Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2019/2270 E. 2021/364 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : …
KARAR NO : ….

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …
ESAS NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 24/09/2018
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 02/01/2019-11/12/2018
DAVACI : … – -…
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … – …
Av. … -…
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. … -…
B.A.M. KARAR TARİHİ : 25/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/03/2021
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara süresinde davacı ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasındaki .. blok .. no.lu bağımsız bölümü ilişkin …. tarihli sözleşmede … bloktaki sığınağın dükkana dahil edileceğinin öngörüldüğünü, 2. maddede anahtar teslim ve kaloriferli olarak yapılacağının belirlendiğini, bağımsız bölümün 8.000.000.000.-ETL bedelinin ödendiğini, buna rağmen …m2 eksik teslim edildiğini, teslim edilmesi gereken yerden .. m2’nin geri alındığını, kalorifer peteklerinin takılmadığını, mahkemece dava tarihi itibarıyla eksik teslim edilmek istenilen alanın (35+50 m2) piyasa rayiç değerinin ve takılması gereken kalorifer peteğinin bedelinin tespiti ile davalıdan tahsilini talep ettiklerini belirterek fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00.-TL tazminat miktarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının iddiasının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davalı kooperatif tarafından imal edimi üstlenilen dükkanın sözleşmeye ve imar mevzuatına uygun olarak kalorifer tesisatı dahil şekilde imal edildiğini ve davacıya teslim edildiğini, imar mevzuatına aykırı taahhüdün hüküm doğurmayacağını ve taraflar açısından bağlayıcı olmayacağının açık olduğunu, davacıya teslim edilen dükkan bedeli haricinde davacıdan fazladan bir bedel alınmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında 24.04.1998 tarihinde akdedilen gayrimenkul satış sözleşmesine göre, .. blok … nolu bağımsız bölüm olarak gözüken zemin kattaki dükkan ve ..blok .. nolu dükkan davacı tarafından satın alındığı, sözleşmeye göre bedelin nakden ve peşin olarak ödeneceği, tapu masrafı ve harçları dışında kooperatif tarafından inşaat giderleri ile ilgili herhangi bir bedel talep edilemeyeceği, .. blokta bulunan dükkanın kaloriferli olacağı ve sığınaktan dükkana .. m2 daha ilave edileceği konularında anlaşıldığı, yapılan keşif sonucu düzenlenen inşaat bilirkişi raporunda, kalorifer tesisatının olmadığı, … m2’lik alanın bedeli 2015 yılı itibari ile 100.000,00.-TL olacağı, kalorifer tesisat bedelinin ise 5.500,00.-TL olduğunun bildirildiği, dosya içerisinde bulunan 27.04.1998 tarihli tahsilat makbuzuna göre ise .. blok … no’lu dükkan için .. m2 sığınaktan ilave yapılacak alan bedeli olarak 8.000.000.000,00.-ETL ödendiği, sözleşmede .. blokta bulunan dükkanın yüz ölçümünün m2 olarak belirtilmediğinden .. m2 eksik alan tespitinin yapılamadığı, .. m2 net iç kullanım alanlı olarak inşa edildiğinin anlaşıldığı, kooperatif alanında uzman bilirkişi raporuna göre, taşınmazların satın alındığı 1996 ve 1998 yıllarına ait ticari defterlerin bulunmaması nedeniyle değerlendirme yapılamadığı, davacı tarafından 18.04.2016 tarihinde 20.000,00.-TL tapu ve harç masrafı ödendiğinin bildirildiği, sözleşmeye göre sığınak olarak belirlenen alandan … m2 davacı dükkanına ilave verilmesi mutlak butlanla sakat bir hüküm olması nedeniyle davacının dükkanının genişletilmesinin hukuken ve fiilen düşünülemeyeceği, kesin hükümsüz bu madde gereği herkesin aldığını geri vermekle yükümlü olduğu, davacının bu kısım için 8.000.000.000-ETL kooperatife ödeme yaptığının anlaşıldığı, bu bedelin dava tarihi itibari ile güncellenmesi sonucu ve sözleşmede belirtildiği halde yapılmadığı anlaşılan kalorifer tesisat bedeli dikkate alındığında davacının davasında haklı olduğu gerekçesiyle, davanın talep edilen miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkemenin 27/04/1998 tarihli makbuzunda … blok … no.lu dükkan için … m2 sığınaktan ilave yapılacak alan bedeli olarak 8.000.000.000,00.-ETL ödendiği yönündeki kabulünün açıkça hukuka ve dosya kapsamına aykırı olduğunu, makbuzun incelenmesinde .. blok … no.lu dükkan bedelinin yazılmış olduğunu, bedelin … m2 sığınak ilavesi için verilmediğinin açıkça ortada olduğunu, dosya kapsamında parasal değerin güncellenmesine ilişkin inceleme yapılmadığı halde sanki yapılmış gibi karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, bilirkişinin 86,50 m2 yerine 130 m2 alan inşa edildiğini ifade ederek fazla imalat yapıldığını belirlediğini, hükümsüz olan madde gereği teslim edilmesi gereken alandan daha fazla imalat yapıldığının sabit olduğunu, davacının ödediği bedel karşılığında eksik …m2 yer teslim edilmiş olduğunun kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dükkanlar için belirlenen kalorifer tesisatı bedelinin de denetime uygun olmayan yöntemle fahiş olarak tespit edildiğini, metrekareler belli olmasına rağmen kullanılacak petek sayısı ve kombi ebadı belirtilmeden afaki olarak bedel tespiti yapıldığını, denetime elverişli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili katılma yoluyla verdiği istinaf dilekçesinde, davalı kooperatif tarafından … bloktaki dükkanın bir cephesindeki duvarın yıkılarak geri çekilmesi nedeniyle kullanım alanının .. m2 küçüldüğünü, bu konuya ilişkin kooperatif kayıtlarında alınan karar bulunduğunu, ancak talebe rağmen ibraz edilmediğini, keşifte davacıya ait alanın farklı bir bağımsız bölüm haline getirildiğinin görülebileceğini, .. m2 alan tespit edilmesine rağmen taleplerinin ispat olunamadığı gerekçesiyle karar verildiğini belirterek davalının başvurusunun esastan reddine, talepleri doğrultusunda kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ayıplı ve eksik iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Ticaret mahkemelerinin görevi TTK’nın 5. maddesinde düzenlenmiş olup maddenin 1. bendinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir. Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir.
Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Somut olayda davacı, davalı kooperatiften aldığı iki dükkandan … blokta olanın metrekare olarak eksikliği nedeniyle rayiç bedel ile yapılmayan kalorifer peteklerinin bedelini talep etmiştir. Davalının tacir olduğuna ilişkin dosyada delil bulunmamaktadır. Dolayısıyla davalı tacir olarak kabul edilemez. Davalı ise yapı kooperatiftir. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve mahkemenin uyuşmazlığı asliye ticaret mahkemesi olarak çözmesi için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafının ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. 6102 sayılı TTK’nun 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmek mümkün değildir. Dosya kapsamına göre uyuşmazlık mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi nisbi ticari dava özelliği de bulunmadığından davaya genel mahkemelerce bakılması gerekir.
Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan; taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiğinden; mahkemece işin esası incelenmeksizin öncelikle görev hususunun değerlendirilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı ve davalının istinaf başvurularında belirttikleri nedenler incelenmeksizin kamu düzeni yönünden kararın kaldırılması gerekmiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece kamu düzenine ilişkin görev hususu değerlendirilmeden, davanın esası incelenerek verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurularının bu sebeple usul bakımından kabulü ile mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı ve davalı vekilinin istinaf talebinin kamu düzeni yönünden KABULÜ ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….tarih ve …. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuranlar tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde ilk derece mahkemesince yatıranlara iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a. hükmü uyarınca kesin olmak üzere 25/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip