Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/779 E. 2021/170 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO :…
KARAR NO : …

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …
ESAS NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 24/05/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 03/01/2020
DAVACI : … – -… – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – -…

DAVANIN KONUSU : Alacak
B.A.M. KARAR TARİHİ : 03/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/02/2021
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile makine tamiri ve imalatı işi ile uğraşan davalının, davacıya ait olan sac makinesinin tamiri ve davacı için yeni bir sac makinesi yapımı üzerine 2015 yılının Ocak ayında yapılan sözlü anlaşma uyarınca davacının kendisine ait bulunan sac makinesini davalıya bıraktığını ve iş bedelinin bir kısmının çek, bir kısmının da nakit olarak 33.711,75.-TL ödediğini, davalının tamir etmek için aldığı makineyi davacıya geri vermediği gibi davacının bedelini ödediği yeni yapılacak olan makineyi de yapıp davacıya teslim etmediğini belirterek 33.711,75.-TL bedelin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalıya mernis adresine tebligat yapılmasına rağmen cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacının iş bedelini kısmen nakit, kısmende ….. şubesine ait ….. nolu … tarihli ….-TL bedelli çek ve ……Şubesinin … nolu … tarihli …-TL bedelli çeklerle yapıldığını iddia ettiği alınan çek görüntüleri ile… Cumhuriyet Başsavcılığının …soruşturma sayılı dosyasında, davalının …. tarihli ifadesinde çeklerin davacı iddiasında olduğu gibi yeni bir saç makinesi yapımına ilişkin anlaşma gereğince alındığını ve kullanıldığını kabul ve ikrarı ve 18/02/2015 tarihli tediye makbuzunda 1.000,00-TL lik bir nakit ödemenin de yapıldığı belirtildiğinden 7.000,00.-TL ve 7,500,00.-TL bedelli çek bedellerine ilaveten 1.000,00-TL lik nakit ödemenin de anlaşma gereği davalıya yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemenin kabulünü tediye makbuzu ve davalının Bursa Cumhuriyet Başsavcılığındaki beyanına dayandırdığı, davalı beyanından davacının dava konusu alacağını ispat ettiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin istirdadına ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı hususunda düzenleme bulunması gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerinde görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen dikkate alınır.
Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4 maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecek ancak davaya asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılacaktır.
Diğer taraftan davacı gerçek kişi ile davalı gerçek kişinin tacir olduklarına ilişkin dosya kapsamında delil bulunmayıp Dairemizce …. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı ile … Vergi Dairesi Başkanlığına yazılan müzakere cevaplarında, davacının şirket ortağı olduğu, işletme esasına göre defter tuttuğu, davalının ise şirket ortaklığına ya da firmasına rastlanmadığı bildirilmiştir.
Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve mahkemenin uyuşmazlığı asliye ticaret mahkemesi olarak çözmesi için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafının ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur.
Yapılan açıklamalara göre, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine ait olup, asliye ticaret mahkemesi tarafından karar verilmesi kamu düzeni açısından usul ve yasaya aykırıdır.
HMK’nun 355.maddesi gereğince kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece kamu düzenine ilişkin görev hususu değerlendirilmeden, davanın esası incelenerek verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurularının bu sebeple usul bakımından kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … – …. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a. hükmü uyarınca kesin olmak üzere 03/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip