Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/782 E. 2022/1549 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/782 – 2022/1549
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2020/782
KARAR NO : 2022/1549

B.A.M. KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/10/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının dava dışı Nilüfer Belediyesi Beşevler Sanayi Spor Klubü derneği ile çeşitli spor sahaları yapım ve kiralanması konusunda anlaştığı ve sözleşmedeki yükümlülükleri yönünden müvekkili ile 25/06/2013 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında malzeme temini ve inşa faaliyetini gerçekleştirdiğini, davalının istemi doğrultusunda sözleşmeyi aşacak şekilde imalatta da bulunduğunu, davalının hem sözleşme kapsamı imalat, hem de aşan kısımlar yönünden bakiye alacağının ödenmediğini belirterek şimdilik 20.000,00.-TL’nin fatura tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekil cevap dilekçesinde, 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, belirsiz alacak davası açılamayacağını, dilekçe ekinde sözleşmenin sunulmadığını, davacı ile müvekkil arasında bir sözleşme ve iş ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu imalat için 256.520,00.-TL bedelle Oktay Can (Can Spor ) ile anlaştığını, Oktay Can tarafından işin yarım bırakılarak terk edildiğini, eksik kısmın 3.şahıslara yaptırılarak tamamlandığını, Oktay Can işten el çektikten sonra Bursa 10. Noterliği vasıtasıyla ihtarname göndererek 266.629,80.-TL alacak talebinde bulunduğunu, kendisiyle irtibata geçildiğinde ihtarnamenin sehven gönderildi ve alacağının bulunmadığını belirterek 04/03/2014 tarih Bursa 3. Noterliği’nce tasdikli ibraname verildiğini, yapılan işlerin karşılığının fazlasıyla ödendiği ve Oktay Can’ın işbu mutabakatla ilgili müvekkili firmaya faturaları göndereceğini belirttiğini, davacı vekilinin 30/09/2014 tarihinden Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/98 D.İş sayılı dosyası ile tespite geldiğini, müvekkilin anlam veremeyerek tespitin içeriği araştırıldığında davacının bu davadaki gibi alacak iddiası ile ilgili tespit yaptırdığının anlaşıldığını, tespite dayanak faturalar incelendiğinde davacının davanın dayanağı faturaları müvekkilin muhasebecisinin adresine zarfla bırakıldığını, muhasebecinin isim ve logo benzerliğinden dolayı faturaların deftere kaydedildiğini, durumun anlaşılması üzerine derhal Vergi Dairesine yazılı bildirim ve düzeltme beyannamesi verdiğini, davacı hakkında da Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduğu ve soruşturma açıldığını, davacının müvekkilden hiç bir alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, sözleşmenin Oktay Can ile yapıldığı, 6. madde de davacı adı geçmiş ise de, sözleşmede imzası bulunmadığı, vergi tekniği raporunun alacağı ispatlar nitelikte kesin delil olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, tarafların müvekkilinin de adının geçtiği Bursa 16. Noterliği’nce düzenlenen sözleşmeye göre, davalı yanın alt taşeron olarak müvekkili ile görüştüğünü, müvekkilinin oğlu tarafından imzalanan sözleşmeyi akdettiklerini, müvekkilinin malzeme temini ve ek imalatlar da yaptığını, Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/98 D.İş sayılı dosyasına verilen raporda faturaların yapılan işe uygun olduğunun belirtildiğini, davalının Can Yapı İnş. Taah. Ümit Can’dan 447.008,00.-TL hizmet alımının ve yapılan ödemelerin ise 204.350,00.-TL olduğu şeklinde görüş beyan edildiğini, 2. raporda ise, davalının yasal defterlerinde dava konusu alacağı oluşturan faturalarla ilgili bir kayda rastlanılmadığı ve dava konusu faturalar ilişkin kayıtların beyanname ile iptal edildiğinin belirtildiğini, müvekkil hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, Ümit Can’ın 2014 yılında davalı tarafa yaptığı halı saha inşaatının ve gerçek bir muamele ile durum olarak kabul edilmesi gerektiğini, dolayısıyla halı saha işinin müvekkil tarafından yapıldığı hususunda tereddüt bulunmadığını, davalının kötü niyetli olarak BA bildiriminde düzeltme yaparak bildirimler listesinde çıkardığını, aleyhine kayıtlara uzun bir süre değişikliğe gitmeyen davalının dava tarihinden sonra 19/03/2019 tarihinde düzeltme yaptığını, bunun dahi müvekkilin haklı olduğunu gösterdiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre, davacı vekili tarafından sunulan 25.06.2013 tarihli sözleşmenin Can Spor Tesisleri Halı Saha İmalatı Oktay Can ile Şef Spor Tesisleri Ltd Şti-Faruk Kaymaz arasında akdedildiği, yapılacak işlerin teknik şartnamede düzenlendiği, sözleşmenin 6.maddesinde davacı Ümit Can’ın adı geçmiş ise de Oktay Can tarafından imzalandığı, 04/02/2014 tarihli noter onay belgeli ibraname ile Oktay Can (Can Spor) tarafından dava konusu iş bedeli olarak 308.600,00.-TL’nin Oktay Can’a tamamen ödendiği, Oktay Can’a yapılan ödemelerden dolayı Şef Spor Tesisleri Tic. San. Ltd. Şti’nin ibra edildiği, Bursa 10. Noterliği vasıtasıyla gönderilen 27/02/2014 tarihli ihtarnamenin Oktay Can tarafından sehven keşide edilmiş olup hükümsüz olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Sözleşme Oktay Can tarafından imzalandığından ödemelerin kendisine yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Oktay Can (Can Spor) tarafından ibra edilmekle davacının anılan sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğü kalmadığının kabulü gerekir. Davalı şirket ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, davacı tarafından davalı işe ilişkin olarak düzenlenen bir kısım faturaların davalı şirket ticari defterlerine kaydedilmiş ise de, davalının BA formunda düzeltme yaparak davaya konu fatura kayıtlarını iptal ettiği, dava konusu işe ilişkin ödemelerin Oktay Can’a yapıldığı, davacı şirket kayıtlarında ise, dava konusu sözleşmeye ilişkin bir alacak kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı iddiasını ispat yönünden vergi tekniği raporuna dayanmış ise de, vergi tekniği raporu defter ve belgeler ile desteklenmediğinden alacağı ispata yarar nitelikte delil değildir. Davacı 25/06/2013 tarihli sözleşmenin ve sözleşme konusu işin kendisi tarafından yapıldığı ve sözleşme nedeniyle davacıdan alacaklı olduğu iddiasını kanıtlayamamıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde değildir.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/11/2019 tarih ve 2018/927-2019/1479 sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvuru aşamasında harçlar peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin, gideri yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 06/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.