Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/866 E. 2023/895 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/866
KARAR NO : 2023/895
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BALIKESİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2023
NUMARASI : 2023/132 Esas
DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
İLİŞKİLİ KİŞİ : 1 -… – …
İLİŞKİLİ KİŞİ : 2 -… – …
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2023
Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/132 Esas, 16/02/2023 tarihli ara kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 1997 yılında kurulduğunu, şirket ortakları Selman Arslançeri, … ve … iken muris Selman Arslançeri’nin vefatı sonrasında müvekkillerinin şirket ortağı haline geldiğini, şirketin karkas et ticareti alanında faaliyet gösterdiğini, davalı şirket tarafından 10.02.2023 günü saat 13:00’te Yıldırım Mh. Akar Sk. Billur Pasajı No:24 Karesi/Balıkesir adresinde olağanüstü genel kurul toplantısının gerçekleştirileceğinin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiğini, belirlenen gündem maddelerine ek olarak genel kurul sırasında genel kurul toplantı başkanlığının seçilmesine dair gündem maddesinin eklendiğini ve toplantı başkanlığına …’un seçilmesine karar verildiğini, bu nedenle gündem maddeleri ile genel kurul toplantısında alınan karar numaralarının farklılık yarattığını, 10.02.2023 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısının 2. ve 3. gündem maddeleri ile şirketin iki adet taşınmazının satılması konusunda ve ihtiyaç fazlası olan taşıtların tespiti yapılarak satışının yapılması konusunda müdürler kuruluna yetki verilmesine “oy çokluğu” ile karar verildiğini, 10.02.2023 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında 2. ve 3. gündem maddelerinin oylanması sırasında müvekkilleri …, … ve …’nin olumsuz oy kullandıklarını ve muhalefet şerhinin tutanağa işlendiğini, toplantıya katılan hissedarların 1.200 paya karşılık gelen … ve …’in olumlu oyuna karşılık 600 adet paya karşılık gelen …, … ve …’in olumsuz oyları ile oy çokluğu ile kabul edildiğinin toplantı başkanlığı tarafından tutanağa geçirildiğini, önemli miktarda şirket malvarlığının toptan satılmasının genel kurulun devredilemez yetkileri arasında kabul edildiğini ve bu kararın alınabilmesi için ağırlaştırılmış özel nisap olarak %75 çoğunluk öngörüldüğünü, gündemin ikinci maddesinde belirtilen taşınmazların ve üçüncü maddesinde belirtilen taşınırların satışına ihtiyaç olup olmadığı, söz konusu malvarlığının satışı halinde şirketin ticari faaliyetlerinin nasıl gerçekleştirileceği ve Şirket’in faaliyetletlerini etkilemeyecek başkaca taşınmazların mevcut olup olmadığı konusunda herhangi bir SMMM raporu yahut müdürler kurulu raporu yahut fizibilite raporu hazırlanmadığını, alınan 2 ve 3 numaralı kararların usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca davalı Şirketin 10.02.2023 Tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında Alınan 4 ve 6 numaralı kararların da usul ve yasaya aykırı olup iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek, öncelikle ;genel kurul kararlarının icrasının tedbiren durdurulmasına ve 6102 sayılı TTK m. 449 ve 6100 sayılı HMK hükümleri kapsamında yargılama sonuçlanıncaya kadar şirketin banka hesaplarına, tüm taşınır, taşınmaz ve malvarlığı üzerine her türlü devri engeller mahiyette ihtiyati tedbir konulmasına ve 6102 sayılı TTK m. 630/2 kapsamında şirket müdürlerinin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, 16/02/2023 tarihli tensip tutanağının17 nolu ara karar ile Davacı tarafın, davalı şirketin 10/02/2023 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararlarının ve buna bağlı kararların icrasının tedbiren durdurulması/geri bırakılması yönündeki tedbir talebinin duruşmalı olarak değerlendirilmesine karar verildiği,
16/02/2023 tarihli tensip tutanağının18 nolu ara karar ( ve aynı tarihli gerekçeli karar) ile ; görülmekte olan davanın niteliği, uyuşmazlığın esasını çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği ilkesi, bu aşamada yaklaşık ispatın gerçekleştiğinin kabulünün mümkün bulunmaması, şirkette yönetim organı boşluğunun bulunmaması, şirketin yetkili organlar eli ile işleyiş ve idaresinin asıl olması hususları dikkate alınarak yasal koşulları bulunmayan ,Davacılar vekilinin davalı şirketin banka hesaplarına, tüm taşınır, taşınmaz ve malvarlığı üzerine her türlü devri engeller mahiyette ihtiyati tedbir konulması ve 6102 sayılı TTK m. 630/2 kapsamında şirket müdürlerinin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin sınırlandırılması yönünde tedbir kararı verilmesi taleplerinin bu tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine dair karar verilmiştir.
Red Kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile; dava dilekçesindeki beyan ve olguları tekrarla yerel mahkeme tarafından yaklaşık ispat kuralının sağlanmadığı belirtilmişse de tüm tedbir talepleri bakımından yaklaşık ispat kuralının sağlandığını, 10.02.2023 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısının 2. ve 3. gündem maddeleri ve hazirun cetveli incelendiğinde %75 karar nisabı sağlanamadığının anlaşılacağını, bu şekilde yaklaşık ispat koşulu sağlandığını, Usul ve yasaya aykırı olan ve yoklukla malul olan genel kurul kararları ile satış yönünde karar alındığından Şirket’e ait taşınır ve en önemli taşınmazların satılma ihtimali olduğundan ve Şirket telafisi imkansız zararlara uğrayacağından; şirkete ait tüm banka hesaplarına ayrıca tüm taşınır, taşınmaz malvarlığına devri engeller mahiyette ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi gerektiğini , tedbirin, gayrimenkul ve menkullerin satışını engelleyerek telafisi imkansız zararların, geri alınamaz hukuki işlemlerin önüne geçmek için talep edildiğini, dava tarihinden sonra karşı tarafın hemen harekete geçtiğini ve satışa esas işlemlere başladığını, Menkul ve gayrimenkullerin niteliği ve günümüz koşulları da değerlendirildiğinde yapılan bu satışlardan sonra bunların yenisinin yerine konulmasının imkansız olduğunu, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, genel kurul kararlarının iptali istemine yönelik olup talep, genel kurul kararlarının icrasının tedbiren durdurulması, şirket mal varlığı üzerine tedbir konulması ve müdür yetkisinin kısıtlanmasına yönelik tedbir kararı verilmesine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Somut olayda; davacılar ortağı olduğu şirketin 10/02/2023 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısında; 2. ve 3. gündem maddeleri ile şirketin iki adet taşınmazının satılması konusunda ve ihtiyaç fazlası olan taşıtların tespiti yapılarak satışının yapılması konusunda müdürler kuruluna yetki verilmesine dair alınan 2 ve 3 numaralı kararların usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca alınan 4 ve 6 numaralı kararların da usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istediği davada, şirketin banka hesaplarına, tüm taşınır, taşınmaz ve malvarlığı üzerine her türlü devri engeller mahiyette ihtiyati tedbir konulmasına ve 6102 sayılı TTK m. 630/2 kapsamında şirket müdürlerinin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece şirkette yönetim organı boşluğunun bulunmaması, şirketin yetkili organlar eli ile işleyiş ve idaresinin asıl olması hususları dikkate alınarak yasal koşulları bulunmayan tedbir için gereken yaklaşık ispatın da sağlanmaması sebebiyle talebin reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK. 389. maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde, uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebilir. Yine HMK.nın 390/3 maddesi uyarınca, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünde kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Davacıların , olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olması sebebiyle yok olduğunun tespiti veya genel kurul karalarının iptali için açtığı davada , tebdiren şirketin banka hesaplarına, tüm taşınır, taşınmaz ve malvarlığı üzerine her türlü devri engeller mahiyette ihtiyati tedbir konulmasına ve şirket müdürlerinin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin sınırlandırılmasını talep etmiş ise de aynı dava dilekçesinde 6102 sayılı TTK m. 449 ve 6100 sayılı HMK hükümleri kapsamında yargılama sonuçlanıncaya kadar genel kurul aleyhe kararlarının ve buna bağlı kararların icrasının tedbiren geri bırakılmasına, karar verilmesini de talep ettiği,bu suretle gündem maddeleri de dikkate alındığında , genel kurulun aleyhe kararlarının ve buna bağlı kararların icrasının tedbiren geri bırakılması talebinin ,şirketin banka hesaplarına, tüm taşınır, taşınmaz ve malvarlığı üzerine her türlü devri engeller mahiyette tedbir talebini de kapsadığı, bu nedenle genel kurulun aleyhe kararlarının ve buna bağlı kararların icrasının tedbiren geri bırakılmasına ilişkin tedbir kararı hakkında verilecek kararın eldeki dosyadaki tedbir taleplerini de icine alacağı gözetildiğinde, davalı şirket müdürlerinin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin sınırlandırılmasını ve şirketin banka hesaplarına, tüm taşınır, taşınmaz ve malvarlığı üzerine her türlü devri engeller mahiyette tedbir konulmasına ilişkin davacı talebinin mahkemece reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, Dairemizce yapılan değerlendirmede; ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacılar vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli istinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacıların üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 31/05/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır