Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/794 E. 2022/1453 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/794 – 2022/1453
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2020/794
KARAR NO : 2022/1453

LENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1435
KARAR NO : 2019/1552
KARAR TARİHİ : 26/11/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ :24/02/2020(Davacı) -06/02/2020 (Davalı Burkay )
30/01/2020 (Davalı Alsa Nakliye )
AR TARİHİ : 19/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/09/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasındaki prefabrik bina kurulumu ve bir kısım yapı malzemesi satımı ile nakliyesine dayalı ticari ilişkinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11251 esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalıların itirazı üzerine durdurulduğunu, itirazların yersiz ve mesnetsiz olduğunu belirterek davalıların itirazlarının iptali ile, takibin devamına davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Burkay İnş. Mad. Enr Müh. Tur. Teks. Taah. Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan bir sözleşme bulunmadığını, para borcundan doğan bir sözleşme bulunmadıkça davacının kendi ikametgahında takipte bulunamayacağını, müvekkilinin davacı alacaklıya borcu bulunmadığını, takip konusu faturalar kabul edilmediğinden davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirket temerrüde düşürülmediğinden faiz talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddi ile icra takibinin kötüniyetli olması nedeniyle kötüniyet tazminatına hükmolunmasını istemiştir.
Davalı Alsa Nakliye İnşaat Turizm İthalat İhracat Pvc Plastik Doğrama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekiline usulüne uygun davetiyenin tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında şifahi anlaşma bulunduğu, davacının takip konusu fatura içeriklerini teşkil eden edimini yerine getirerek teslim ettiği, takip konusu faturalar nedeniyle davalılardan 56.416.35.-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle anılan miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/147 D.İş sayılı dosyasında davalının faturaya konu işin yapıldığını kabul ettiğini, ancak fiyatlandırmaya itiraz da bulunduğunu, dolayısıyla huzurdaki dosyada alınan bilirkişi raporu ile tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporu arasında metraj farkı olabilmesinin mümkün olmadığını, tartışmanın birim fiyat üzerinden çıktığını, bilirkişi raporunda 2015 yılı KDV dahil piyasa rayiç değerlendirmesi ile 08/09/2015 tarih 34.637,00.-TL bedelli faturadan doğan alacağın 25.321,60.-TL olarak kabule karşı gerek Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/147 D.İş sayılı dosyasında sunulan itiraz dilekçesinde gerekse davaya sunulan cevap dilekçesinde KDV hakkında bir itiraz götürü bedel savunması mevcut olmadığını, dava konusu alacağın likit olmadığını, dosya kapsamındaki beyanları ve istinaf gerekçeleri doğrultusunda dava değeri üzerinden %20 oranında icra inkar talebi mevcut olduğunu, davacının 09/12/2015 tarihli 31.094,75.-TL bedelli faturadan doğan alacağı bilirkişi tarafından kabul edilmişken bu fatura yönünden kötüniyetli kabul edilmemesinin anlaşılır olmadığını, kararın kaldırılarak davanın kabulüne icra inkar tazminatına ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Alsa Nakliye İnş. Tur. İth. İhr. Pvc Plastik Doğ. San. Ve Tic. Ltd.Şti vekili istinaf dilekçesinde, bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini, 09/12/2015 tarihinde fatura içeriğinde yer alan fahiş birim fiyatlarının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının kendisinin yaptığını iddia ettiği işlerin ve bedellerinin yalnızca davacı ve davacı tanıklarının beyanları esas alınarak tespit edildiğini, müvekkilince kabul edilen 10.000,00.-TL bedelin karşılığında yapılan iş dışında davacı tarafından yapılan bir iş bulunmadığını, bu hususlar gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddi ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Burkay İnş. Mad. Enerji Müh. Tur. Teks. Taah. Tic. Ltd. Şti vekili istinaf dilekçesinde, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan faturaların, davalıların ticari defterlerinde kayıtlı olmaması durumunda alacağın varlığını ispata yeterli olmadığının açık olduğunu, davacının Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/147 D.İş sayılı tespit davasında herhangi bir talebi olmadığını, fatura içeriği malların teslim edildiğine dair ispat yükünün davacıya ait olduğunu, taraflar aralarında herhangi bir yazılı sözleşme, anlaşma veya tutanağın bulunmadığını, tespit isteyenin beyanına göre de sadece şifahi olarak anlaştıklarını söylediğini, tespit isteyenin bahse konu şantiye tesislerinde yaptığını iddia ettiği işler ve bedelleri kendisi tarafından beyan edilerek belirlendiğini, değerlendirmenin tamamen tespit isteyenin beyanları doğrultusunda yapıldığını, davacının 10.000,00.-TL dışındaki alacak talebinin reddi gerektiğini, davacının vermiş olduğunu iddia ettiği hizmetleri yasal ve yazılı delille ispatlaması gerektiğini, dolayısıyla iddiasını kanıtlayamadığını, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek haksız davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için davalılar aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre, taraflar arasında adi ortaklık bulunan davalılar için prefabrik bina kurulumu ve bir kısım yapı malzemelesi satımı ve nakliyesine dair eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu, davacının yüklenici, davalıların ise iş sahibi olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinde kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini ispatlamak zorundadır.
Mahkemece, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davacı tarafından düzenlenen icra takibine konu 03/09/2015 tarihli 71416 numaralı 34.637,72.-TL bedelli fatura ve 09/12/2015 tarihli 71433 numaralı 31.094,75.-TL bedelli faturanın davacının defterlerinde kayıtlı, davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı saptanmıştır.
Faturalar davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından davacının fatura konusu işin yapıldığını ispat etmesi zorunludur. Yine bu kapsamda davacı tarafından icra takibine konu faturalara dayanak irsaliyeli faturaların düzenlendiği, faturalarda Devrim Sayılır’ a malların ve işin yapıldığının belirterek teslim edildiği, Devrim Sayılır’ ın keşif sırasındaki beyanına göre, dava konusu işin yapıldığı mahalde şantiye sorumlusu olduğu, irsaliyelerdeki imzanın kendisine ait olduğu ve SGK kayıtlarında davalı şirketlerde sigorta kaydı olduğundan, taraflar arasında irsaliye faturalara konu işin yapıldığı, malların davalılara teslim edildiği sabit olup uyuşmazlık noktası, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından irsaliyeli faturalara konu işin değerinin yapıldığı tarihteki mahalli rayiçlere göre belirlenmesi gerekir.
Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 15/04/2019 tarihli bilirkişi raporu ve itirazlar üzerine düzenlenen ek bilirkişi raporu gerekçeli denetime açık olup, hüküm vermeye yeterlidir. Anılan bilirkişi raporuna göre, davacının faturalar sebebiyle 56.416,35.-TL iş yaptığı, mal teslim ettiği ve alacağının olduğunun kabulü gerekir. Davalılar herhangi bir ödeme belgesi sunmamıştır.
Davalılarca Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/147 D.İş sayılı dosyasında alınan rapor ile, hükme esas alınan rapor arasında çelişki olduğu iddia edilmiş ise de, Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin tespit dosyasında fiyatlandırma herhangi bir metraja bağlı olarak tespit edilmemiş, hükme esas alınan rapor ise, keşfen yapılan ölçüm ve metraj sonucu ve işin yapıldığı yıl rayiç fiyatlarına göre iş bedeli belirlenmiş olup, raporlar arasında çelişki bulunduğunun kabulü mümkün değildir.
Davacı vekilinin 31.094,75.-TL fatura yönünden kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf yönünden ise, fatura içeriğinin yapılan işe uygun ve bedelinin makul olduğu, bilirkişi incelemesi ile belirlendiğinden mahkemece kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesinde de isabetsizlik bulunmamaktadır.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle taraf vekillerinin istinaf talepleri yerinde görülmediğinden başvurularının esastan reddi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1- Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/11/2019 tarih 2017/1435-2019/1552 sayılı kararı usul esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince taraf vekillerinin istinaf kanun yolu başvurularının ESASTAN REDDİNE,

2-a)İstinaf başvuru aşamasında davacı tarafından alınması gerekli harçlar peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
b)İstinaf kanun yoluna başvuran davalı Burkay İnş. Mad. Enerji Müh. Tur. Teks. Taah. Tic. Ltd. Şti tarafından yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.096,16.-TL istinaf karar harcının bu davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
c)İstinaf kanun yoluna başvuran davalı Alsa Nakliye İnş. Tur. İth. İhr. Pvc Plastik Doğ. San. Ve Tic. Ltd.Şti tarafından yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.096,16.-TL istinaf karar harcının bu davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunanlar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatıranlara iadesine,
4-Karar tebliğ işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 19/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.