Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/786 E. 2022/1149 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/786 – 2022/1149
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2020/786
KARAR NO : 2022/1149

B
KONUSU : Alacak
B.A.M. KARAR TARİHİ : 07/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022
Mahalli mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında davalıya ait yapının çatısının projelerine uygun olarak imalat ve montajının yapılması ile çatının sandwich paneller ile kaplanması için sözleşme düzenlendiğini, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirip davalıya teslim etmesine rağmen bedelin tamamının ödenmediğini, 145.000,00.-TL olan sözleşme bedelinin 86.000,00.-TL’nın ödediğini, tacir olan tarafların her türlü iş ve faaliyetinin ticari iş olduğunu belirterek 59.000,00.-TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğunu, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, davalının tüzel kişi veya gerçek kişi tacir olmadığını, tarafların tacir sıfatını taşımadığını, tacirler arasındaki her ilişkinin de ticari olmadığını, davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, davacının işi süresinde bitirmediğini, işin davalı tarafından tamamlandığını, davacıya 99.000,00.-TL ödeme yapıldığını, davalının kira kaybı ve ikamet ettiği Düzce’den Bursa’ya gelişi gidişi nedeniyle de maddi zararının olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmesini, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı tutulmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporuna göre sözleşme konusu olan çelik konstrüksiyon işlerinin yapılarak boyandığı, çatının sandwich paneller ile kaplanmış olduğu, keşif tarihi itibari ile eksik imalat olmadığı, sözleşme bedelinin 99.000,00.-TL’nın davalı tarafından çek ve havale ile ödendiği, 7.500,00.-TL bedelin işin tamamlanması için davacı tarafından çalışanlarına ödenen işçilik bedeli olduğu, eksik iş malzemelerinin davalı tarafından karşılandığı, 9.145,00.-TL malzeme masrafı olduğu, davacı firmanın sözleşme gereği yaptığı işlerin karşılığı olarak davalı taraftan bakiye alacağının 29.354,49.-TL olduğu, işin davacı-yüklenici tarafından süresinde tamamlanmadığı, davalının davacının işçileri ile anlaşma yapıp ücretlerini kendisi ödeyerek ve malzemeyi kendisi temin ederek işi bitirdiği, davacının davalıdan sözleşme gereği yaptığı iş karşılığı ödenmeyen bakiye 29.354,49.-TL alacağı kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 29.354,49.-TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemenin görevli olmadığını, yokluklarında keşif yapılıp tanıkları dinlenilmeden karar verildiğini, kesin süreleri içerir duruşma tutanağının tebliğ edilmediğini, tanıklar hazır edilmesine rağmen beyanlarının alınmadığını, davacının süresinde işi teslim etmediğini, davalının ciddi maddi kayıplar vermesine neden olduğunu, davalının işin tamamlanması için gerekli malzemeleri temin edip işin tamamlanmasını sağladığını, davalının işçilerle ek sözleşme yapıp 7.500,00.-TL ödeyerek işin bitirilmesini sağladığını, davacıya toplam 99.000,00.-TL ödeme yapıldığını, bakiye kalan ödeminin davalı tarafından alınan malzemeler ve işçilere yapılan ödemeler ile yapıldığını, davacıya borç kalmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemidir.
Davacı, davalı adına yaptığı çatı imalatı ve montajı ücretinin tamamının ödenmediği iddiasıyla bakiye alacağının tahsilini istemiş, davalı sözleşme ilişkisini inkar etmemiş ancak davacının ayıplı iş yaptığını savunmuş, ayrıca davacının tacir olmadığını ileri sürerek görev itirazında bulunmuştur. Mahkemece davacının sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiği, davacının 29.354,49.-TL alacağının ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde iki tarafın da tacir olduğunu belirterek ticaret mahkemesinde dava açmış, davalı ise tarafların tacir olmadığını savunmuştur. Dosya kapsamında tarafların tacir olup olmadığına ilişkin yeterli araştırıma yapılamadan sadece esnaf odasına yazılan yazı cevabı ile yetinilerek uyuşmazlığın esası incelenmiştir.
Dosya kapsamında bulunan sözleşmede davalı iş sahibi olarak, “Metal Yapılar Çelik Kontrüksiyon Çatı ve Cephe Kaplamaları İzo San. Şeyda Aykol” ise yüklenici olarak olarak gösterilmiş, banka dekontu ile tahsilat makbuzlarında ise dava dışı “Martı Uluslararası Nakl.İhr. İth. San. Tic. A.Ş. yer almıştır.
Davalının davacının tacir olmadığını savunmasına ve davalının tacir olduğuna ilişkin dosyada delil olmamasına rağmen her iki tarafın da tacir olup olmadığı yeterince araştırılıp uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin görev alanında kalıp kalmadığı saptanmamıştır.
Davalı vekili yokluklarında keşif yapılıp tanıkları dinlenilmeden karar verildiğini, kesin süreleri içerir duruşma tutanağının tebliğ edilmediğini, tanıklar hazır edilmesine rağmen beyanlarının alınmadığını istinaf sebebi yapmıştır. Dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesindeki yargılama sırasında davalıya sadece dava dilekçesi ile tensip tutanağı tebliğ edilmiştir. Ön inceleme işlemlerinin de yapıldığı ilk duruşma tarihi olan 21/12/2018 tarihli duruşma gününün davalı vekiline tebliğ edildiğine ilişkin dosyada belge bulunmamaktadır. Davalının yokluğunda yapılan duruşmada tarafların esnaf kaydı olup olmadığının araştırılması için müzekkere yazılmasına, tanıkların bildirilmesi için kesin süre verilmesine karar verilerek keşif günü belirlenmiş, ancak kesin süre ihtarı da içeren duruşma tutanağı daha önce de tebligat yapılmayan davalı vekiline tebliğ edilmemiştir. Davalının yokluğunda keşif yapıldıktan sonra bilirkişi raporu ile birlikte ikinci duruşma günü davalı vekiline tebliğ edilmiş, 5/4/2019 tarihli bu duruşmada ise davalı vekilinin tanık dinletme talebinin süresinde olmadığı açıklanarak davalı vekilinin talebi reddedilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirme yapılmasını da içerdiği belirtilmiştir. Mahkemece, yasanın bu açık hükmüne aykırı olarak, davalı vekiline duruşma günü usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeyip davalının yokluğunda yapılan işlemler, keşif tarihi ve kesin süre ile ilgili olarak da bilgilendirme yapılmaması nedeniyle davalının savunma hakkı kısıtlanmıştır. Bu şekilde davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece tarafların tacir olup olmadığı yöntemince araştırılıp mahkemenin görevi belirlenmemesi ve davalı tarafın hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmesi nedeniyle verilen karar usul ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/11/2019 tarih ve 2018/827 – 2019/1475 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 07/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.