Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/564 E. 2022/900 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2020/564
KARAR NO : 2022/900

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/22
KARAR NO : 2019/910
KARAR TARİHİ : 28/05/2019
İSTİNAF BA
ARİHİ : 28/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/05/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında alüminyum ekstrüzyon profil kalıpları yapımı ve bu kalıplar ile üretilecek ürünler için 23.05.2017 tarihinde elektronik ortamda yapılan icap ve kabuller ile sözleşme kurulduğunu, 24.05.2017 tarihli, 000159 nolu faturadaki 4 adet kalıp bedeli ve devamında bu kalıplar ile üretilecek ürünler için aradaki oluşacak cari hesaptan mahsup edilmek üzere, keşidecisi davacı olan Akbank Sanayi İnegöl Şubesi nezdinde açılmış bulunan hesaptan tahsil edilmek üzere Z1006555 seri nolu 30.09.2017 tarih ve 20.000,00.-TL bedelli çekin keşide edilerek davalı şirkete verildiğini, ihtarname tebliğine rağmen davalının edimini yerine getirmediğini belirterek çek nedeniyle borçlu olmadığının karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, sözleşme kapsamında verilen tekliflerin davacı tarafından değiştirildiğini, 23.05.2017 tarihli mail ve eklerinden de anlaşılacağı gibi taraflar arasında bu tarihte bir anlaşma sağlanamadığını, davacı şirkete kalıplar gönderilmiş ise de, teslim alınmadığını, kalıplar özel olarak yapıldığı ve başka birine satma imkanı bulunmadığından dolayı davalı şirkette bulunduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davalı tarafından kalıpların üretildiği ancak kalıpların davacı tarafça teslim alınmadığı, süresinden sonra üretim olsa bile bunun ayrı bir dava konusu olduğu, dava konusu çekin davacı ticari defterlerine avans olarak kaydedilmediği, davacının kendi defterlerine göre de davalıdan 1.430,24-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle 30/09/2017 keşide tarihli, 20.000,00-TL bedelli çekten dolayı 1.430,24-TL davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkil şirketin sözleşme gereği teslim edilmesi gereken ürünlerin süresinde teslim edilmemesi nedeniyle İnegöl 4. Noterliği 20/06/2017 tarih ve 07827 yevmiye nolu ihtarname ile ürünlerin teslimi için 28/06/2017 tarihine kadar süre verdiğini, ancak davalı şirketin kalıpların üretilmiş ve kendi bünyelerinde bulunduğunu iddia etmiş olmasına rağmen bu sürede de kalıpları teslim etmediğini ve sözleşmenin gereklerini yerine getirmediğini, müvekkili şirketin teslim edilmesi gereken ürünleri almamış olsa da ticaret sicilinin bozulmaması amacıyla keşide etmiş bulunduğu çeki ödemek mecburiyetinde kaldığını beyanla kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, müvekkili firmanın alüminyum profil üretimi yaptığını, müvekkil tarafından, davacı şirket çalışanı Gülçin Işık arasında alüminyum ekstrüzyon profil kalıpları üretim ve teslimine dair mailleşmeler gerçekleştiğini, tarafların 13.05.2017 ile 09.06.2017 tarihleri arasında sırasıyla gerçekleşen tüm mailleşmelerine yer verildiğini, gecikmedeki kusurun davalıda değil, teklifi onaylamayan ve devamlı farklı teklifler sunan davacıda olduğunu, bu nedenle de davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kaldı ki, müvekkilinin hiçbir şekilde temerrüde düşürülmeden kendisine kalıplar konusunda başka bir şirketle anlaşıldığı bilgisi verildiğini, müvekkilinin mağdur duruma düştüğünü, zira profil kesitlerinin kişiye özel olarak yapıldığını, bu kalıpların başka müşteriler tarafından kullanılması gibi bir ihtimal bulunmadığını, müvekkilinin bu kalıpları başka müşterilerine satamadığını, bunun yanı sıra, davacı tarafından sipariş edilen ve müvekkili tarafından hazırlanan kalıplar davacı şirkete gönderilmişse de davacı şirket söz konusu kalıpları teslim almaktan imtina ettiğini belirterek davacının istinaf başvurusunun reddini istemiştir.
Dava, eser sözleşmesi nedeniyle verilen çekten kaynaklanan menfi tespit istemidir.
Somut olayda, taraflar arasında ekstrüzyon profil kalıpları yapımı ve bu kalıplar ile üretilecek ürünler konusunda sözleşme kurulmak üzere e-mail yazışmaları yapılmış, davacı sözleşmenin kurulduğunu, süresinde teslim yapılmayınca ihtar çekilerek süre verildiğini, ürünlerin teslim edilmediğini, sözleşme kurulduğunda üretilecek kalıp ve ürünleri için verilen çek nedeniyle menfi tespit isteminde bulunmuş, davalı ise davacıya gönderilen tekliflerin sürekli değiştirildiğini gecikmenin davacıdan kaynaklandığını, kalıpların üretilerek davacıya gönderildiğini, teslim alınmadığını, kalıpların başkasına satışının mümkün bulunmadığını davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, çekin avans olarak verildiğinin ispatlanamadığı, rapor tarihinde davacının alacaklı olduğu tespit edilen miktar kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Davacı edimin ihtarname ile verilen sürede dahil olmak üzere yerine getirilerek teslim edilmediğini istinafa getirmiş olması nedeniyle sadece defterlerin incelenerek sonuca gidilmesi ile uyuşmazlığın açıklığa kavuşturduğunu söylemek mümkün değildir. Öncelikle tarafların isticvabının sağlanarak sözleşme kapsamı, teslim zamanı, ilk teklif ve kabulden sonra değişiklik yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bunların neler olduğu, yapılan ödemelerle ilgili beyanları alınarak ilk e-mail tarihinden sonra ve dava konusu çekin davalının defterine kayıt edildiği 27.05.2017 tarihinde davalının defterine işlenen 158 ve 159 nolu satış faturalarının taraflarca ibrazının sağlanarak dava konusu işe ait olup olmadığının tespiti, davacıdan işi başka bir şirkete yaptırmış ise kaça yaptırdığının sorularak doğruluğu ve miktarını ispat etme noktasında imkan sağlanması, davacının gönderdiğini iddia ettiği ihtarnamenin okunaklı ve tebliğ şerhini ihtiva eden örneğinin dosya içine celbi, davalı kalıpların üretildiğini ve teslimden imtina edildiğini savunduğundan cevap dilekçesinde yer alan delilleri toplanarak kalıpların mevcut olup olmadığı, mevcut ise teslimde gecikme yaşanıp yaşanmadığı, kalıpların başkasına satışının mümkün olmadığı savunulduğundan davalının kalıp bedellerini talep edip edemeyeceğinin gerek duyulur ise teknik bilirkişi görevlendirilerek tespiti ile raporun dosya içine alınması, gecikmenin neden kaynaklandığı, bu gecikmede tarafların kusurlarının bulunup bulunmadığı, davacının çek bedeli nedeniyle borçlu olmadığını talep edip edemeyeceği hususunun açıklığa kavuşturulması ondan sonra sonuca gidilmesi gerekmekte olup tüm bunlar eksik bırakılarak verilen karar usul ve yasaya uygun olmayıp davacının istinaf nedenleri yerindedir.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle esas bakımından kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarih ve 2018/22 – 2019/910 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 28/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip