Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/176 E. 2022/359 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/176 – 2022/359
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2020/176
KARAR NO : 2022/359

B
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1188
KARAR NO : 2019/277
KARAR TARİHİ : 15/03/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 19/11/2019

B.A.M. KARAR TARİHİ : 03/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında “Sorteks Besleme Vidalı Elevatör” yapılması hususunda 09/08/2017 tarihli sözleşme düzenlendiğini, davalı yanın verdiği özel ölçülere uygun olarak imalatın gerçekleştirilerek çalışır vaziyette14/07/2018 tarihinde teslim edildiğini, 15/08/2017 tarihinde davalının bir video göndererek makinedeki sürtünme olduğunu belirttiklerini, yapılan kontrolde makineye müdahale edildiğini, müdahale nedeniyle yamulmuş olan vidalı elevatör helezon borusunun müvekkili şirket fabrikasında tornaya bağlanarak düzeltildiğini, teslime hazır olduğunun bildirildiğini, ancak davalının yaptığı müdahale ücretsiz olarak giderilmesine rağmen davalının faturayı iade ederek, ürünün ayıplı olduğunu belirterek sözleşmeden döndüğünü bildirdiğini, ayıp ihbarında bulunduğunu, ihbarın süresinde ve makinenin ayıplı olmadığını belirterek sözleşme bedeli olan 14.160 Euronun sözleşme tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının ifasının ayıplı ve ayıbın esaslı olması nedeniyle süresinde ayıp ihbarında bulunarak makineyi iade ettiklerini, müvekkilin yasanın kendisine tanıdığı sözleşmeden dönme hakkını kullandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile 14.160 Euronun yasal faizi talep edilmiş ise de, alacak döviz cinsinden talep edildiğinden 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi uygulanmak suretiyle, ödeme günündeki karşılığının 3095 Sayılı Kanunun 4/4 maddesi gereği işleyecek faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesini karar verilmiştir.
Dava açıldıktan sonra davalı Subzero Dondurulmuş Gıda San. Tic. A.Ş birleşme sonucu davalı Mevsim Gıda San. Ve Soğuk Depo Tic. A.Ş tarafından devralınmış olup, bu husus 26/10/2018 gün 9690 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlanmıştır.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, bilirkişi raporuna itirazlar gözetilmeksizin hüküm kurmaya elverişsiz rapor ile hüküm kurulduğunu, makinenin keşif günü itibariyle çalışıp çalışmadığının incelenmediğini, video görüntüleri ve watsap yazışmalarının incelenmediğini, davacı yetkilisinin “Makine ayakları üzerinde denemedik, bu da bize ders olsun” diyerek makinedeki ayıbın kendilerinden kaynaklandığını kabul ettiğini, müvekkilinin makineyi karşı tarafa iade ederek sevk irsaliyesine “standartlara uygun olmadığından iade edilmiştir,” ifadesini şerh düştüğü ve makinede meydana gelen ayıbın standartlara uygun olmadığını belirttiğini, bu hususlarda inceleme yapılmadığını, makinenin müvekkilince ayıplı teslim edilip edilmediğini, iade edilen 17/08/2017 tarihinde ayıplı olup olmadığını, mahkemece müvekkilinin süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğunun gözetilmediğini, mahkemece Euro alacağı tahsiline karar verildiğini ancak, davacıda olan makinenin müvekkile teslimi hususunda bir karar verilmediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 09/07/2017 tarihli sözleşmeyle, davalı tarafın vermiş olduğu ölçülerde elevatör üretimi yapılacağı, üretimin yapılarak davalıya teslim edildiği hususunda ihtilaf yoktur.
Davalı makinenin ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmeden dönme hakkını kullandığını belirtmektedir.
Bilirkişi incelemesi ile dosyadaki delil ve beyanlar ile dosya kapsamından dava konusu makinenin standart üretim olmayıp, davalı talepleri doğrultusunda verilen ölçülere göre özel olarak imal edildiği, helezon çapı, uzunluğu, gövde açısı ve bunun gibi diğer ölçülerin müşterinin sipariş isteklerine göre tasarlanıp projelendirildiği, Sortex Besleme Vidalı Elavatör’ün sözleşmede belirtilen özellikleri ile fiili durumun uyuştuğu ve ayıplı olmadığı anlaşılmaktadır.
TBK’nun TBK’nun 475/1 fıkra 1 bendinde eserin, “Eser sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı ” olması halinde işsahibinin sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda ise, davalının verdiği ölçülere göre yapılan makinenin davalı işsahibi tarafından davacı işyerinden teslim alındığı, nakil ve montajının davalı tarafından yapıldığı, montajın düzgün yapılmaması nedeniyle sorun yaşandığı, sorunun davacı tarafından giderildiği, makinenin ayıpsız olduğu, mevcut hali ile çalıştığı anlaşılmıştır. Davalı her ne kadar sözleşmeden döndüğünü bildirmişse de, anılan yasa maddesinde belirtilen nitelikte ve davacıdan kaynaklanan bir ayıp bulunmadığı, makinede sorunun davacı tarafından giderildiği ve davalıya teslime hazır olunduğu bildirildiği görülmekle mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davalının istinaf talebi yerinde görülmediğinden başvurunun esastan reddi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2019 tarih 2017/1188-2019/277 sayılı kararı usul esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davalının istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılması gereken 4.046,57.-TL harçtan peşin alınan 1.011,64.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 3.034,92.-TL harcın davalı tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
4-Karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce yapılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 361 hükmü uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 03/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

G