Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2019/2441 E. 2022/264 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2019/2441
KARAR NO : 2022/264

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/741
KARAR NO : 2019/453
KARAR TARİHİ : 16/04/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 28/10/2019 (davalı Ç.R.J Ltd.Şti.)
D
: Alacak
B.A.M. KARAR TARİHİ : 22/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/02/2022
Taraflar arasında görülen dava sonunda mahalli mahkemesince asıl davanın kabulüne birleşen davanın ise kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde asıl dosyada davalı/birleşen dosya davacısı Ç.R.J Ltd.Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı arasında davalı şirketin Bursa İli Nilüfer İlçesi Ata Bulvarı Caddesinde bulunan Güzel Tower İş Merkezi inşaatının dış cephelerinde taş yünü uygulaması ve giydirme dış cephe yapılması ile yapılan imalatların boyanmasına yönelik sözleşme yapılmış olduğunu, müvekkilinin üstlenmiş olduğu işi sözleşme koşullarına uygun olarak ve süresi içerisinde tamamladığını, davalı tarafından bunun aksini içeren bir ihtarda bulunulmadığını, müvekkili şirketin sözleşme içeriğine uygun olarak yapmış olduğu işlerin toplamının 2550 m2 olduğunu, sözleşmeye göre işin m2 birim fiyatının KDV dahil 98,04.-TL müvekkili şirket ile davalı arasında kesin hesabın 18/09/2014 tarihinde yapıldığını, müvekkili şirketin davalı şirketten 15.316,17.-TL alacaklı olduğunu ve bu bedelin kendisine ödenmediğini beyanla, 15.316,17.-TL’nin sözleşmede belirtilen vade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ç.R.J… Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde, yüklenici davacı şirketin işi gecikmeli olarak yaptığını, karşılıklı mutabakat sağlayarak teslim etmeden iş sahasından ayrıldığını, yüklenici davacının çalışmaları sırasında kullandığı platform ücretini dahi ödemediğini, sözleşmede öngörülen sürede işler bitirilmediği gibi eksiksiz ve ayıpsız teslim edilmesi gerekirken bu yükümlülüğe uyulmadığını, gecikmeden dolayı tanzim haklarını saklı tuttuklarını, davalı şirketin 28/01/2015 tarihinde multikopter havadan görüntüleme aracı ile fotoğraflar çektirilerek yapılan işin kontrolü yoluna gittiğini ve saptadığı eksik ve ayıplı işler ile ilgili 30/01/2015 tarihinde Bursa 17.Noterliği’nin 5080 yevmiye sayılı ihtarnamesiyle karşı tarafa ihtaren bildirildiğini, yaptığı imalatın eksik ve ayıplı olduğu halde alacak davası yoluna başvurmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin dayanak sözleşme ve yapılan iş ve imalatlarla ilgili her türlü hak ve alacak hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirket ile davalı Kafkasyalı İnşaat Ltd. Şti arasında eser sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme uyarınca davalı yüklenicinin işi belirlenen sürede bitirip teslim etmediğini yüklenici şirket ile işin teslimi bedelinin ödenmesi konusunda mutabakat sağlanamadığını, işin ayıplı ve eksik yapıldığını, gizli ayıp nedeniyle Bursa’da sert esen lodos rüzgarıyla davalı şirket tarafından yapılan dış cephe betopan imalatının koparak savrulması sonucunda çevrede özellikle park halinde bulunan araçlarda maddi hasara yol açtığı, 3.kişilere maddi hasarların ödendiğini ayrıca müvekkili şirketin zarar gören kısım yönünden işi yeniden 3.bir firmaya yaptırdığını, yüklenici şirketin davalılardan Tepe Betopan A.Ş’nin bayisi olduğunu, bu nedenle ayıp nedeniyle meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunu beyanla geç teslimden doğan gecikme cezası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 120.000,00.-TL’nin ve gizli ayıp nedeniyle rüzgarla sökülen dış cephe kaplaması için ödenmiş bedel olan 52.728,00,-TL ile 3.kişilere ödenen tazminat bedeli 21.987,80.-TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı … Yapı Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin bir kısım malzemelerin satışını uygulayıcı bayileri aracılığı ile yapmakla birlikte müvekkili şirketin Yalıpan uygulaması yapan inşaat firmalarının 3.kişilerle yapmış oldukları sözleşmelerin tarafı olmadığını, dolayısıyla müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirketin taraf dahi olmadığı bir sözleşmede yer alan cezai şart hükmünden, sözleşmeyi yüklenici sıfatı ile imzalayan diğer davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan edimini belirlenen süreden sonraki bir tarihte ifa etmesi nedeniyle sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacı ve diğer davalı şirket arasında imzalanan 27/07/2013 tarihli sözleşmeden kaynaklanan gecikme ceza şartından müvekkil şirketin sorumluluğunu kabul etmemekle birlikte, davacı şirketin açık yasal düzenlemeler karşısında gecikme cezai şartı talep edemeyeceğinin aşikar olduğunu, dış cephe kaplamasında kullanılan malzemenin üretiminden kaynaklanan bir kusurun zarara sebebiyet veren lodos sonrasında yerinde gerçekleştirilen keşif sonrası Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/340 değişik iş sayılı dosyasından düzenlenen bilirkişi raporunda da ortaya konulmadığını, bu malzemeyi üreten müvekkili şirketin hasardan sorumlu olmadığının tartışmasız olduğunu, davacı şirketin eseri gözden geçirmeyi ihmal ettiğini ve eseri kabul ettiğini beyanla, müvekkili şirket hakkında ikame olunan haksız ve mesnetsiz davanın husumetten ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 2018/741 esas sayılı dosyası yönünden; alınan bilirkişi raporuyla davacının davalıdan 15.316,17.-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davacı Kafkasyalı İnşaat Ambalaj … Ltd. Şti’nin davasının kabulü ile 15.316,17.-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı Ç.R.J Kuyumculuk… Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya ödenmesine, birleşen Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/771 esas sayılı dava dosyası yönünden; yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuyla yapılan imalatın ayıplı olduğu, ayıp nedeniyle binada hasar gören kısmın bedelinin 52.728,00,-TL, dış cephe kaplamasının rüzgarda koparak uçması sonucu çevreye zarar vermesi nedeniyle 3.kişilere yapılan ödeme miktarının 21.987,80.-TL olduğu, kesin hesabın yapıldığı ve iş tesliminin gerçekleştiği 18.09.2014 tarihinde davacının cezai şart alacağına yönelik herhangi bir ihtirazi kaydının bulunmadığından, geç teslim dolayısıyla cezai şart talep edemeyeceği, davalı … Aş’nin davacı ve diğer davalı arasında yapılan sözleşmenin tarafı olmadığından husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davacı Ç.R.J Kuyumculuk … Ltd. Şti’nin davalı … A.Ş’ye yönelik davasının reddine, davacı Ç.R.J Kuyumculuk … Ltd. Şti’nin davalı Kafkasyalı İnşaat Ambalaj … Ltd. Şti.’ne yönelik davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 52.728,00.-TL ayıplı imalat ile 21.987,80.-TL rücu alacağı olmak üzere toplam 74.715,80.-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı Kafkasyalı İnşaat Ambalaj … Ltd. Şti’den tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine, davacının davalı Kafkasyalı İnşaat Ambalaj … Ltd. Şti’ne yönelik cezai şart istemine ait fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı Ç.R.J… Ltd. Şti. vekili istinafa başvuru dilekçesinde, davacının üstlendiği dış cephe imalatının rüzgar nedeniyle sökülmesi sonucu yapılan imalatların tümüyle tekniğine aykırı yapıldığını ve bunun gizli ayıp oluşturduğunu, yerel mahkemece bunun belirlendiğini, davacının talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, davalı … şirketinin de kusurlu kabulü ile mütesselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesi ile husumet yönünden reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, bu yönden kararın bozularak müteselsil sorumluluğuna karar verilmesinin gerektiğini, davanın husumet nedeniyle ret edilmiş olmasına rağmen vekalet ücretinin esas yönünden reddine karar verilmiş gibi hesaplandığını, yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7.maddesinin 2. bendi gereği maktu vekalet ücretine hükmetmesi gerekir iken 12.350,00.-TL vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı … A.Ş.’ne yönelik olarak, dilekçelerinin B ve C bentleri ile sınırlı ve miktarının da (57.728 +21.987,80) = 74.715,80 TL iken, bu talebin esas yönünden reddi halinde en fazla 8.574,00.-TL vekalet ücretine hükmedilebilecek iken; diğer davalıdan ayrı talep edilen miktarlarla karıştırılarak ne şekilde hesaplandığı da belirtilmeksizin aleyhe vekalet ücreti hesaplanmış olmasının yanlış olduğunu, davanın husumet yönünden reddi kararının onaylanması halinde vekalet ücretinin AAÜT 7.maddesi gereğince 2.725,00,-TL olarak düzeltilmesine karar verilmesini, davalı Kafkasyalı İnşaat şirketinin sözleşmeye uygun olarak üstlenmiş olduğu işi ayıpsız ve eksiksiz teslim etmesi gerekirken eseri tamamlamadan iş yerini terk ettiğini, davalının yaptığı cephe kaplamasının bütünüyle gizli ayıplı olduğunun bilirkişi raporlarıyla da saptandığını, kuvvetli rüzgar sonucu yerinden sökülen bölümün yani 676 m2’lik kısmın onarılması halinde bile, yapılan cephe kaplama işleminin sağlıklı olamayacağını, gerçekte tüm cephenin ayıplı olduğunu, yeniden sökülerek yenisinin yapılması gerektiğinin vurgulandığını, tümüyle gizli ayıplı bir eserin, süresinde teslim edilmiş ve kabul edilmiş sayılmasının hukuka ve mantığa aykırı olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan gecikme cezasının haklı olacağı sonucuna varılması gerekirken, çekişmesiz ve ihtirazi kayıt olmadan eserin kabul edildiği varsayımına dayanarak istemin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davacı Kafkasyalı İnşaat Ltd Şti’nin davasının reddine, birleşen 2015/771 esas sayılı dava dosyası yönünden, davalı … AŞ’ye yönelik istinaf nedenlerinin kabulü ile ayıplı üretim ve 3.kişilere verilen zarardan dolayı diğer davalıyla birlikte müteselsilen sorumluluğuna ve 74.715,80.-TL’sinin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, Tepe Betopan A.Ş. yönünden taleplerinin reddi halinde; davanın husumet nedeniyle reddi ile AAÜT 7. Maddesi gereğince vekalet ücreti yönünden istinaf nedenlerinin kabulüyle; vekalet ücretinin 2.725,00.-TL olarak düzeltilmesine, davalı Kafkasyalı İnşaat Ltd Şti yönünden dava dilekçesindeki gecikme cezası bedeli olan 120.000,00.-TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Kafkasyalı İnşaat San. ve Tic.Ltd.Şti vekili istinafa cevap dilekçesinde, eser sahibi davalı Ç.R.J. Ltd Şti’nin ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, dosyaya sunulu olan bilirkişi raporunda, müvekkilinin 18.316,17.-TL alacaklı olduğunun belirlendiğini, davada alacak bedelinin 15.316,17.-TL olarak gösterilmesinin nedenin ise 28.000,00.-TL lık faturanın ödemesinin 25.000,00.-TL olarak gösterilmesinden kaynaklandığını, buna bağlı olarak da davalı Ç.R.J. Ltd şirketinin müvekkili şirketin 15.316,17.-TL alacaklı olduğu yönünde kanaat belirtildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğunu, müvekkil şirketin dava konusu edilen alacağının varlığını bizzat davalı şirketin ticari kayıtları ile ispatlı olduğundan söz konusu alacağın müvekkili şirkete ödendiğinin ispatlanamadığını, bu nedenle 2018/741 esas sayılı dosyada verilen yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, birleşen Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/ 771 esas sayılı dosyasında ise, müvekkili şirketin sözleşme ile üstlendiği işleri tamamlayıp 18/09/2014 tarihinde teslim ettiğini, belirtilen tarihte davacının cezai şart alacağına yönelik herhangi bir ihtirazi kaydının bulunmadığını, davacının bu iddiasını 12/06/2015 tarihinde açmış olduğu birleşen dava dilekçesinde ileri sürdüğünü, teslimden aylar sonra 28/01/2015 tarihinde yaptırmış olduğu tespitlerinin ihtirazı kayıt olarak kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece ayıplı olduğuna karar verilen ayıplı üretimin miktarının aynı zamanda T.B.K. 475/1. maddesinde öngörüldüğü şekilde, iş sahibinin eseri kabulden kaçınabileceği miktarda da olmadığını, davacının cezai şarta ilişkin istinaf sebeplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen dava Davalısı Tepe Betopan Yapı Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti vekili istinafa cevap dilekçesinde, dava öncesinde davacının talebi üzerine yapılan delil tespit sonrasında düzenlenen rapora karşı beyanda bulunduklarını ve bir üretim hatası olmadığını bildirdiklerini, davacı talebine göre yerel mahkemenin esastan red kararına göre vekalet ücretinin müvekkiline yöneltilen 52.728+21.987,80 =74.715,80 -.-TL üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, davacı tarafından da istinaf başvuru dilekçesinde bu hususun belirtilerek müvekkili hakkında en fazla 8.574,00 TL vekalet ücretine hükmedilebileceğinin ileri sürüldüğünü, yerel mahkeme tarafından da hükmedilen vekalet ücretinin 5.568,74.-TL olup bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, müvekkili hakkında açılan davanın esastan reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu ve davacının haksız ve mesnetsiz istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili, birleşen dava ise geç teslim nedeniyle cezai şartın, ayıp nedeniyle yapılan onarım bedellerinin ve 3.kişilere ödenen tazminatın tahsili istemidir.
Asıl davada, davacı ile davalı arasında davalıya ait Bursa İli, Nilüfer İlçesi, Atabulvarı Caddesi’nde bulunan Guzell Tower İş Merkezi inşaatının dış cephelerinde 2050m² taş yünü uygulaması ve tepe betopan ürünü 203’lük yalıpan imalatı kullanılarak giydirme dış cephe yapılması ve imalatın boyanması hususunda eser sözleşmesi düzenlendiği, davacının yüklenici, davalının ise iş sahibi olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi nedeniyle iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1.). Kural olarak, yüklenicinin basiretli bir tacir gibi eseri fen ve sanat kurallarına uygun meydana getirmeyi üstlendiği kabul edilir. Çünkü yüklenici işinin ehli, iş sahibine göre konusunda uzmandır. Özen borcu, sözleşmenin her safhasında olan ve teslime kadar devam eden bir borçtur (Y.15.HD. 2.7.2013 T, 2012/6860 – 2013/4281 sy.k). Kuşkusuz iş sahibi ısmarladığı eserde belli niteliklerin bulunmasını arzu eder. Meydana getirilen eserin iş sahibinin beklentisini karşılamaması halinde sözleşmedeki yarar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur. Bundan dolayı, teslim edilen eserin fen ve sanat kurallarına uygun iş sahibinin beklentilerini karşılar özellikleri taşıması gerekir. Aksi halde, eser ayıplıdır ve yüklenicinin ayıba karşı tekeffül sorumluluğu ortaya çıkar. Eserdeki ayıp, yüklenicinin eserde gerçekleştireceğini vadettiği niteliklerin bulunmaması, kararlaştırılan vasıfların eksik olması veya eserin vasıflarının önceden kararlaştırılmamış olmasına rağmen dürüstlük kuralı gereği eserin kendisinden beklenen yararı gerçekleştirmeye elverişsiz olması yani sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olması gereken vasıfla, fiilen mevcut olan arasındaki fark demektir. Yüklenici sözleşmeye göre kullanılmaya elverişli imalatı yapıp teslim etmekle yükümlüdür. Yüklenicinin ayıba karşı tekeffül borcu ise, yüklenicinin eseri teslim borcunun tamamlayıcısı olarak meydana getirdiği eserde ortaya çıkan ayıp ve eksiklikleri üstlenme borcudur. Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunu düzenleyen TBK’nın 474. maddesine göre, açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, 6098 sayılı TBK’nun 477/son maddesi uyarınca da gizli ayıplar ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılacaktır. İş sahibi ancak, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunması koşuluyla TBK’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklardan birisini kullanabilir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporuyla davacı yüklenici tarafından yapılan imalatın dış cephe duvarına monte edilen taşıyıcı karkası kutu profilinin et kalınlığının olması gerekenden daha ince olması ve kaynak yapılan ankraj nervürlü inşaat demirinin tekniğine uygun çakılmaması, asmolen döşeme betonuna yeterli boyda ve eğik çakılmayıp döşeme betonuna düz çakılarak ankraj demirinde epoksi yapılıp ve sabitlenmesinden dolayı tekniğe uygun yapılmadığı, binada meydana gelen zararın hatalı işçilik ve hatalı malzemeden kaynaklandığı, imalatın ayıplı olduğu belirlenmiştir.
Asıl davada davacı taraf bakiye iş bedelinin tahsilini talep etmiş, davalı ise işin ayıplı yapıldığını savunmuştur. Mahkemece asıl davada, birleşen davanın konusu olmayan ve davalı tarafça davacı tarafa gönderilen Bursa 17. Noterliği’nin 30/01/2015 tarihli 5080 yevmiye numaralı ihtarnamede belirtilen ayıplar hususunda araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece kesin hesabın yapıldığı ve işin tesliminin 18/09/2014 tarihinde gerçekleştiği kabul edilmiş ise de, iş sahibi tarafından bu tarihte kesin hesabın yapılmadığı ve teslimin gerçekleştirilmediği ileri sürülmüş olup, dosyada kesin hesabın yapıldığı ve iş tesliminin 18/09/2014 tarihinde gerçekleştiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Sözleşmeye göre kullanılmaya elverişli imalatı yapıp fiilen teslim ettiğini ispat yükü yüklenicidedir. İş sahibinin taşınmazı üzerinde işin yapılması yüklenicinin teslime ilişkin ispat yükünü ortadan kaldırmaz.
Birleşen davada davacı tarafından ayıplı imalat yönünden davalı … A.Ş’ye husumet yöneltmiş ise de, davalı … A.Ş’nin davacı ve diğer davalı ile düzenlenen sözleşmenin tarafı olmadığı gibi ona ait bir malzemenin yapılan eserde kullanılmış olmasının husumet yöneltilmesini gerektirmediğine ilişkin mahkemece davalı … Aş hakkında husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Birleşen davada davacı vekili davalı … A.Ş lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden de istinaf talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince dava husumet nedeniyle reddedilmiş olup, maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken (Y.3. HD. 19.3.2018 T, 2017/9194-2018/2623 sy.k) nispi tarife esas alınarak vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmediğinden asıl davada davalı /birleşen davada davacı vekilinin bu husustaki istinaf nedeni yerindedir.
Asıl davada işin ayıpsız ve eksiksiz olarak teslim edildiğini ispat yükü yüklenicide olması nedeniyle, davacı yüklenicinin bu husustaki delillerinin değerlendirilmesi dosya kapsamına uygun değildir. Davalı tarafından asıl davada ileri sürülüp birleşen davanın konusu yapılmayan Bursa 17. Noterliği’nin 30/01/2015 tarihli 5080 yevmiye numaralı ihtarnamesinde belirtilen ayıplar hususunda araştırma yapılıp, gerektiğinde bilirkişiden ek rapor da alınarak birleşen davada iş sahibinin cezai şarta ilişkin talebi hususunda TBK’nun 179.maddesi de gözetilerek toplanan delillere göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekilinin bu husustaki istinaf nedeni yerinde görülmüştür.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/04/2019 tarih ve 2018/741-2019/453 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
3-Karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 22/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip