Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/995 E. 2023/960 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/995 – 2023/960
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/995
KARAR NO : 2023/960
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BONUSU : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/06/2023
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/03/2023 tarih, 2023/276 Esas sayılı ara kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin kurucusu olduğu şirkette %40 pay sahibi olduğunu, 09/09/2020 tarihli genel kurul kararı ile nev’i değişikliğine giden şirketin anonim şirket olarak faaliyetini devam ettirdiğini, 22/08/2022 tarihinde gerçekleştirilen 2022 yılı olağanüstü genel kurulu kararlarına yönelik açılan dava sonrası davalı şirket tarafından haklı nedenle fesih davasına delil yaratmak amacıyla müvekkili ve kızı hakkında savcılığa suç duyurusu ve müvekkili hakkında haksız rekabete dayalı dava açtığını, söz konusu süreçte yaşananlar sonrası ortakların bir araya gelmesinin diyalog kurmalarının mümkün olmadığını, 22/08/2022 tarihli genel kurulda müvekkilininde içinde bulunduğu 4 kişilik yönetim kurulunun görevden alınıp yerine tek kişi yönetim kurulu olarak seçildiğini ve seçilen kişinin Rafet Kahraman olduğunu, davalı şirketin Bursa 3. ATM’nin 2022/863 Esas sayılı dosyasına beyan ettiği 2021 yılı satışlarının 342.598.871,00 TL olduğunu bu cironun kâr paylaşımının yapılmadığını, bilançoya göre stoklar hariç kasada yaklaşık 30.000.000,00 TL nakit olduğunu, 22/08/2022 tarihli genel kurul toplantı tutanağının (6) nolu maddesiyle kasadaki mevcudu tüketmek üzere gayrimenkul alımı için Rafet Kahraman’a yetki verildiğini belirterek 22/08/2022 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 2. sayfa (6) no’lu maddesiyle yönetim kurulu başkanı Rafet Kahraman’a verilen yetkinin suistimal edilmemesi açısından bu hususta tedbir kararı verilerek bu yetkinin kullanılmasının durdurulmasına, dava neticesinde TTK’nın 531. maddesi gözetilerek şirketin haklı nedenle feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davacı vekili dava dilekçesinde, davasında haklı olduğunu yaklaşık ispat kuralı uyarınca ispatlayacak belgeler sunulmadığı gibi aleyhine tedbir kararı istenen şirketin sermaye şirketi olan anonim şirket olması ve Yargıtay içtihatları ve doktrinde anonim şirketin işleyişine müdahale etmemenin esas olduğu ve davanın da şirketin fesih ve tasfiyesi davası olup, tedbir istenen genel kurulu kararının iptali talep edilmediğinden davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; tedbir istemine konu genel kurul kararına yönelik davanın derdest olduğunu, 22/08/2022 tarihli genel kurulun kararı ile Rafet Kahraman’a bilançoda gözüken mevcudu tüketmek üzere gayrimenkul alımına yönelik yetki verildiğini, bu yetkinin suistimal edilmesi halinde dava neticesindeki hükmün icrasında güçlük çıkacağını, şirket ortakları ve çalışanları hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, suç duyurusunda belirtilen sahte imzalı işlemlerin varlığı, taraflar arasındaki ceza soruşturmaları ve devam eden davalardaki hususlar gözetildiğinde tarafların bir araya gelmesinin diyalog kurmasının imkansız olduğu ve yaklaşık ispatın sağlandığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı istinafa karşı cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin şu an faaliyet yürüttüğü yerin kiralık olduğunu, yapılan işin niteliği gereği yeni yere ihtiyaç duyduğunu ve bu durumun firmayı büyüteceğini, yaklaşık ispat koşullarının gerçekleşmediğini belirterek usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK 531. maddesine istinaden açılan haklı nedenle fesih ve tasfiye istemine yönelik olup, talep genel kurul kararının icrasının durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmesine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın 389. maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 390-(3) maddesinde; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek” zorunda olduğu hüküm altına alınmıştır.
Belirtilen kanun hükümleri, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini ve tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu düzenlemiştir. Davanın konusu olmayan husus hakkında tedbir kararı verilemez. Bu kapsamda, eldeki davanın TTK’nın 531. maddesine dayalı olarak açılan haklı nedene dayalı fesih ve tasfiye istemine yönelik olması, tedbir istemine konu edilen genel kurul kararının bu davanın konusunu oluşturmaması, genel kurul kararına yönelik Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/863 esası üzerinden derdest olması karşısında mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmiştir.

Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından, ayrıca alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
4-Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
HMK. 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

M