Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/1918 E. 2023/42 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2020/1918
KARAR NO : 2023/42

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1177
KARAR NO : 2020/250
KARAR TARİHİ : 19/06/2020
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 02/09/2020(davacı)-10/08/2020(davalı)
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ ONUSU : İtirazın İptali
B.A.M. KARAR TARİHİ : 02/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/02/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında “WEB tabanlı otomasyon programı, web sitesi tasarım ve mobil uygulamaları program yazılım ve tasarımları” hizmeti vermek üzere mail yazışmaları ve sözlü görüşme yapıldığını, 85.328,05.-TL ödeme yapıldığını, yazılımın gereği gibi tamamlanarak bilgisayara yüklenmediğini, ödemede iade edilmediğinden ödenen miktarın tahsili için Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2018/7676 esas sayılı dosyasında başlatılan takibe davalı tarafından haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usule uygun tebliğ yapılmış, cevap verilmemiştir.
Mahkemece, davacı defterlerine göre toplamda davalıya 85.000,00.-TL miktarlı ödeme yapıldığı, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 49.997,50.-TL alacaklı olduğu, icra takibinden önce ihtarnamenin 29.06.2018 tarihinde tebliğ edildiği buna göre 136,23.-TL işlemiş faiz alacağı ve 167,94.-TL ihtarname gideri bulunduğu, bilişim uzmanı incelemesine göre test yayını üzerinde yapılan incelemede sayfada farklı para birimlerine ilişkin sunulan seçeneğin çalışmadığı, tur otel ve rezervasyon vb ürünlerin internet sitesinde farklı fiyatlarda görüntülenemediği, üye olmak için gerekli formun çalışmadığı ve sayfaya bireysel ya da kurumsal (acente) olarak üye olunamadığı, sözleşmede belirtilen otel-tur-transfer için dışarıya XML verme özelliğine ve otellere özel oda tipi özelliği ekleyebilme özelliğine rastlanmadığı bu hali ile internet sitesinden beklenen faydanın sağlanamayacağının bildirilmiş olduğu, davacının sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu, davalı defterlerine göre davacıya 49.997,50.-TL borçlu olduğu gerekçesiyle bu miktar üzerinden, işlemiş faiz ve 167,94.-TL ihtarname masrafı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, sözleşmeyi inkar etmediği, faturalarla ilgili beyanda bulunmadığı, sonradan sunulan beyan ve belgelere muvafakat edilmediği, ticari ilişkinin ispat edilmiş olduğu, ödemelerin banka ve çek aracılığıyla gerçekleştiği, hizmet alınmadığı sabit olduğundan davanın tam kabulüne ve değişir oranda avans faizine karar verilmesini talep etmiş, davalının istinaf dilekçesine cevabında ise ileri sürülen nedenler yerinde olmadığından reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, ön inceleme duruşmasına mazeret verilerek ertelenmesinin talep edilmesine rağmen mazeret dilekçesinin zapta geçirilmediğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, davacı ile iletişimin koptuğunu, muhatabın sık sık değiştiğini, muhatap bulamadığını, sunulacak emaillerin bunu doğrulayacağını, muhatapların taleplerinin birbiriyle çelişen/alakasız-zıt olması ve iletişyim kurulamaması nedeniyle sürecin uzayarak aleyhe dava açıldığını, bir çok yabancı dille metin istendiğini, davacının cevap vermediğini, işin aksamasına neden olduğunu, taslağın süresinde hazırlanarak onaya sunulduğunu, bilirkişi incelemesi ile özenle çalışıldığının ortaya çıkacağını beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, davalı vekilinin faiz oranına itirazının yerinde olmadığını beyanla da davalının istinaf başvurusunun reddini istemiştir.
Dava, yüklenici tarafından edimin yerine getirilmemesi nedeniyle ödenen iş bedelin ve yapılan masrafların tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemidir.
Somut olayda, taraflar arasında WEB tabanlı otomasyon programı ,web sitesi tasarım ve mobil uygulamaları program yazılım ve tasarımları hizmetini konu alan eser sözleşmesi kurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yüklenicinin taahhüdüne uygun olarak eseri teslim edip etmediği, teslim edilmemiş ise, ödenen bedelin iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece, davacı defterlerine göre davalıdan 49.997,50.-TL alacaklı olduğu, bilirkişi raporuna göre internet sitesinden beklenen faydanın sağlanamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı reddedilen kısmın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini, davalı ise, taslağın süresinde hazırlanarak onaya sunulduğunu, birbiriyle çelişen /alakasız istekler ve iletişim kurulamaması neticesinde sürecin uzadığını, bilirkişi incelemesi ile özenle çalışıldığının ortaya çıkacağını istinafa getirmiştir.
Davacı, davalıya gönderdiği 27/06/2018 tarihli ihtarnamede, defalarca süre verilmesine rağmen işin tamamlanmadığı, taahhüt edilen örneklere uygun bir uygulama teslim edilmediği, sözleşmenin karşılıklı sona erdirildiği, bu nedenle ön ödeme olarak gönderilen 85.001,17.-TL’nin üç gün içerisinde iadesini talep etmiştir. Davalı tarafından cevap süresi içinde davaya cevap verilmemiş, ihtarnameye cevap verildiği de ileri sürülmemiştir. Davalının teslim ettiği test yayını bulunduğu ve faturaların davacı tarafından defterine kayıt edildiği, iade edildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığına dair bilirkişi tespiti dikkate alındığında, davacının kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesine ilişkin istinafı yerinde olmadığı gibi; bilişim uzmanı bilirkişinin davalının teslim ettiği test yayını ile sözleşmeden beklenen faydanın sağlanamayacağı sonucuna ulaşmış olması ve dava tarihine kadar geçen üç yıllık sürede edimin tamamlanarak teslim edilmemesi nedeniyle faturalar dışında kalan kısmın davacıya iadesine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup davalının istinafı yerinde değildir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle taraf vekillerinin istinaf talepleri yerinde görülmediğinden başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/06/2020 tarih 2018/1177-2020/250 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince taraf vekillerinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-a)Davacı tarafından peşin yatırılan istinaf karar harcının mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
B) Davalı tarafından peşin yatırılan 1.118,63.-TL harcın alınması gerekli 3.436,10.-TL karar ve ilam harcından mahsubu ile eksik kalan 2.317,47.-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tebliğ, harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin, gideri yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 02/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip