiline gönderilmeyen bir ihtara dayanılarak alacaktan ….-TL düşürüldüğünü, müvekkilin üstlendiği işi eksiksiz tamamladığını, 05/05/2016 tarihli ihtar içeriğinin doğru olduğu varsayılsa bile müvekkilin ihtar tarihinden çok sonra oradan ayrıldığı ve çalışmalarına devam ederek işi tamamladığının tanık beyanları ile sabit olduğunu, eser sözleşmesi söz konusu olduğundan iş sahibi gözden geçirme ve bildirimde bulunmayı ihmal ettiği takdirde eseri kabul etmiş sayılacağını, kendisine yapılan tek bir bildirimin dahi söz konusu olmadığını, ayrıca üst işveren tarafından davalıya uygulanan bir cezai işlemde bulunmadığını, B-C ambarlarında yapılan imalata yönelik olarak ise, 11/09/2017 tarihinde yapılan keşifte bizzat davalı şirket sahibi … … tarafından müvekkilin hesaplama yapılmayan C-D ambarlarında çalışmalarının olduğunun ifade edildiğini, tanık beyanlarının da bu hususun doğruladığını, C-D ambarlarına yönelik tanzim edilen ek raporda hesaplanan 37.917,66.-TL’nin tarafına ödenmesi gerekirken talebin reddedildiğini, bu alacağında taraflarına ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, sonuç olarak A-B blokta 57.500,00.-TL, C-D blokta yapılan imalatların 37.917,66.-TL olmak üzere 95.417,66.-TL alacaklı olduğu ispatlanmış durumdayken mahkemece 10.400,90.-TL yönünden karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacının yüklendiği işi para almasına rağmen yerine getirmediğini, sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle yarım kaldığını, bu durum nedeniyle dava dışı … … …. Sist. Ltd. Şti. Tarafından müvekkili aleyhine tutanak tutulduğunu, taşeron davacının işi bırakması nedeniyle dava dışı … … …. Sis. Ltd. Şti,’ye karşı yükümlü olan müvekkilin in işi kendisinin tamamlamak zorunda kaldığını, tanık beyanlarının da bu yönde olduğunu, müvekkilin ödediği 67.500,00.-TL ile edimini fazlasıyla yerine getirdiğini, davacının iddia ettiği iş karşılığı herhangi bir fatura göndermediğini, sözleşmeye uygun bir hak ediş yapmadığını, defterlerinde böyle bir alacağı olmadığını, iddiasını ispatlayacak herhangi bir yazılı delil sunmadığını, davacı aleyhine kötü niyet tazminat talebine hükmedilmemesinin usule aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir.
Taraflar arasında “… … San. Ve Tic. A.Ş. … … ambar yapıları” ( A-B ambarları) elektrik işlerini yapımı hususunda sözleşme akdedildiği, iş bedelinin 125.000,00.-TL + KDV olduğu, sözleşme kapsamında davacıya 67.500,00.-TL ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık yoktur.
Uyuşmazlık, davacının edimini yerine getirip getirmediği, işi yarım bırakıp bırakmadığı, işin davalı tarafça tamamlanıp tamamlanmadığı ve yapılan iş bedelinin miktarının ne olduğu hususlarına yöneliktir.
Somut olayda, dava konusu sözleşmeye konu iş nedeniyle dosyaya sunulan tek yazılı belge dava dışı asıl yüklenici … v …. Sis. Ltd. Şti, tarafından yapılan tespit ve davalı şirkete eksik işlerin tamamlanması yönünde gönderilen 05/05/2016 tarihli ihtarnamedir. Bilirkişi raporlarında da dosyada başkaca yazılı delil bulunmaması nedeniyle eksik işler anılan ihtarname tarihi esas alınmak suretiyle değerlendirme yapılmıştır. Davacı ise, Mayıs ayı sonuna kadar çalıştığını iddia etmekte ve iddiasını ispata yönelik olarak ücret bordro dökümlerine dayanmaktadır. Söz konusu ihtarnameden sonra davacı tarafından herhangi bir elektrik tesisatı işi yapılıp yapılmadığı bilinmemekte olup, bu hususta yazılı bir delil sunulmamıştır. Ücret bordroları ve işçilerin yemek fişleri vs. belgeler 05/05/2016 tespit tarihinden sonra davacı tarafından dava konusu yerde iş yapıldığı ve hangi işlerin yapıldığını kanıtlamaya yeter nitelikte değildir. Dosyaya sunulan herhangi bir iş bitim yazısı, geçici kabul belgesi, eksik işlere ilişkin tutulan bir tutanak veya gecikme cezasına dair bir belge bulunmamaktadır.
Tanık beyanları da birbirleri ile çelişkili olup, davacı ihtarname tarihinden sonra da ihtarnamede belirtilen eksik işleri kendisinin tamamladığı iddiasını ispatlayamamıştır. Mahkemece yapılan keşifte ise, dava konusu tesisat tamamlanıp üstü kapatıldığından yapılan işlerin fiilen tespiti mümkün olmamıştır. Bu nedenle eksik işlerin tespitinde 05/05/2016 tarihinin esas alınmasında hukuka aykırılık yoktur.
Bilirkişi raporuna göre, 05/05/2016 tarihli ihtarname ekinde yapılmayan imalatlar olarak belirtilen, bazı elektrik tesisatı kalemlerindeki miktarlar davacının sözleşme eki taahhüdünde bulunan elektrik tesisatı keşfindeki miktarlardan fazla olduğu, sözleşmeden sonra ilave iş yapılıp yapılmadığı hususunun dosya kapsamından anlaşılamadığı, davacı tarafından bununla ilgili herhangi bir belge de sunulmadığı, mahallinde yapılan incelemede de bu hususun anlaşılamadığı, 05/05/2016 tarihli ihtarname eki listede yapılmayan işler olarak belirtilen işlerden A-B ambarlarında davacının yaptığı iş miktarının 8.749,06.-TL + KDV olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporu kapsam ve niteliği itibariyle denetime açık hüküm vermeye yeterlidir.
Dosyadaki delil ve belgelere göre, davacı A-B ambarları yönünden tespit edilen miktardan daha fazla alacağı olduğu iddiasını ispatlayamamıştır. C-D ambarları yönünden ise yapılan işe ait yazılı bir belge mevcut değildir. Tanık beyanları ile bu bölümde bir kısım işlerin davacı tarafından yapıldığı sabit olmakla birlikte yapılan işler yönünden tanık beyanları birbiri ile çelişkili olup, mahallinde yapılan incelemede de davacı tarafından yapılan işlerin hangileri olduğu tespit edilememiş, davacının C-D bölümlerinde yapmış olduğu imalat miktarı ve bu imalatların parasal değerleri hesaplanamamıştır. Davacı bu bölüme ilişkin iddiasını ispatlayamamıştır. Bu nedenlerle davacının istinaf talepleri yerinde değildir.
Dosya kapsamında sunulan delillere göre, A-B ambarlarında yaptığı iş miktarının ….-TL olduğu, davacıya önceden ödenen ….-TL’nin mahsubu ile 8.814,00.-TL + KDV= 10.400,90.-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından davalının istinaf talebinin de reddi gerekir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurularının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-… …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …tarih … sayılı kararı usul esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince taraf vekillerinin istinaf kanun yolu başvurularının ESASTAN REDDİNE,

2-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılması gereken 710,00.-TL istinaf karar harcından peşin alınan 170,68.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 539,32.-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
b)Davacı vekili istinaf kanun yolu başvuru aşamasında yatırması gerekli harçları peşin yatırdığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf talebinde bulunan tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
4-Karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 06/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip