Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/826 E. 2023/893 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/826
KARAR NO : 2023/893
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2023
NUMARASI : 2023/29 Esas
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2023
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/29 Esas 08/02/2023 tarihli ek kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili, 26/08/2021 düzenleme tarihli 10/01/2023 vadeli 105.000,00 Dolar bedelli (dilekçe tarihindeki kur üzerinden 1.971.900,00 TL miktarlı) bononun vadesi geldiği halde ödenmediğini ileri sürerek 1.000.000 Tl lik kısmı için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 12/01/2023 tarihli karar ile %15 teminat karşılığında alacaklının borçludan olan 1.000.000,00.-TL alacağının tahsilinin ifasının temini bakımından vaki isteği İİK 257.maddesinin 1.fıkrası uygun bulunan alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına kafi teminatta alınmış bulunduğundan adı geçen borçlunun menkul ve gayrımenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili 23/01/2023 tarihli dilekçesi ile ;kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkili tarafından verilen bir senet de olmadığını, takibe konulan senette bulunan imzaların el ürünü imza olmayıp, imza kaşesi kullanılarak hazırlanan imza olduğunu, imzaların müvekkiline ait olmaması nedeniyle bononun kambiyo vasfında olmadığını, senetteki yazıların da müvekkiline ait olmadığını, nasıl temin edildiği bilinmeyen bir senede istinaden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, ihtiyati haciz nedeniyle başlatılan icra takibinde, müvekkillerinin araçları, taşınmazları, banka hesaplarının haczedildiğini, müvekkilinin zarara uğradığını, bu itibarla, haksız yere konulan ihtiyati haczin kaldırılması amacıyla iş bu itirazda bulunulduğunu belirterek, iş bu itirazların kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine duruşmalı yapılan inceleme neticesinde, 08/02/2023 tarihli ek karar ile İtiraz eden borçlu vekilinin itiraz dilekçesindeki itirazların, İİK.265 maddesinde sayılan hususlardan hiçbirine girmediği, ihtiyati haczin kaldırılmasını gerektirir bir sebep bulunmadığı anlaşıldığı ayrıca iddia olunan hususlar menfi tespit davasına konu edilebileceğinden, borçlunun itirazının da reddine karar verilmiştir.
Ek karara karşı, borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan borçlu vekili dilekçesinde özetle ; ihtiyati hacze konu edilen senetteki imzaların müvekkiline ait olmadığını, Bu hususta Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/60 E. No’lu dosyası ile imzaya itiraz edildiğini, ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, takibe konulan senette bulunan imzaların el ürünü imza olmayıp, imza kaşesi kullanılarak hazırlanan imza olduğunu, imzaların müvekkiline ait olmaması nedeniyle bononun kambiyo vasfında olmadığını, senetteki yazıların da müvekkiline ait olmadığını, senedin bono niteliğinde ve borcu ispata yarar belge niteliğinde olmadığını, yapılan açıklamaların ihtiyati haczin dayandığı sebebe ilişkin olduğunu, bu bağlamda alacağın varlığına ilişkin yaklaşık ispatın da bulunmadığı bir hususa ilişkin olarak ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hacze itirazın reddine ilişkin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Talep, İİK’nın 265.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itirazın reddi kararının istinafına iilişkindir.
İlk derece mahkemesince borçlu vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine dair verilen ek karara karşı, borçlu vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati haciz talebine dayanak emre yazılı senedin borçlusunun Abdülkerim Bilir, lehdarın … olduğu, 26/08/2021 düzenleme tarihli 10/01/2023 vadeli 105.000,00 Dolar bedelli olduğu, anlaşılmıştır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme İİK’nın 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir.
İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.
İhtiyati hacze itiraz İİK’nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.
Karşı taraf borçlu vekilinin İİK’nın 265. maddesinde düzenlenen itiraz sebeplerine dayanmadığı, senette bulunan imzanın el ürünü imza olmayıp, imza kaşesi kullanılarak hazırlanan imza olduğu, imzaların müvekkiline ait olmadığı yönündeki itirazlarının işin esasına yönelik olduğu, menfi tespit ya da istirdat davasının konusunu teşkil edebileceği, ihtiyati haciz kararına itiraz yargılamasında incelenemeyeceği, mevcut durumda ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçlu vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, ilk derece mahkemesince itirazın reddine dair verilen ek kararın yerinde olduğu anlaşıldığından, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli istinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 31/05/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır