Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2019/1959 E. 2021/1615 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
7. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2019/1959
KARAR NO : 2021/1615

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1717
KARAR NO : 2019/269
KARAR TARİHİ : 15/02/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 01/10/2019
DAVACI : … –
DAVANIN KONUSU : Alacak
B.A.M. KARAR TARİHİ : 26/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı şirket ile yaptığı taşeronluk sözleşmesi ile vrf klima sistemi malzemeli montaj işlemlerini yapmayı taahhüt ettiğini, davalıdan avans olarak 70.000,000.-TL tutarında çek alındığını, davalının talebi üzerine de davalıya teminat olarak bono verildiğini, davalı yüklenicinin davacıya sunduğu projede geçen süre içinde değişiklikler yapıldığını, davacının iş yükünü ve maliyetini arttırmak suretiyle iş planı dışına çıkan taleplerde bulunduğunu, davalının sözleşme gereğince yerine getirmesi gereken yükümlülükleri yerine getirmediğini, mahallinde tespit yaptırılarak davacı tarafından yapılan işlerin belirlendiğini, davacının bakiye alacağının ödenmediğini belirterek davalı firmaya verilen bononun, bono vasfına haiz olmadığının tespitine, davacıya iadesine, yapılacak bilirkişi incelemesinden sonra tespit edilecek miktar üzerinden eksik harç tamamlanmak üzere 15.000,00.-TL’nın ihtar tarihi olan 11 Mayıs 2015 tarihinden itibaren Merkez Bankası tarafından ticari alacaklara uygulanan en yüksek avans faizi ile fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 22/5/2017 tarihli dilekçesi ile dava değerini toplam 43.383,44.-TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının yapması gereken ve montaj imalatının bir parçası olan klima iç ünite drenajlarını yapmayarak işin gecikmesine sebep olduğunu, verilen sürede iş tamamlanmayınca sözleşmenin feshedildiğini, iç ünite drenaj kanallarının taşeron tarafından yapılmasının gerektiğini, iş bitiş gününde tutulan tutanakla da yapılmayan işlerin belirlendiğini, işin kalan kısmının Daikin şirketinin diğer yetkili servisi olan şirkete 29/5/2015 tarihinde sözleşme imzalanarak verildiğini, sözleşme eklerinin cd içinde davacıya verildiğini, davacının iddia ettiği 21/4/2015 tarihli mailden davalının haberdar olmadığını, sözleşmede mail ile teklif sunulabileceğine ilişkin hüküm bulunmadığını, iddia edilen proje değişikliğinin ilave teras kat olması nedeniyle davacının işini yapmasına engel teşkil etmediğini, işin bitimine 9 gün kala yapılması gerekenler yapılmadan mail yoluyla teklif beklenildiği iddiasının iş etiğine aykırı olduğunu, davacının iş programına uymadığını, davacı tarafından aksatılan iş nedeniyle inşaat sahasındaki VRF klima orenaj imalatlarının başka bir firmaya yaptırılması nedeniyle davalının 42.480,00.-TL zarara uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporlarına göre aksayan ve geciken işlerin eksik bırakılmasına davalının neden olduğu, davacı-taşeronun teknik açıdan sorumlu tutulamayacağı, davacının onaylanmamış ilave işlerin montajına devam edemeyeceği, işin yapılmamasında davacının kusurunun bulunmadığı, davacının sözleşme gereği tamamlamış olduğu iş bedelinin 113.383,44.- TL olduğu, iş başlangıcında davalı tarafından 70.000,00.- TL tutarında avans çeki verildiği, çek bedelinin tahsil edildiği, bakiye hakediş miktarının 43.383,44.-TL olduğu, temerrüt koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 43.383,44.-TL bedelin 15.000,00.-TL kısmı için dava tarihinden, 28.383,44TL yönünden ıslah tarihinden itibaren Merkez Bankası tarafından ticari alacaklara uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, teminat senedi olarak verildiği iddia edilen bononun bono vasfına haiz olmadığının tespiti ve davacıya iade isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının yapması gereken ve montaj imalatının bir parçası olan klima iç ünite drenajlarını yapmayarak işin gecikmesine ve diğer taşeronların da imalatlarını yapamamasına neden olduğunu, davacının yapması gereken tüm işleri yapmadığının tutanak altına alındığını, davacının bu tarihten sonra şantiye sahasında çalışmadığını, sözleşmenin feshedilmesinden sonra işin devamı için Daikin firmasının diğer yetkili servisi olan Yeni Oluşum İklimlendirme şirketi ile KDV hariç 135.000,00.-TL için anlaşma yapıldığını, davacı ile yapılan sözleşme bedelinin 205.000,00.- TL olması, davacının 70.000,00.-TL tutarında iş yapması nedeniyle diğer firma ile eksik kalan 135.000,00.-TL tutarındaki iş için anlaşma yapıldığını, bu nedenle davacının 70.000,00.-TL bedelden fazla iş yapmasının mümkün olmadığını, fazla iş yapılması halinde ticari defterlerde yer almasının gerektiğini, tespit raporuna itiraz edildiğini, hüküm altına alınan bedele dayalı işin faturasının, ticari defterlerde kaydının ve belgesinin bulunmasının gerektiğini, sözkonusu bedelle ilgili olarak davacının ticari defterlerinde fatura kaydı olmadığını, bu durumun böyle bir alacağın olmadığını gösterdiğini, davalı defterleri ile ilgili raporda davalı firmanın borcunun bulunmadığının belirlendiğini, davacının işi yapmaktan vazgeçmesi nedeniyle davalının başka bir firmaya işi yaptırdığının kayıtlardan belli olduğunu, mahkemenin ticari defterlerle ilgili düzenlenen bilirkişi raporunu gözardı etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının sebepsiz olarak işi yapmaktan vazgeçmesi nedeniyle davalının 42.480,00.-TL zararının olduğunu, yargılama sırasında keşifte davalının yer almaması, keşifle tespit yapılmayıp daha önceki tespite dayalı rapor düzenlenmesi nedeniyle keşfe itibar edilemeyeceğinin belirtildiğini, tespit sırasında da tespitin neye dayalı olduğunu, bedellerin neye dayalı takdir edildiği, imalatların davacıya ait olup olmadığının tespit edilmediği, davacı tarafından yapılan imalatların davalı tarafından ödendiği, ticari defterlerden yapılan iş ve bedellerinin tespit edileceğinin beyan edildiğini, davacı tarafından sadece 70.000,00.-TL bedelli iş yapıldığını, bu bedelin de avans olarak ödendiğini, davacının başka iş yapmaması nedeniyle alacağının da olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili davalının istinaf başvurusuna karşı verdiği cevap dilekçesinde, davalının borçlu olduğunun kabulü ile başkaca hiç bir ihtirazi kayıt düşmeksizin ilamla hükmedilen tutarla birlikte icra vekalet ücreti dahil tüm borcunu ödediğini, davacı tarafından iyi niyetli olarak ilamın icra takibine konu edilmediğini, daha sonra ise davalının kötüniyetli olarak ilamı istinaf etme çabası içerisine girdiğini,ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen taşeronluk sözleşmesi ile davacının davalının yaptığı inşaatın VRF Klima Sistemi Malzemeli montaj yapım işini üstlendiği, montajı yapılacak klimaların dava dışı firmadan satın alındığı, davacının da sözkonusu firmanın yetkili servisi olduğu, davacının sözleme konusu işin yapımına başlayarak bir kısım işleri yaptığı, davalının avans olarak 70.000,00.-TL tutarında çek ile ödeme yaptığı, sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacının klima iç ünite drenajlarını yapmakla yükümlü olup olmadığı, işin tamamlanmamasından hangi tarafın sorumlu olduğu, davacının fesih tarihine kadar tamamladığı işlerin bedelinin ne kadar olduğu, ödenmeyen iş bedeli bulunup bulunmadığı hususundadır.
Davacının taşeron, davalının yüklenici olarak gösterildiği sözleşmenin 3.maddesinde sözleşmenin ekleri, taşeron fiyat teklifi, teknik ve idari şartnameler, Marmara Üniversitesi özel teknik şartnamesi, projeler ve iş programı olarak gösterilmiş, 4.maddede işe başlama tarihinin 15/12/2014, bitiş tarihinin 30/4/2015 tarihi olduğu, 5.maddede sözleşmenin bedelinin anahtar teslimi götürü bedel 205.000,00.-TL + KDV olduğu düzenlenmiştir.
Davalı, sözleşmenin bitiş tarihi olan 30/4/2015 tarihinde kendi çalışanları ile tek taraflı olarak düzenlediği Vfr klima tesisatı montaj tespit tutanağı başlıkla belgede dış ünitelerin ambalajlı olarak terasta bulunduğunu, montajlarının ve ana hat boru bağlantılarının yapılmadığını, katlardaki bakır boru montajının tamamlanmadığını, drenaj yapılmadığını, tüm binadaki şaftlarda bakır borulamalar yapılmadığını, iç ünitelerle ilgili hiçbir çalışma yapılmadığını belirtmiştir. Davalı şirket bu tutanağa dayanarak Bursa 10. Noterliği’nin 5/5/2015 tarih ve 15761 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarname tarihi itibariyle işin bitmediği tespit edilerek tutanak altına alındığını, taahhüdün 10/5/2015 tarihine kadar bitirilmediği takdirde sözleşmenin 4.1.maddeye göre feshedilerek işin başka bir ekibe yaptırılacağını, doğacak tüm gider ve zararların rücu edileceğini ihtar etmiştir.
Davacı şirket ise Bakırköy 40.Noterliği’nin 11 Mayıs 2015 tarih 12533 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşme ekinde yer aldığı bildirilen teknik ve idari şartname ve projenin sözleşme imzalanması sırasında kendilerine verilmediğini, tek taraflı düzenlenen ve müzakere edilmemiş sözleşme eklerini kabul etmediklerini, projede yapılan değişiklik ile ilgili 21/4/2015 tarihinde firmaya ve şantiye şefine mail gönderilmesine rağmen firmanın cevap vermediği gibi ek maliyetleri de karşılamadığını, montaja hazır olarak sahada bulunmalarına rağmen klima iç ünitelerinin tamamının ve dış ünitelerinin bir kısmının sahada bulundurulmadığını, cihazın devreye alınması için gerekli olan kalıcı elektrik sağlanmaması nedeniyle işlerin yaptırılmadığını, drenaj işlemleri için fiyatlandırma talebinde bulunulmasına rağmen 30/3/2015 tarihinde gönderilen fiyat tekliflerine onay verilmediğinden sözleşmenin 5.2.maddesi gereğince onaysız işlemlerin yapılmadığını, avans ödemesi dışında sözleşmenin 6.1.maddesi gereğince aylık olarak yapılması gereken hak edişlerin yapılmadığını, iş bedellerinin ödenmesi, onay bekleyen tekliflerin onaylanması, henüz temin/hazır edilmeyen klima iç ve dış ünitelerinin hazır bulundurulması, kalıcı elektriğin sağlanması halinde işin tamamlanması için hazır olduklarını, aksi halde tamamlanan işlere ait hakedişlerin ödenmesini, işe hazır bulunmalarına rağmen iş yaptırılmayan günler için oluşan masraflarının ödenmesini ihtar etmiştir. Davalı şirket de Bursa 10. Noterliği’nin 12/5/2015 tarih ve 16462 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile dava dışı satıcı Daikin Isıtma Ve Soğutma Sistemleri San. Tic. AŞ.’ne gönderdiği ihtarname ile klima montaj işlerinin garantörü oldukları Klima Tek şirketince süresinde tamamlanamadığını,5/5/2015 tarihinde şirketin adresine yapılan ihtarname sonrasında 11/5/2015 tarihi itibariyle sözleşmenin feshedildiğini bildirmiştir.
Davalı yüklenici tarafından sözleşmenin feshinden sonra davacı İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/50 Değişik iş sayılı dosyası ile 18/5/2015 tarihinde tespit talebinde bulunulmuş, 22/5/2015 tarihinde yapılan tespit işlemi sonrasında makine ve elektrik mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen tespit raporunda tespit isteyenin katlardaki montaj işlerini tamamladığı, kat aralarındaki montaj işlerinin ise yüklenicinin zorunlu şaft değişikliği talebi üzerine proje değişikliği yapması ve değişiklik fiyat değişikliği talebi ile onaya gönderdiğini, yüklenicinin sözkonusu değişikliğe keşif tarihi itibariyle onay vermemesi üzerine sözleşme icabınca başlayamadığını, yüklenici firmanın ihalenin parçası olan VRV klima iç ünitelerini DAIKIN‘dan alarak şantiye sahasına getirmesi ve Klima Tek şirketine teslim etmesi gerekirken iç ünitelerin keşif esnasında şantiye sahasında olmadığının tespit edildiğini, inşaatta kullanılan elektrik enerjisinin şantiye elektriği olduğunu, çalışmalar sırasında elektrik ihtiyacının seyyar pano ve kablolar ile giderildiğini, projeye göre elektrik tesisatı işlerinde eksikliklerin olduğunu, klima iç ünitelerinin montajı yapılsa bile bağlantı testlerinin seyyar ve şantiye elektriği ile yapılamayacağını, projenin tamamlanamadığını, projenin tamamlanamamasında Klima Tek şirketinin bir sorumluluğunun olmadığı kanaatinin oluştuğunu, Klima Tek şirketinin tamamlamış olduğu işler karşılığında KDV dahil 113.383,44.-TL hakediş kazandığını, avanstan sonra kalan alacağın 43.383,44.- TL olduğunu açıklamışlardır. Sözkonusu rapor davalıya tebliğ edilmiş, davalı tespit raporuna itiraz etmiştir.
Yargılama sırasında talimat mahkemesi aracılığı ile yaptırılan keşif sonrası inşaat mühendisi, yapı denetim uzmanı ve avukat tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda davacının işe başlayarak bir kısım imalatları tamamladığı, yüklenici tarafından teras katta yapılan proje tadilatı ile bakır boruların geçirileceği şaft yerinin değiştirildiği, kararlaştırılan götürü sözleşme bedeli kapsamı dışında bakır boru metrajı ile yapılacak ilave borulama işleri, işçilik malzeme miktarlarında ve buna bağlı olarak kararlaştırılan sözleşme bedelinde artışlar meydana geldiği, davacı tarafından e- mail ile imalat artışlarına ilişkin fiyat teklifleri gönderildiği, taraflar arasında sözleşmeye göre her ay hakediş düzenlenmediği, 70.000,42.- TL için 1 nolu hakediş düzenlendiği, davacı tarafından da mekanik işler kontrol firması veya mekanik proje müellifi olduğu değerlendirilen dava dışı Remada mekanik isimli firmaya KDV hariç 107.138,56.- TL tutarlı hakediş düzenlendiği, davalı tarafından düzenlenen 30/4/2015 tarihli tutanakta davacının imzası olmadığı, kapsamı dosya ile örtüşmediğinden bu tutanağa itibar edilemeyeceği, drenaj borusu işlerinin birim fiyat teklifi ve sözleşme kapsamı işler içinde olmadığı, sinyal kablosu montajı dışında davacının elektrik temin etme sorumluluğunun ve taahhüdünün olmadığı, montajı tamamlandığı anlaşılan işler nedeniyle davacının 43.383,44.- TL kesin hakediş alacağı olduğu açıklanmıştır.
Davalı taraf klima iç ünite drenajlarını yapma işinin davacının sorumluluğunda olduğu savunarak kendisi ile asıl işveren olan Marmara Üniversitesi arasında düzenlenen sözleşme eki teknik şartnameye dayanmıştır. Davacı sözkonusu sözleşmenin tarafı olmadığı gibi 15/12/2014 tarihli taşeron sözleşmesinin 3.maddesine göre sözleşme eki olan ilk belge taşeron fiyat teklifi olup Marmara Üniversitesi özel teknik şartnamesi diğer teknik ve idari şartnamelerden sonra 3.sırada gösterilmiştir. Dosyada bulunan, taraflarca da itiraz edilmeyen ve yüklenici onaylı başka bir fiyat teklifi de sunulmaması nedeniyle geçerli olduğu kabul edilen taşeron fiyat teklifinde davacının yapacağı işler arasında drenaj kanalı yapılması işi bulunmayıp yargılama sırasında davalı bu durumun aksini de ispatlayabilmiş değildir.
Sözleşmenin feshinden sonra davacının talebi üzerine yapılan tespit işlemi ile ilgili düzenlenen 10/6/2015 tarihli rapor yapılan ve yapılmayan işleri gösterdiği gibi tespit işlemi sırasındaki durumu fotoğraflayıp denetime elverişli olacak şekilde ayrıntılı hesaplama ve açıklama içerdiğinden bu rapora davalı tarafından yapılan itiraz yerinde görülmemiştir. Kaldı ki davalının tespit raporundaki fiyatlandırmalara da itirazı bulunmamaktadır. Sözleşmenin feshinden sonra dava dışı firma ile yapılan sözleşmede kararlaştırılan bedel davacı tarafından yapılmayan işlerin göstergesi olamayacağından buna ilişkin savunmaya itibar edilmemiştir.
Davalı, davacının iç ünitelerle ilgili hiçbir çalışma yapmadığını, iç ünitelerin yerinde olmamasının taşeronun işi yapmasına engel olmadığını, iç ünitelerin inşaat sahasında olmamasının davalının değil dava dışı Daikin şirketine ait olduğunu savunmuş ise de davacının yetkili servis olarak sadece klima montajı için sözleşme imzalaması, taşeron fiyat teklifinde davacının yapacağı işlerin açıkça gösterilmesi ve dava dışı satıcının teslim etmesi gereken iç ünitelerden davacının sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle bu savunma da yerinde değildir.
Davacının alacağı ile ilgili olarak ticari defterlerinde fatura kaydı olmadığı, bu durumun böyle bir alacağın olmadığını gösterdiği istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de yapılan işlerin ve bedellerinin tespit raporu ile ayrıntılı olarak belirlenmesi, davalının davacıya sadece avans ödemesi yapıp başkaca ödeme yapmaması da dikkate alındığından davalının bu yöndeki itirazı haklı değildir.
Talimat mahkemesince yaptırılan keşif tarihinden önce taraf vekillerine keşif günü bildirilmesine ve keşif yerinin davalının inşaat sahası olmasına rağmen davalı taraf keşfe katılmamış olup tespit tarihinde sonra kalan işin davalı tarafından 3.bir firmaya yaptırılmış olduğunun davalının da kabulünde olması nedeniyle keşifte yer alan bilirkişilerin tespit işlemini esas alarak rapor düzenlemelerinde hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre davacının davalıdan kaynaklanan nedenlerle işi zamanında bitiremediği, 6098 sayılı TBK’nun 473.maddesinin 1.fıkrası da gözetildiğinde davalı tarafından sözleşmenin haklı nedenlere dayalı olarak feshedilmediği, fesih tarihi itibariyle davacı tarafından yapılan işlerin bedelinin belirlendiği, buna göre davacıya tüm iş bedelinin ödenmemiş olduğu sabit olup istinaf sebeplerine göre mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde değildir.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2019 tarih ve 2015/1717 – 2019/269 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılması gerekli 2.963,52.-TL istinaf karar harcından peşin alınan 740,88.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 2.222,64.-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tebliğ ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin, gideri yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 26/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip