Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/319 E. 2022/830 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2020/319
KARAR NO : 2022/830

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1191
KARAR NO : 2019/1126
KARAR TARİHİ : 31/10/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 10/01/2020
D
AR TARİHİ : 21/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2022
Mahalli mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı taraf aleyhine Bursa 20.İcra Müdürlüğü’nün 2017/10729 sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın dava dışı temlik eden Ses Pro Mimarlı Ltd. Şti ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığını davacının söz konusu alacağı bu şirketten temlik aldığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu, bu nedenle itirazın iptalini talep ettiklerini ancak davadan önce takipten sonra 26/01/2018 tarihinde davalı tarafça ana para olan 52.500,00.-TL’nin ödendiğini bu ödemeden dava açıldıktan sonra haberdar olduklarını, takip öncesi işlemiş faiz ve takipte işleyen faiz, takipteki icra gideri, vekalet ücreti bakımından alacaklarının kaldığını belirterek itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, 52.500,00.-TL tutarındaki alacağın 26/01/2018 tarihinde davacıya ödendiğini, davacının takipten önce kendilerini temerrüde düşürmediğini, sadece alacağın temliki sözleşmesini bildirim amaçlı kendilerine gönderildiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, alacağın 52.500,00.-TL’lik kısmı takipten sonra davadan önce ödendiğinden dava edilen bu kısım yönünden hukuki yarar bulunmadığından bu kısma yönelik davanın reddi gerektiği, ödeme tarihine göre alacağa işleyecek faiz ve vekalet ücreti icra müdürlüğünce belirlenebileceği, ihtar tarihine göre takipten önce işleyen 1.255,68.-TL işlemiş faiz ve icra giderleri ile vekalet ücreti yönünden takibin devam etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, somut olayda olduğu gibi alacağın birden fazla kişiye temlik edilmesi halinde vade ve hangi alacağa ait olmadığı belirtilmediğinden temliknamelerin müvekkile tebliğ tarihleri baz alınarak alacaklar arasında öncelik sırası yapılması gerektiğini, müvekkili ile dava dışı temlik eden arasındaki anlaşmaya konu inşaatın süresinde bitirilmediğini, alacağın henüz muaccel hale gelmeden temlik edildiğini, dava dışı firmanın müvekkilinden temlik tarihleri itibariyle muaccel 120.000,00.-TL + KDV alacağı bulunduğunu, vadelerin inşaatın bitiminde, kabul aşamasında ve kullanım ruhsatı alındığında olduğunu, KDV’nin ise, ödemeleri takip eden ayın 25.gününde ödeneceğini, temlik sözleşmesinde temlik edilen meblağların hangi hak edişlere hasredildiği veya tam olarak vadeleri belirtilmeksizin sadece vadelerinde ödeneceğinin belirtildiğini, bu sebeple müvekkilce temliknamelerin kendisine tebliğ tarihlerine göre alacaklılar arasında öncelik sıralaması yapılarak muacceliyet haline göre hareket edildiğini, temlik eden dava dışı firmanın yavaş çalışması sonucu işin uzadığını, bu aşamada halen işin kabulü, yapı ruhsatı alınması ve fatura kesiminin söz konusu olmadığını, ek işler takip tarihi itibariyle tamamlanmadığından takibe itiraz edildiğini, ruhsat işlemlerinin 12/12/2017 tarihinde sonlandığını, alacağın bu tarih itibariyle muaccel hale geldiği ve 26/01/2018 tarihinde 52.500,00.-TL ödeme yapıldığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
Dava, Bursa 20.İcra Müdürlüğünün 2017/10729 sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki delil ve belgelerden, takip konusu alacağın davalı ve dava dışı Sespro Ltd Şti arasındaki eser sözleşmesi kapsamında yapılan imalat bedelleri olduğu, imalat bedellerinden bazı kısımları davacı ve diğer üçüncü kişilere temlik edildiği, davacı tarafça temlik alınan 52.500,00.-TL alacak ve 1.255,68.-TL işlemiş faiz yönünden toplam 53.755,68.-TL alacak istemi ile davalı hakkında icra takibi başlattığı anlaşılmaktadır.
Davalı takipten sonra fakat davadan önce takipteki 52.500,00.-TL’lik asıl alacak kısmını ödemiştir. Davacı ise eldeki davada itirazın iptalini talep etmiş ve 53.755,68 TL miktar için itirazın iptalini istemiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf alacağın bulunup bulunmadığı noktasında olmayıp takibe konu alacağın vadesinden önce istenip istenmediği, takibin bu vadeden önce başlatılıp başlatılmadığı noktasındadır.
Davalı ile dava dışı firma arasında eser sözleşmesinde sözleşme bedelinin 1.350.000,00.-TL+KDV olduğu görülmektedir. Sözleşmenin ödeme koşullarını düzenleyen Ek-3 kısmında 270.000,00.-TL’lik kısmın peşin, 270.000,00.-TL’lik kısmın temel subasman bittiğinde, 270.000,00.-TL’lik kısmın prefabrik montajı bittiğinde, 270.000,00.-TL’lik kısmın çatı ve cephe panel kaplamaları bittiğinde, 202.500,00.-TL’lik kısmın inşaat bitiminde ve kabulünde, 67.500,00 TL’lik kısmın yapı kullanım ruhsatı alındığında ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Dosyada mevcut temlik sözleşmesine göre, 40.500,00.-TL’lik alacağın 20/06/2017 tarihinde Uğur GÖĞEN’e temlik edildiği, bu temliğin davalıya 23/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Davaya konu edilen 52.500,00.-TL’lik alacağın 22/06/2017 tarihinde davacıya temlik edildiği, bu temliğin de 29/06/2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Diğer temliğin 67.500,00.-TL’lik olduğu bunun da 29/06/2017 tarihinde Bursa Tek Enerji Ltd. Şti’ne temlik edildiği bu temliğin davalıya 06/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.
Davalı vekilinin beyanlarına göre, sözleşmede belirlenen 202.500,00.-TL’lik alacağın 150.000,00.-TL’lik kısmın dava dışı firmaya ödemesinin yapıldığı, bu alacaktan 52.500,00.-TL kaldığı belirtilmiştir.
Temliknamelerdeki miktarlar ve müteahhit firma ve iş sahibi arasında düzenlenen eser sözleşmesinde kararlaştırılan alacağın hangi kısımlarının hangi vadede ödeneceğine dair kayıtlar dikkate alındığında sözleşmede ödenmeyen kısmın 202.500,00.-TL’lik kısım ve sonrası olduğu anlaşılmaktadır. 202.500,00.-TL’lik kısmın 150.000,00.-TL’si dava dışı firmaya ödenmiştir. Bu alacaktan kalan 52.500,00.-TL’dir.
Sözleşmeye göre temlik alınan alacağın bu kısmının vadesi yapı kullanım ruhsatı alındığında değil inşaatın bitiminde ve kabulünde muaccel hale gelen alacak kısmıdır. Temliklerde tarih ve vadenin belirlenmemiş olması sonuca etkili değildir. Alacağın ödenmeyen kısımdan kalan 52.500,00.-TL’lik miktar ve alacağın son kısmı olan 67.500,00.-TL’lik kısmın ayrı ayrı kişilere sırasıyla birbirinden sonra gelmek üzere farklı tarihlerde temlik edilmeside bu hususu ortaya koymaktadır. Bu sebeple takip tarihi itibariyle alacak doğmuştur.
Alacağın 52.500,00.-TL’lik kısmı takipten sonra davadan önce ödendiğinden dava edilen bu kısım yönünden hukuki yarar yoktur. Takip, takipten önce yapılan ihtar tarihine göre takipten önce işleyen 1.255,68.-TL işlemiş faiz ve icra giderleri ile vekalet ücreti yönünden devam etmelidir. Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre, mahkeme karar ve gerekçesi yerinde olup, verilen hükümde isabetsizlik görülmediğinden davalının istinaf talebi yerinde değildir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/10/2019 tarih 2018/1191-2019/1126 sayılı kararı usul esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davalının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 64,32.-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
4-Karar tebliğ işlemlerinin 7035 sayılı Yasa ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 359/3 hükmü gereğince İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 21/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan


Üye


Üye


Katip